• eserlerin kendi dönemleriyle alakasız biçimleri de muhteva etmesi demektir.

    (bkz: sozlukte ciddiyet cabasi)
  • civilization 3'te, peyderpey inşa ettiğiniz kişisel sarayınızın* ilk katını greko-romen mimarisiyle, üstünü uzakdoğu mimarisiyle, çatıyı islam mimarisiyle, önündeki dikitleri ise native american mimarisiyle yaptığınız anda eşeğin damına itfaiye hortumuyla tazzikli su sıkabiliceğiniz formasyon.
  • "herseyin en iyisini alayim birlestireyim mükemmeli yaratayim" akimi... ama aşı her zaman tutmaz.
  • mantıksız bi hevese dayanan taklitçilik demektir. çeşitli yerlerden parçalar alıp birleştirmektir. yunan ve roma'da başlamıştır.
  • bir nevi kolaj... ama elestirmenlerce asagilanan bir tarzdir, cunku akimlarin genellikle ortaya ciktiklari cagla felsefeyle yakından iliskisi vardir, eklektisizm ise bu acidan temelsizdir.
  • insan dediğimiz varlık ziyadesiyle eklektiktir aslında. post-yapısalcılık başlığının altına topladığımız özgün eğilimler de eklektik başlığına sokulabilir. (bkz: diyalektik/@el fikir)

    eklektisizm ile ilgili problem, tarihsel bağlamından koparılan olgunun güncel anlatının kavramsal çerçevesine oturtulurken forma indirgenmesidir aslen; oysa olgular bir forma belirli bir paradigmanın sonucu olarak kavuşurlar. salt forma indirgenmiş olgular, bir anlamda, ruhunu yitirmiş, iğdiş edilmiş, dışkılaştırılmış olurlar. işte ama, bir yandan da, malzemeye dönüşmüş olurlar.

    sadede gelirsek, eklektik bir bakışla üretilecek nesnenin fenomenolojik ve/veya ontolojik bağlamda kuruluşu için öznel niteliklerin gelişmiş olması lazım; bu da önemli bir teorik birikim ve malzeme bilgisi gerektiriyor. illa öyle olmak zorunda değil ama bir frankenstein da yaratabilirsiniz.
  • kavramsal bir yaklaşımdır, çok sayıda çalışma alanında yaygındır. terimin kökü yunanca ''eklektikos'' kelimesinden gelir, '' en iyi olanı seçmek'' manasındadır.
    mimari ve sanat alanında, tek bir çalışmanın, çeşitli tarihi stillerin kombinasyonunu içinde bulunduruyor olması demektir. en basit tanımı, çeşitli etkilerin kombinasyonunu temsil eden her türlü sanat denilebilir.
  • postmodern dünyanın çoğumuzu sürüklediği varolma biçimi. dünyadaki değişim çevrimleri eskisine göre çok daha hızlı. dahası farklı düşüncelere maruz kalabileceğiniz kanallar da çoğalmış durumda. yani zemin kaygan. sizin tutunmaya çalıştığınız düşünce sistemi zamana, girdiğiniz yeni çevreye, yaşınıza ve deneyimlerinize uyum sağlamak, çelişkileri yönetmek konusunda yetersiz kalacaktır. bu durumda kendi mikro sisteminizi geçmişinizden, etrafınızdaki erişebildiğiniz farklı türdeki parçalardan ve yaklaşımlardan kendinize özgü bir bricolage yaparak sizin her seferinde yeniden oluşturmanız gerekecektir. değişim ve adaptasyon süreçlerinden ötürü ilerleyecek, yükselecek ama doğası gereği asla tamamlanmayacak bir kimlik inşasıdır bu aslında
  • mimaride 20. yy sanatçılarını dürterek "tepkiler" olarak adlandırılan birbirinden çok farklı yeni biçimler oluşmasına neden olmuş akımdır. bu döneme kadar seri bağlanan sanat, burada birden paralel bağlanmış devre gibi, cehape okları gibi farklı yönlere yol alır.

    19. yy boyunca etkili olan bu akım, önceki popüler akımların taklit edilmesi ve ortaya karışık bir sonuç elde edilmesidir. genellikle birinci kat klasik roma donemi, ikinci kat rönesans, üçüncü kat barok şeklinde süslenmiş bir cephe görürseniz bu yapı eklektiktir.

    ışbu sebeple bazi sanatçı grupları oturup tepki olarak farklı akımları ortaya çıkarmışlardır:
    arts and crafts,
    art neweau (arnuvo diye okunur),
    art deco,
    rasyonalizm ve bauhaus ekolleri.

    bu sanatçılardan en bilinir olabilecekler gaudi ve mondrian, çok farklı akımlara öncülük etseler de ortak noktaları eklektisizme tepki vermeleridir.
  • felsefede ve ilahiyatta farklı düşünce sistemlerinden seçilen öğretilerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesi.

    öğretilerin alındığı sistemin bütününü benimsemediği gibi, aralarındaki çelişkileri çözümleme amacını da gütmez.
hesabın var mı? giriş yap