• bütün eserlerini, taşradaki çiftlik evinde murebbiyelik yaparken ve sıradan bir ev kızı hayatı surdururken yazan yetenekli yazar. farkli bir zamanda, daha iyi kosullarda yazsa belki daha fazla sayida eserini okuma sansina sahip olacakti sevenleri diye dusunurken, belki de onun yeteneginin ortaya cikmasina neden olan, icinde bulundugu sartlardi diyerek teselli buluyor insan.
  • bir tek romanıyla, uğultulu tepeler ile büyük ün yapmış olan emily bronte 1818 yılında ingiltere'nin yorkshire kentinde dünyaya geldi. ablası charlotte* ve kızkardeşi anne* da kendisi gibi şair ve romancı idiler. irlandalı bir anglikan papazı olan babaları çeşitli yerlerde görev yaptıktan sonra 1820'de eşi maria branwell bronte ve altı çocuğu ile birlikte yorkshire kırlarının ortasındaki haworth'a taşındı. çok geçmeden karısı ve iki büyük kızı ölünce geride kalan üç kızı ile oğlu patrick'e bakma görevini üstlenmek zorunda kaldı. cornwall'dan ayrılıp haworth'a ailenin yanına yerleşen teyzeleri elizabeth branwell, çocukların yetiştirilmesine yardımcı oldu.

    1821'de annelerinin ölümünden sonra yalnız kalan çocuklar kendilerini okuyup yazmaya verdi. lancashire'e bağlı cowan bridge'de din görevlilerinin kızlarına eğitim veren bir okulda bir yıl kadar okudular, daha sonra charlotte, emily, anne ve patrick evde özel ders aldılar. charlotte, 1835'te roe head'de bayan wooler'in okulunda bir öğretmenlik görevi bulduğunda, emily de öğrenci olarak onunla birlikte gitti. ev özlemine dayanamadığından ancak üç ay kalabildi. 1838'de halifax yakınlarındaki law hill'de bayan patchett'in okulunda öğretmen olarak yorucu bir altı ay geçirdikten sonra görevden ayrıldı.

    aileyi bir arada tutmak amacıyla haworth'da bir kızlar okulu açma tasarısını ortaya atan charlotte, yabancı dil ve okul yönetimi konularında eğitim görmek üzere 1842'de emily ile birlikte brüksel'e gitti. ablası charlotte'un dingin ve oturmuş yaradılışına karşın tutkulu doğasıyla kolayca dikkati çeken emily, ev özlemi ve çekingenliği sürmesine karşılık yetenekleriyle çevresinin ilgisini topladı. ama teyzesi ölünce sürekli kalmak üzere haworth'a döndü.

    1845'te charlotte bir rastlantı sonucu emily'nin yazdığı bazı şiirleri buldu. böylece üç kız kardeşin de şiir yazdığı ortaya çıktı. bir yıl sonra poems by currer, ellis and acton bell adıyla ortak bir şiir kitabı yayımladılar. kitaptaki takma adların baş harfleri üç kız kardeşin adlarının baş harfleriydi. kitapta emily'nin de yirmi bir şiiri yer alıyordu. daha sonraları eleştirmenler yalnız emily'nin yazdıklarının gerçek anlamda bir şiirsel dehayı açığa vurduğu noktasında birleşmişlerdir. bu girişim kız kardeşlere toplam 50 sterline malolurken kitap ancak iki tane satabildi.

    1847'de londra'lı bir yayımcı emily'nin uğultulu tepeler'i ile anne'ın agnes grey romanlarını birlikte basmayı kabul etti. ama üç ciltlik bu kitap üçüncü kız kardeşin kısa sürede büyük başarı kazanan jane eyre'i yayımlamasından sonra piyasaya çıktı. uğultulu tepeler 1847'de ilk kez yayımlandığında olumlu eleştiri almadı. eleştirmenler romanı çok yabanıl, aşırı kaba, kurgu açısından da hantal buldular. yapıt çok sonraları ingiliz dilinde yazılmış en iyi romanlardan biri olarak nitelenecekti. emily, romanının yayımlanmasından bir yıl sonra veremden öldü.

    ...

    emily'nin de kız kardeşleri gibi kuru bir mizah anlayışı, charlotte gibi çarpıcı bir hayal gücü vardır. kendi yaşamındaki olayları hiç kullanmaması ve evde kalmış bir kızı ya da bir mürebbiyeyi roman malzemesi yapmaması açısından onlardan ayrılır. charlotte ve anne gibi o da sınırlı bir çerçeve içinde az sayıda karakter üzerinde çalışır. romanın anlatısını, aşk ve nefret gibi temel ve derin duygular üzerine kurar. bu kurgu öğeleri, mantıksal biçimde ve aşırılığa kaçmadan kendi yollarını açar. burada charlotte'un yararlandığı türden rastlantılara yer verilmez, yüklü romantik benzetmelere ya da retoriğe gerek duyulmaz, konu için gerekli olmadığı sürece parlak diyaloglara başvurulmaz. kitabın kasvetli havası ile katı ve acımasız karakterleri 19. yüzyıldaki kimi anlayışlara ters düşmüştür. romanda bulunduğu ileri sürülen erkeksi hava, emily'nin erkek kardeşi patrick'in ölümünden çok sonra, onun arkadaşlarının anılarına dayanarak ortaya atılan bir iddiaya kanıt olarak kullanılmıştır. iddiaya göre uğultulu tepeler tümüyle ya da bir bölümüyle patrick tarafından yazılmıştır. bu iddianın yol açtığı bazı soru işaretleri giderilememişse de, ortaya atılan kanıtlardan hiç biri, romanı emily'nin yazdığını belirten charlotte'un açıklaması karşısında önemli bir ağırlık taşımamaktadır.

    (burhan bolan'ın çevirisiyle 2002 yılında engin yayıncılık tarafından 3. baskısı yapılan uğultulu tepeler'in önsözünden alıntıdır.)
  • otuz yasinda olmesini asla kabullenemeyecegim yazar, sair... (1818-1848) avrupa'nin 1848'den sonraki hallerini de gormeliydi, heathcliff'in avrupa'nin uzerinde gezinen bir hayalet olarak ortaya ciktigi zamani da gormeliydi. gorse neler yazardi acaba bu en buyuk yaban kuraldisilik ve en buyuk yaban disilik oykusunu soylemis olan kadin?! *

    (bkz: #9140898)
    (bkz: #9198624)
    (bkz: self-interrogation)
    (bkz: my comforter)
  • diger iki kız kardesinin yazdıgı romanların ana kadın karakterleri hep cekingen, erdem abidesi, silik ve cefakar olan yapmacık karakterlerken, emily bronte'nin catherine'i iyisiyle kotusuyle gercek bir kadındır. charlotte bronte'nin jane eyre'i kucukken okundugunda guzel gelebilir ama hem karakterleri hem de hikayesi wuthering heights'la karsılastırılamayacak kadar zayıftır. wuthering heights'ın en onemli ozelligi "tutku"yu basrole almasıdır. okuyucuya ders vermez, dogru yanlıs uzerine yonlendirmez. butun bunlar da zaten emily bronte'nin kardeslerinden ne kadar faklı oldugunu gosterir. zaten daha o donemde bile edebiyat cevresinin kitabı erkek kardesi patrick'in yazdıgını iddia etmesi emily'nin genel 19. yuyıl ingiliz kadın tipinin ne kadar dısında kaldıgını gosterir.
  • wuthering heights gibi bir masterpiece yazmakla yetinmeyerek inanilmaz guzel siirleriyle de dikkat ceken, icinde yasadigi moorland'la butunlesmis yorkshire'li yazar ve sair.

    the old stoic
    riches i hold in light esteem,
    and love i laugh to scorn;
    and lust of fame was but a dream,
    that vanished with the morn:

    and if i pray, the only prayer
    that moves my lips for me
    is, "leave the heart that now i bear,
    and give me liberty!"

    yes, as my swift days near their goal:
    'tis all that i implore ;
    in life and death a chainless soul,
    with courage to endure.
  • kız kardeşleriyle beraber, isimlerini değiştirerek (kadın yazarlara beslenen önyargılar yüzünden) bir şiir kitabı yayınlamıştır. kitap 2 adet satmıştır. 30 yaşında veremden ölmüştür.
  • benim yaşımdayken dünya edebiyatına geçecek bir kitap bırakmasıyla kıskandıran, sıkıcı betimlemelerden kaçınarak okuyucuyu sürükleyen yazar.

    ayrıca tam türk mantığı ile kitap tanıtım ve yorumlarında "evlenmemiş genç bir kadın" olarak yaşamadığı şeyleri böylesine yazması... şeklinde başlayan sözde övgü cümlelerine çok gülüyorum. sanki bir şeyleri tasavvur edebilmek, düşünebilmek, hissedebilmek, kurgulamak için evlenmek lazım.

    --- wuthering heights spoiler ---

    kadın başrolünü öldürdüğü için hep kendi ölümünü hissettiğini, hatta tasarladığını düşündüm okurken. 1. kuşak catherine'in, linton'la evlenmeden önce heathcliff'le ilgili hissettiklerini nelly'e anlattığında anlıyoruz ki emily bronte, erken ölmüş ve hiç sevip sevilmemiş diye arkasından vah vah edilecek birisi değildir. erken ölmüştür; ama kesinlikle sevmiş, muhtemelen de sevilmiştir. vah vah edilecek bir şey varsa da bu yoğun hislerin binde birine bile asla yaklaşamamış olarak hayatına devam eden birinin, bir başkası için "evlenemedi, genç öldü." demek olsa gerek.

    --- wuthering heights spoiler ---
  • "whatever our souls are made of, his and mine are the same."

    30 yaşında veremden öldü emily bronte, ruhu uğultulu tepelerde yaşıyor olabilir ya da çoktan çiçek böcek olmuştur. ramazan'da oruç tuttuğum için ruhunun ölümsüz olduğuna inanıyorum. asdfjkl.

    neyse; roman güzel, aşk güzel, ruh eşini bulmak güzel lakin kader kötü. kaç para ulan bir izoniazid? izoniazid bakterisidaldir ve periferik nöroasdfgjj :(

    o değil de orta avrupa'da bir müzede saatlerce bir resmin önünde dikilmek var ruh eşinizle. dikilenler de var, görmedim ama biliyorum, şanslı köftehorlar.

    ama hayat hocanın arkasında ekartör çektiriyor, ameliyatta tek pozisyonda saatlerce diktiriyor. tamam hocanın ensesi de kötü değil ama yetmiyor hocam. bir klimt'in der kuss'ü değil hoca ensesi. hepinizi gözlerinden öpüyorum, hocalarımın ensesinden. asdfjkl. çok içtim.
  • uğultulu tepeler in yazarı.. tek kitabı... kardeşlerinin de birçok kitabı var...
  • wuthering heights isimli romanin yazaridir. tek romanidir zaten basildiktan bi sene kadar sonra vefat etmistir
hesabın var mı? giriş yap