8 entry daha
  • zihinsel imgeleme süreci, ya imgelenen şeyin (yani bizatihi bir 'şey ' olan fikrin, imajın) hakkında ya da onu imleyen dilsel gösterge alanı içinde zihnin başına gelir. bu iki ihtimalle birlikte içsel tepilerin ve (leibniz'in terimleriyle) sonsuzca küçük istençlerin (örneğin bir protein ihtiyacı imgesinin benim bedenimdeki sonsuzca küçük enformasyonu gibi) konstrüksiyonu yoluyla da düşünce oluşur. düşünce, bilinçli benin bizatihi kendisi olmaktansa düşünce algısı bilinçli ben dediğim şeyin bizatihi farkındalığıdır. öyleyse karşılaşmalarım (spinoza) sanki ben bir penfield deneyindeki denekmişim gibi başıma gelen şeylerdir. bu satırlardaki düşüncelerin de bizatihi kendileri, bir enformatik temsil düzlemi oluşturması bakımından fonksiyonel bir şeydir ve bu da başıma gelen bir şeyin bilgisidir. öyleyse descartes 'ın töz ikiliğini reddetmek için çok gerekçemiz var
    (bkz: penfield deneyi) (bkz: saffet murat tura)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap