1 entry daha
  • şimdi biz orta yaşlılar, yaşı kemale ermişler, şairin yolunun yarısını çoktandır geçmişler, hanidir çocuklarının mürüvvetini bekler duruma gelmişler, yazı dilindeki gülmeleri en fazla parantez içindeki (gülüyor) veya (gülüşmeler), yahut da (içeriden gülme sesleri geldi), (kahkahalar) (şuh kahkahalar) gibi ifadelerle belli edilen gülmeleri biliriz.

    romanlardan hep şunları okuduk;

    ***
    - teresa yavrum, yüzündeki bu güzelliği neye yormalı?
    teresa önce omuz silkti* hafif bir gülümseme kazandırdığı yüzünü annesine çevirip;
    + annecim o kadar mesudum ki... dedi.
    ***
    burada yazar teresa'nın güzelim yüzüne bir tebessüm kazandırdığını yazdığı andan itibaren biz anlarız ki, şen bir hadise, bir ruhiyat sözkonusu. hanidir, yazar şunu yazmıyor ya;

    ***
    - teresa yavrum, yüzündeki bu güzelliği neye yormalı?
    önce omuz silken teresa yüzünü annesine çevirerek; ahahahah ahahahah diye bağırıp;
    + annecim o kadar mesudum ki... dedi.
    ***

    gördüğünüz gibi, olmuyor. yakışıksız duruyor. dostoyevski'nin "ahahaha ahahaha" vurgulu tümceler yazmış olabileceğini modern hafsalamızın almasına imkan yok.

    öte yandan ise; zaten yemin ediyorum ki, hayatımızda böyle bir gülme efekti yok. dahası gerçek anlamda ahahaha ahahaha diye gülen bir insan evladına rast gelmedim, rastgelirsem de bir daha rast gelmemeye özen gösteririm.

    yazı icat olunduğu günden beridir; hahahaha diye basit bir fotoğraflama dışında (ki onun da gülmeyi hakkıyla karşılamadığını herkes bilir) mesele yoktu. ama başta sözlükçüler, internet alemcileri kalktılar geleneksel gülüşümüze postmodern bir motif döşeyip ahahaha ahahaha bir resim, bir kara leke çektiler. yapmayın etmeyin keratalar.

    "ahahah" ve türevi ecnebî bile olmayan gülme çeşitlerini çıkaranlara, bunları böyle gülünüyormuş gibi gösterenlere kısaca diyeceğimiz şudur:

    "ohahaha"
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap