• enginarı çok seviyorum ve her gün yiyebilirim, annem siroz olduğunda da ona çokca yedirmiştim, karaciğere iyi geldiği söyleniyordu ama annem artık son safhalarına gelmişti.

    neyse;

    iki hafta önce semt pazarından enginarın tanesini 8 liraya almıştım. aslında 9 liralıktan beğenmiştim, onlar biraz daha büyüktü, gözüm onlara kayınca pazarcı bir güzellik yapıp 9 liralık enginarı 8 liradan verdi. 6 adet enginara 48 lira ödedim.

    bugün onur markete gittim, limonlu su dolu şeffaf poşetin içine 5 adet enginar koymuşlar, fena da görünmüyor ama etrafta fiyat etiketini bulamadım, olsa olsa tanesi 10 liradır, velev ki 11, bir daha mı geleceğim dünyaya dedim, paketi kapıpı kasaya gittim. birkaç ıvır zıvır, türk kahvesi ve yer silme deterjanı da almıştım. sigara yok, et yok, şarküteri yok.

    300 liraya yakın para tuttu, ben anlamadım önce, sigara ve et türü alınca genelde bu paraya yakın ödüyorum, yine öyle alışveriş yaptım sandım bir an ama kasiyer kız bir tuhaflık olduğunu anladı, tekrar enginara baktı, tanesi 39,5 tl yani 5 enginar197,5 lira tutuyor.

    iptal ettik, 2 demet dereotu ve donmuş bezelyeyle eve geldim, fırına patates attım.

    5 adet enginar 197,5 tl... biri beni öldürsün lan.

    bir açıklama borçluyum: enginarın barkodu yanlış girilmiş, 5'li paketin fiyati 39,5 tl imiş.
    bunu da birkaç gün sonra yine aynı markette yine enginarları kurcalarken öğrendim, gittim sordum, "siz ciddi misiniz bunun fiyatında" dedim, "yok" dediler, "yanlışlık olmuş" dediler.

    ne bileyim ya, enginarın tanesi bir gecede 170 tl'ye çıksa şaşırmayacağım çünkü artık. ama biraz şaşırırım hala çünkü enginar bu, sebze yani.
  • ataturk'un son gunlerinde yemek istedigi, ancak istanbul'da bulunmadigi icin taa hatay'dan siparis edilen, demiryollarinin yavasligindan oturu de ataturk'un olumunden once istanbul'a ulasamayan sebze
    kaynak : sari zeybek
  • her hafta en az bir tane tüketmeye gayret gösterdiğim harika sebze. sirkesi de tam bir karaciğer dostu ancak lezzet olarak aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.

    biz erzincan orijinli olduğumuz ve mutfağımızın çoğunu et yemekleri oluşturduğu için kendisinden uzun bir süre bihaberdim fakat trakya'da büyümeme ve o coğrafyanın mutfağının çoğunu da zeytinyağlılar oluşturmasına rağmen ilginç bir şekilde orada da denk gelmedim.

    yanlış hatırlamıyorsam ilk kez otuzlu yaşlarımın başında abimin ısrarıyla denemiş ve lezzetine hayran kalmıştım. tabii hazırlayan ustanın da ellerine sağlık öyle bir yapmıştı ki, ilave limon eklemeye bile gerek kalmamıştı. daha sonraları temizlenmesi, haşlanması derken hazırlanışının da çok zahmetli olduğunu öğrenmiştim. dolayısıyla yemeğini yapmak herkesin becerebileceği bir şey değil.

    neyse efendim, bol bol tüketmeniz dileğiyle...
  • sabah sabah aklıma geldi, canım istedi. karamelize soğanlı olanını tavsiye ediyorum. çok nadir yapıldığını gördüğüm için denemek isteyen olursa diye tarif vereyim dedim.

    malzeme:
    3 orta boy soğan, 4-5 orta boy enginar, yarım demet dere otu, yarım çay bardağı pirinç, tuz, toz şeker, 3 diş sarımsak, karabiber, zeytinyağı.

    tercihen yayvan bir pilav tenceresi kullanılmasını öneriyorum.

    3 orta boy soğanı piyazlık doğrayın. alışkanlık derecenize göre tuz, 2 silme çay kaşığı toz şeker, 1-2 tutam karabiber ve 2 diş sarımsakla zeytinyağında tencerede soğanları karıştırarak çevirin. fazla pişmesine izin vermeyin, zira yemekle birlikte zaten pişecek.

    bu esnada yarım çay bardağı kadar pirinci sıcak suda ıslatın, beklesin.

    ayıklanmış, tabak şekline gelmiş enginarları tencereye soğanların üzerine yerleştirin ve kapağı kapalı şekilde oldukça kısık ateşte enginarlar yumuşayıncaya kadar (takriben 25 dk sürüyor) pişirin.

    ıslattığınız pirinçleri enginarların çukurlarına paylaştırın, tencereye enginarları kapatacak kadar(fazla değil) ılık su ekleyin. pirinçler yumuşayıncaya kadar çok kısık ateşte pişirin.

    ocaktan alın, üzerine bol miktarda doğranmış dere otu serpin. yemek ılımaya başladığında yersiniz.

    son deneme neticesinde görüntü de surada;
    görsel
  • ataturk 'un siroz hastası olması ve canının enginar cekmesi ,enginarın karaciger yenileyici olması arasında da bi bag vardır.hıncal uluc'ta sarılık olunca canının durmadan marul istedigini anlattıydı bi yazısında,marulun sarılıga iyi geldigini bilmedigi halde.insan vucudunun faydalı olan seyi bilip istemesi gibisinden,canın durduk yere enginar cekerse,karacigere baktırmak faydalıdır
  • modernite göstergesi olarak dillerde dolanan bu zerzevatın etrafındaki elit, rafineyiz aurosını anlamak mümkün değil. sebze yahu. deniz börülcesi gibi bu da nedense rafine damak tadını vurgulamak için söylenir. enginar yedik. izmir ağırlıklı ege bölgesi sebzesi olduğu için herhalde.

    sıcak sever bitkidir ve bayaca arsızdır. bir kere dik, seneye yine enginar çıksın. bitkinin kendisi çok güzeldir. güney amerika bitkisi gibi garip ve mora kaçan yeşildir. bir bitkinin üzerinde bir sürü enginar olur ve makasla ve/veya bıçakla kesilir.

    karaciğer yenilenmesini hızlandıran bir bitki olduğundan alkol masalarının vazgeçilmezlerinden biridir. içkiden perişan olmak üzere olan karaciğer için 40 gün kürü önerilir.

    patates ve havuçla dolma formu, ayy fakirlik ne zor dedirtir. dolmasını kuşbaşı etlerle yapabilirsiniz. veya etli sarmayla pişirebilirsiniz. o zaman asmanın ekşiliği de geçer. aynı zamanda mantarla da dolma haline getirebilirsiniz. ilk çıktığında, henüz körpeyken sütle pişirirseniz tereyağ benzeri bir şey yersiniz. soğanı hep bol koy.

    körpeyken çiğ de yersiniz. soyduktan sonra elinize alıp kemirebilirsiniz. yuh tavşan mıyız derseniz ufak ufak doğrar, ballı, hardallı, sirkeli bir sos yapar, içine semiz otu atarsınız, güzel olur.

    soyması zor değildir, o yüzden soyulmuş almayın. hemen kararır ve ben sevmem beklemiş sebze. önce altını kes. sonra spiral dönerek etrafını kazı. tüylü kısmı çıktı. orayı da kes. tamam soydun.
  • genleriyle oynanmis ya da benzer degisimlere ugratilmis oldugunu dusundugum sebze.
    cocukken nefret ederdim bundan cunku o etli kisminin icinden cigneyemedigim sazlar, lifler cikardi, agzimda buyurdu lokmalar. gel gelelim bugun enginarin sapını bile yiyebiliyorum rahatlikla, hatta en sevdigim sebzelerden biri oldu bu enginar.
    bu yuzden bu isi kim becerdiyse, "ulan ne guzel ettin bu enginarlari sen" diyerek alnindan mi opsem yoksa "ne oynuyonuz ulan enginarin genleriyle" diyerek tekme tokat girisem mi karar veremedim.
    en iyisi bi enginar yiyim sonra karar veririm...
  • mevsiminin bitmesine 1, en fazla 2 hafta kalan yiyecek. bu kadar güzel bir yiyeceğin bu kadar kısa süreli mevsiminin olması doğa'daki bug'lardan birisi olsa gerek.
  • varlığı için allah'a sukredilmesi gereken sebzelerden biri. digerleri için,

    (bkz: patlıcan)
    (bkz: brokoli)
    (bkz: kereviz)
  • söz konusu enginar olunca gözüm kararıyor, başka bir şey göremez oluyorum. evdekilere alın diyorum daha fazla alın. artık isteklerim çarşı pazar kaldıramayacak raddeye gelmiş olacak ki bir gün babam kolumdan tuttuğu gibi dosdoğru enginar tarlasına götürdü. al dedi bu bıçak bu da çuval, kes kesebildiğin kadar. sen misin bunu diyen, ben bir taraftan babam bir taraftan iki dakikada tarla'nın altını üstüne getirip 200'e yakın enginar topladık, fazlası var eksiği yok. gözüm bir ara o kadar dönmüş ki başkasının tarlasına bile girmişim. bizim tarla sahibi uyarmasa çok geçmeden orayı da katacağım kendi topraklarımıza. lafın kısası seviyorum arkadaş. etlisini de seviyorum, sadesini de, dolmasını da. yanına rakı koydular mı daha da çok seviyorum. ama hala biri en sevdiğin yemek ne diye sorduğunda enginar demeye çekiniyorum. ne bileyim git kuzu tandır sev, patates köfte sev. nerden bulduysam enginarı. enginar güzeldir.
hesabın var mı? giriş yap