eklektik
-
"ordan burdan biraz, hmm bi de bundan, tamaaaaaam" diyerek olusturulmus.
-
yunanca ve latince "seçmek" anlamina gelen "eligere" den gelir.
felsefik anlamda "her sistemin sundugunun en iyisini almak" gibi alginalabilir...
mesela epikür hakkinda hayatin bahsettigi güzellikler konusunda eklektik olmayi seçmisti denebilir...* -
(bkz: vali kebabı)
-
düzenlenmiş olan düşün dizgeleri içinden bazılarını seçip, bunları birleştirerek kendi öğretisi
durumuna getiren seçici yöntemdir. özellikle pragmatik tarih anlayışının uyguladığı yöntemdir -
modadaki anlamı için; birbiriyle uyumsuz parcaları bir araya getirip uyumlu bir bütün yaratmak.
-
seçmeci özelliği olan, seçmeci olan demektir. mesela iktisat politikalarına ilişkin kuramların hiçbirini bütünüyle kabul etmeyen, biraz keynes'den biraz neo-klasiklerden alıntı yapan, birinin adaptif beklentiler yaklaşımını diğerinin başka birşeyini alan yaklaşımlar buna dair bir örnektir. hatta böyle yapan iktisatçılara tepki götererek bastard sıfatını onlara yakıştırabilen pazarcı-kabzımal iktisatçılar mevcuttur.
(bkz: seçmece yok kardeşim) -
mesela, "yönetim" eklektik bir disiplindir.
-
(bkz: eklektik yaklaşım)
-
-
özetle; ne siyah ne beyaz, hem siyah hem beyaz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap