türk halkı sahte peynir yiyor

• (edit: türkçe harfler)
  bütün dünyada sahtecilik yapılır. refah ülkeleri düzeni öyle kurmuştur ki sahtecilik yapacak üreticinin riski zaten ülkenin genel risk seviyesi yüzünden azdır, ve sahtecilikle fazladan kazanacağına değmez, o yüzden yapamaz. o düzenin tam kurulmamış ya da tam işlemediği ülkelerde başkasının ürettiği malı tüketenin işi zor:
  1- görünüşünden, paketlemesinden, fiyatından, reklamla verilen intibasından yanılabilirsin. devlet televizyonunun bile tam bu türden yalanlarla dolu reklamları servis ettiği türkiye gibi ülkelerde bu yanılgı çok normaldir.
  2- adından yanılabilirsin: kaşar var, kaşkaval, tost kaşarı, vs gibi şeyler var.
  3- etiketinden yanılabilirsin, içindeki pek istenmeyen katkı maddelerinin senin bildiğin adı yerine, az kişinin bildiği teknik adı vardır, ya da iyisini de kötüsünü de içeren genel bir ad vardır (örn. "zeytin yağı" yerine "yağ" diyorsa garanti "mısırözü yağı"dır).
  4- oranından yanılabilirsin : etikette içerik listesi ve miktarları o kadar küçük yazıyla ve o kadar okunaksız bir şekilde yazılmıştır ki mercek gerekir, okuyamaz, tahmin edersin, gerçek miktarlar/oranlar tahmininden kötüdür.
  5- etiketteki isimlerin ve miktarların gerçekle alakası yoktur çünkü bir kişi para yemiştir, kimse de gereken zamanlarda gerekli kontrolları yapıp hala uygun olduğunu doğrulamaz, ya da doğrusu ortaya çıktığında mal çoktan tüketilmiştir. o mücevher görünüşlü paket, zeytinin meyve etinden üretilmiş olması gereken yağ yerine ucuz bir atık tohumdan kimyasal yöntemlerle üretilmiş bir yağ, şeker yerine sorbitol, bal yerine glükoz şurubu, süt veya kaymak yerine benzeyen bir margarin temelli ürün içeriyor olabilir.
  6- malın her şeyi düzgün görünse bile o partinin etiketi, örneğin üstündeki tarih geçmiş olduğu için değiştirilmiş olabilir.
  7- her şey düzgün, etiket orijinal olsa bile mal dış bir etkene maruz kalmış zararlı hale gelmiş olabilir (radyasyon, koku, paketlemeden sızan kimyasal, bozuk soğutucu, mikroplu-kimyasallı ellerle, aletlerle dokunulmak gibi).
  8- malın kaynağı ve üretim süreci verilen intibayla örtüşmez. seylan tarçını ile çin tarçını ayni değil, antep şamfıstığı ile kaliforniya şamfıstığı ayni değil, pilavlık çam fistığı şehriye gibi ovaldir, ama üçgen biçiminde ve azıcık zararlı olan çeşidini de satarlar, badem ezmesinde bademin yanısıra şeftali çekirdeği de kullanılmış olabilir, keza yumurtayı veren tavuğun ne yediği, ne kadar normal bir hayat yaşadığı, balığın vahşi mi yoksa zehirli yemlerle denizde kafeste mi beslendiği, et danasının otla mı, pancar küsbesi ile mi beslendiği gibi faktörler var.
  9- bazı maddeleri insanın tüketmesi doğru değilken, önceleri bilmemezlikten, sonraları politik baskıyla kanun korumasında üretilip satılabilir (bence bütün tohum yağları, margarinler, tatlandırıcılar, ve bir çok gıda etrafındaki plastik ambalaj, ve hatta balık yağı, e numarası olan ya da olmayan bir çok katkı maddesi aşırı derecede şüphelidir).
  10- bazı gıda maddeleri her şeyini kendin yapsan o kalitede olabilecek kıvamdadır ama talihsiz bir kusuru vardır; üretim sırasında içine çok az miktarda herkes için zararsız ama senin allerjik olduğun bir madde karış(tırıl)mıştır, ama hiç sözü edilmemiştir.