6 entry daha
  • remzi oğuz arık'ın bu anıt hakkında yazdıklarını okuyunca (hamit dereli'nin tercümesinde bu inceleme var) augustus'u ve döneminin mahiyetini daha iyi kavrıyor insan. roma'nın güya «imparatorluğa» geçiş devri olan bu devir, nobilitas tarafınca işlenen türlü reziletin ayyuka çıktığı bir devir... roma'nın bilhassa imparatorluk roma'sının mahiyeti üzerine düşünmek isteyen her meraklının okuması gereken bir kitap. bu kitaba bir nevi imparatorluk roma'sının amentüsü diyebiliriz. lakin yekûn olarak kitaba. anıta değil. mommsen'e sorsanız diyeceği şey bu anıtın «antik yazıtların tanrıçası» olduğudur. ne açıdan söylediği de ayrı bir meçhul. monumentum ancyranum, augustus'un uzaktan -epeyce uzaktan- kulağa hoş gelen yalanların işvesiyle süslediği bir roma armonisidir. bu armoniye ihtiyatla yahut şüphe kaydıyla bakacak olan herkes aslında bunun ahenginde mutlak aksaklıklar olduğunu ister istemez görecektir. hatta bunun, uzaktan duyulunca bir armoni sanıldığını, yakınına gelindiğinde ise ahenkten tamamiyle yoksun kuru ve ahmak bir ses yığınına dönüştüğünü farkedecektir. remzi hocaya rahmet dilerim. o kadar güzel bir inceleme yazmış ki büyük bir heyecanla okudum. okumaya da devam ediyorum.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap