9 entry daha
  • akira kurosawa sinemasının olmazsa olmaz beş özelliği..

    1. hareket, ışık ve renk

    resim eğitimi aldıktan sonra film endüstrisine giren akira kurosawa’nın sinemasını eşsiz kılan, hareket, ışık ve rengin kusursuz ahengidir. sanatını “bir rüya” olarak tasvir eden kurosawa, finansman bulamadığı için asla çekemeyeceğini düşündüğü kagemusha’yı (1980) ilk önce bir resim olarak hayal etmiştir. filmde, kralın dublörlüğünü üstlenen ve bu görevin yükü alında ezilmeye başlayan karakterin yaşadığı travma, yağlıboya tabloları hatırlatan bir rüya sahnesiyle tasvir edilir. rüya mekânında, bin bir farklı kıvrımı, bin bir farklı renkle boyayan kurosawa, dublörün yaşadığı kimlik krizinin eşsiz bir görsel karşılığını bulur.

    2. kamerayla kurgu

    birçok filmini kendi kurgulayan ve sinema yapma sebebinin kurgu olduğunu söyleyen kurosawa, kendine has bir görsel dil geliştirmiştir. kurosawa’nın, kadrajdaki bir öğeye kamera hareketi yerine jump cut’larla yaklaştığı kendine özgü bir anlatım tekniği vardır. öznenin uzamla kurduğu ilişkiyi görünür kılan bu yöntemin en çarpıcı örneklerinden biri rashômon’un (1950) açılış sahnesinde karşımıza çıkar. yıkık dökük bir tapınağa kesmelerle yaklaşan kurosawa, yağmurdan korunmak için tapınağa sığınmış iki karakterin duygu dünyasıyla mekânın ruhu arasında bir ilişki kurar.

    3. rüzgâr, ateş, su ve toprak

    doğanın unsurları, kurosawa için dışa vurulamayan duyguları tasvir etmek için bir araçtır. ran’da (1985), oğulları gözünün önünde birbirini yok ederken aklını kaybeden hidetora’nın deliliğini vadideki fırtına resmeder. yojimbo’da (1961) ise intikam ateşiyle yanıp tutuşan unosuke’nin öfkesi, arkasındaki binayı saran alevlerde beden bulur. samuray devrinin yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemi ele alan yedi samuray’ın sonunda ise kendini feda eden samuraylar adeta yağmur ve çamurla hemhâl olup doğaya karışırlar.

    4. kimliksiz samuray

    kurosawa en çok samurayların hikâyelerini anlatmıştır. japon geleneğini ve erdemini temsil eden samuraylar kimliksiz ve aidiyetsiz fedailerdir. iç savaş esnasında köylüleri korumak için canlarını ortaya koyan samuraylar, yükselen tüccar sınıfının henüz iktidarı ele geçirmediği bir çağda nefes alan son kahramanlardır. yojimbo, yedi samuray ile beraber kurosawa’nın samuraylara saygı duruşunda bulunduğu en önemli filmlerdendir. bir kasabada birbirine rakip iki hırslı grup arasında kalan samuray yojimbo’nun hüzünlü hikâyesi masumiyet çağının yok oluşunun simgesi gibidir.

    5. kaos

    filmlerinde karakterlerin, doğanın ve nesnelerin hareketleri arasındaki karmaşık ilişkiye odaklanan kurosawa, adeta kaosun anatomisini çıkarır. yıkım üzerine kurulu medeniyetin içine düştüğü şiddet sarmalının trajik bir portresini çizer. kral lear’dan macbeth’e, shakespeare trajedilerinden esinlenerek çektiği filmler, trajedinin kültürler arasındaki sınırları yok edişinin kanıtı gibidir. dünya, kimi zaman cehennemin ta kendisidir kurosawa filmlerinde. fakat kurosawa insandan vazgeçmemiştir. umut, yanıp kül olmuş şatoların, üst üste yığılmış cesetlerin, yerle bir olmuş şehirlerin arasından sızmaya devam etmektedir.
    ---
    (bkz: ali deniz şensöz)
    (alıntı: altyazı sinema dergisi)
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap