6 entry daha
  • baciyan-i rum her ne kadar osmanli kuruluş dönemi içinde görülen bir kurum olsa da, savaşçı kadin topluluklarinin ve örgütlenmelerinin varliği göçmen türk boylari anadoluya geçmeden çok önce de varliğini sürdürüyordu. bu kurum ve işaret ettiği kadin asker topluluklarini osmanli'nin ilk dönemine özgü bir kurum olarak görmek, ve sadece rum diyariyla sinirli olarak düşünmek zannediyorum yanliş olur.

    aşikpaşazade'ye dayanan tüm yorumlar savaşçı kadin gruplarini ahi grubu içerisine alinmiş özgün bir kurum olarak düşünür. ama osmanli'nin kuruluşundan çok sonra, akkoyunlular, dulkadiroğullari vb. topluluklarda bile savaşçi-kadin olgusu devam eder ve anadolu'da asker kadinlar 15. yüzyila kadar varliklarini devam ettirirler.
    akkoyunlular öreğinde olduğu gibi osmanli ordusuyla savaşanlar arasinda onlar da vardir. italyan elçi barbaro, dulkadiroğullarinin 30 bin kişilik kadin askeri olduğunu, akkoyunlularin da 1000 çok iyi eğitilmiş kadin askeri olduğunu yazarlar vs.

    kisacasi kadinlarin savaşa katilmasi özellikle türk, türkmen kökenli göçer topluluklarda siradan bir olgudur. baciyan-i rum ise yerleşik devlet'e doğru ilerleyen osmanli toplumunun önce ahi örgütlenmesi içine alinarak düzenlenmiş, ardindan da kaldirilmiş geçiş kurumlarindan biri olarak nitelenebilir. ve daha önemlisi savaşçi göçer'den, devletli "yatik"a doğru giderken, cinsiyetler arasi egemenlik ilişkilerinin takip edilmesi açisindan da önemlidir dersek itiraz eden olmaz herhalde..
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap