2 entry daha
  • john fowles'un romani. su cumlelerle biter kitap:

    hayat, gizemli kurallar ve gizemli seçimler nehri ıssız bir kıyı boyunca akıyordu; diğer ıssız kıyı boyundaysa charles şimdi yürümeye başlamıştı, kendi cesedinin taşındığı bir cenaze arabasının ardından yürüyen bir adam gibi . mutlak bir intihara doğru mu yürümektedir? sanmam; çünkü , sonunda kendinde bir inanç zerreciği bulmuştur, üzerinde bir şeyler inşa edebileceği gerçek bir benzersizlik; her ne kadar inkar etse de, her ne kadar gözlerindeki yaşlar bu inkarı doğrulasa da, sarah'nın sfenks rolüne çok münasip düşmesine rağmen, hayatın bir simge olmadığını, tek bir bilmece ve onu bilememekten ibaret olmadığını, tek bir yüzü olmadığını ya da zarlar bir kere kötü gelmişse hemen bırakılamayacağını anlamaya başlamıştı; her ne kadar yetersiz, boş, ümitsiz olsa da katlanılmalıydı hayata ve şehrin demir kalbine taşınmalıydı. oradan da tekrar dışarı, ıssız, tuzlu, yabancı bir denize.

    fransız teğmenin kadını, john fowles,
    çeviren aslı biçen, ayrıntı yayınları
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap