• kökten kaldırsınlar bunu ya da 120 yaş yapsınlar sınırı ki biz de bilelim olmayacak bir iş olduğunu, üzmeyelim kendimizi boşuna. 61 yaşı hedef alıp yaşamaya uğraşmaktan iyidir, bu ne lan dalga geçer gibi, 61 yaşından sonra gelecek paranın da saadetin de götüne koyim afedersin.
  • son haftalarda sartlar beni emeklilige zorluyordu, artik kesinlesti sayilir. hazirliklara basladim ama psikolojik mucadele icindeyim.

    emeklilik kavrami benim gozumde "pasifize olmak" demek. bu kavrami hicbir zaman kendime yakistiramadim. kendimi bildim bileli aktif olarak calisirken kenara cekilme durumu zor geliyor. zamanlamasi da oyle bir ters oluyor ki.. 4 aydir cilginca yatirim yapmistim her yere. bu yil cok aktif olacagimi planliyordum.
    diger yandan, bu "pasifize olmak" mutlak olarak gerceklesmeyecek. seyahatlerim azalacak, ayda yilda bir lazim olacaksa kalkip bir yerlere gidecegim. bugunlerde olan toplantilarimin neredeyse yarisina katilacagim, cogunlugu uzaktan olacak. sadece birkac istisna icin yolculuk gerekecek.

    biraz seviniyorum. tekrar kopeklerim olacak. kendim buyutecegim, "yalniz kalacaklar" diye uzulmeyecegim. farkli cinslerden 7 kopek olacak, cinslerine karar verdim. buyuduklerinde birlikte ava cikacagiz. bir tane kedim var. bir yerlere giderken baskasina birakmam gerekiyordu, ben yokken olay cikariyordu. aslinda ben varken de olay cikariyor ama konu o degil, zaten kendisi ile ilgili ayri bir entry hak ediyor. yeni gelen kopeklere 2-3 pence sallar, stres atar..

    simdilik tek eksigim genis bir arazi. en yakin yerlesim yerine 20-25 mil uzakta, en az 20,000 sq. ft. ve orman yaninda/icinde bir hayalim var. hem vakit gecirecegim evi rahat dizayn edebilirim, hem kopeklerimi egitecek alanim olur. tavuk gibi hayvanlara sicak bakmiyorum ama agaclandirma da ciddi konu. diger detaylar da gunes enerjisi, ruzgar enerjisi.. su, bazi yiyecekler ve alkol icin mahzen. hatta siginak.. kisacasi dis dunyaya ihtiyacimi minimuma indirecek bir yer. tanidigim birisinde cogu kriterlerime uyan (veya kolaylikla cozulebilecek eksikleri olan) ve yilda sadece 2 kez gittigi bir yer var ama kendisi bir suredir yogun bakimda. olse de olmese de bana verir fakat saygisizlik olmamasi icin restorasyona baslamiyorum. hatirladigim durumdaysa kopeklere havuz bile ayarlayabilirim. en kritik konulardan birisi olarak alkol listemi kabaca tasarladim. dun de onemli ve vakit alabilecek olanlari siparis ettim.

    okudugum ama tekrar okumak istedigim, okumak isteyip de okuyamadigim yuzlerce kitap var listemde. yemek yapmaya asiri merakli birisi olarak cogu zaman kafam doluyken hazirliyordum, sakinlik oldugunda daha ozenli yemekler yapabilecegim. hazirlayip yemek gibi, yemek partisi vermeyi seven birisi olarak bu bir negatiflik. haftada en az 5 gun yemekte birileri eslik ederdi, emeklilik modunda en fazla 2 gun olur. yillardir gordugum, bildigim kisileri davet ederim, sohbet ederiz. yalniz kaldikca anilarimi yazarim. kopeklerimle bol bol vakit gecirecegim.

    dusundukce icim huzur doluyor. ama "pasifize olmak" detayini asabilmis degilim. her zaman istedigim sakin hayat, gerceklesmeye yakin oldugu zaman cok farkli geliyor. her zaman dunyayi daha guzel bir yer yapmaya calistim. kendi etki alanimda aktif olarak gozlemleyebildigim guzellesmeleri basarabildim. fakat anlasilan tatmin olamadim. umarim emekliligimde daha verimli olabilirim. orneklerini gordum, umarim elimi yuzume bulastirmam "pasifize" hayatimi.

    enteresan bir his. bir cesit boyut degistirme sanki. belki de ben buyutuyorum emeliligi, bos yere dert ediyor olabilirim, emin olamadim.
  • en çok yaz aylarinda
    en cok yaz aylarinin pazar aksamlarinda
    en cok yaz aylarinin pazar aksamlarinda yasadiginiz koca istanbul'a yakin hafta sonu kacamaklarinizin gunbatimlarinda akla dusendir.
  • divanın birinde ben yayılmışım diğerinde babam. annem buzdolabında bir şeyleri yerleştiriyor. o yerleştirirken babam yoğurdun yeri iyi, onlar oraya sığmaz, üst tarafa koy orada çok yer kaldı gibi müdahalelerde bulunuyor uzaktan izlerken. kafamı yavaşça çevirdim babamla göz göze geldik. senin işin yok mu baba ya dedim. oğlum şeftaliyi yesene bırakmışın öyle dedi.

    emeklinin gazabından korkun ve emeklilere bulaşmayın.
  • dedelerimiz babalarımız gibi 40 45 yaşlarında emekli olamayacağımızdan dolayı şuan 0-30 yaşlarında olan herkesin kara kara düşünmesi gereken konu.
    şuan emeklilik yaşı 65 ve artmaya devam ediyor. avrupa’da 67 68 e geldi bile, yakında 70 olacağı konuşuluyor. bu durumda türkiye altta kalır mı? en iyi ihtimal 70 diyorum ben.

    emekli olunca alacağın para zaten az. bugünkü parayla 2 bin. ki zaten konu para da değil allah aşkına 65-70 yaşına kadar bu millet nasıl çalışacak? hangi şirket 65 yaşına kadar tutacak? kendinizi 65 yaşında çalışırken düşünebiliyor musunuz? insan gücüne ihtiyacın anbean azaldığı günümüzde türkiye gibi ülkeleri çok kötü günler bekliyor.
  • emeklilik kavramını bitirecekler matmazeller. sadece bizim gibi üçüncü dünya ülkelerinde değil birkaç düşük nüfuslu devlet hariç tüm dünyada temel bir hak olmaktan çıkarıp lüks haline getiriyorlar. sizin emeklilikleriniz zaten yalan oldu da çocuklarınız emeklilik kelimesini iskandinav mitolojisindeki tanrılardan birinin ismi zannedecekler.
  • artik bir cok insan icin ruya haline gelmis olan durum. hele ki devlet calisani degilseniz emekli olma sansiniz sifirdir cunku 60 yasina kadar sizi calistiracak bir isletme bulmak neredeyse imkansizdir.
  • değişen hayat şartları gözönüne alınıp acilen tekrar düzenlenmesi gereken kavram.

    bankalar bile artık önceden "sözünüze bonus" gibisinden ekstralar verirken, emeklilik de benzeri bir şekilde mesela 30-40 yaş arası emekliliği kullan, 65 değil de 80 yaşında emekli ol (tabii eğer yaşarsan) şeklinde olmalı. isteğe bağlı olur bu, isteyen kullanır...

    dikkat ediyorum; en verimli (buradaki verim iş üretimi değil başka bir verimi anlatıyor) çağımızda, en az çalışmak istediğimiz zamanda, en verimsiz ama kendimize yapacak birşeyler arayacağımız zaman için çalışıyoruz. yetkililer bir el atsa hiç fena olmaz.
  • ulaşmama 37 yıl 7 ay 12 günüm kalmış durum.

    çalışmaktan soğudum, bakmasaydım keşki.
  • 20 - 30 yıl kadar sonra içinde adı geçen tüm başlıkların entrylerle dolacağı, hayata dair gerçekten ciddi ve çok önemli bir kavramdır... suserlar emekli olana dek geçirdikleri zorlukları, emeklilik günlerinin ne sıkıcı ya da ne eğlenceli ya da ne acaip olduğunu, bir türlü emekli olunamadığını, ve daha emeklilik ile ilgili kimbilir neleri yazacaklardır ilgili başlıkların altına... kanımca sözlük, o günleri kısmet olur da görürse, muhakkaktır ki gerçek bir tarih kitabına dönüşecek; bir jenerasyonun gözünden dünyayı yansıtacak, bu jenerasyonun farkını, özelliklerini, nelerle ilgilendiğini, nelerle uğraştığını anlamakta kullanılan en önemli araçlardan biri olacaktır. 80'lerde büyümüşlerin gerçekten özel olup olmadığını o zaman anlayacağız belki de...
hesabın var mı? giriş yap