7 entry daha
  • 'medeniyetler kendi iclerinde yikilmaya baslamadan disardan fethedilemezler' dusturuyla yola cikmis bir filmdir. nitekim bu dusturdan yola cikarak iki mayali grubun , kan doken kotuler ve ormanin avci iyileri olmak uzere birbiriyle didismesininve hasbelkader beyaz adamin mevzuya el atmasiyla ic cekismenin bir anlami kalmamasinin hikayesidir. elbette butun mel gibson filmlerinde oldugu gibi, kendi halinde mutlu mutlu takilan kahramanimizin basina korkunc bisey gelir ve buyuk bi kayipla karsilasir (tercihen aile uyeleri ya da sevdicekler olur\oldurulur). sonra bu kahraman bi yerde mecburen queste cikar. hikaye baslar ve gelisiminde butun karakterlerimiz insanustu guc, sadakat, intikam, fedakarlik ve vefa gibi yuksek doz ozellikler gosterirler; mucizeler gerceklesir, herkesin hayati degisir, cok kan dokulur ve de karamsar ama umut dolu bir sonla film biter. film bi yandan boyle bir 'kutsal insanlik durumu' na inanmis abarttikca abartirken, diger yandan da cehennem silahi meksika'da olmaktan kurtulamamistir maalesef. 15. yy in sonunda kizilderililerin kendi aralarinda 'fuck' esprileri yaptigi, orta-kafa-gol paslasarak sakalastigi, en tehlikeli anlarda kahramanin 'komik' birsey soyledigi falan bole bi anlam verilemeyen , dolayisiyla gerceklik hissini kaybetmis bi film karsimizda. diger yandan acayip ozenli kostum, oyuncu secimi , kamera kullanimi, mis-en-scene ve catir catir isleyen formulaik senaryosuyla da gidiyor, yerseniz. takip sahnelerinin bazilari dijital, filmin buyuk kismi de 35 cekilmis sanirim, dijital olan yerler biraz goze batiyor.
190 entry daha
hesabın var mı? giriş yap