• an itibariyle, bayram münasebetiyle bayram yeri diye tabir edilen eğlence-dinlence merkezi büyük parkın içine kurulmuş olan, çocukluğumun ilçesi... cumhuriyet meydanınından kurşunlu camii ye kadar uzanan pazarında yörükler, siyahlı yeşilli kırmızılı o enfes kıyafetleriyle, kelle peyniri, çizik zeytin, hindiba, turpotuve ceviz satmaktalar, küçük sepetlerinin içinde... akşam, garajından kalkacak bir otobüsle terkedilecek bu kent, çocukluk ülkesinin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek başkenti olmayı sürdürmektedir diyarımda...
  • edremit milattan 1443 yıl önce pidasus adı ile burhaniye iskelesi civarındaki karataş mevkiinde kurulmuş bir şehirdir. truva-bergama yolu üzerinde bulunmasından dolayı bir çok baskınlara uğramış bir ara, harap bir halde lidya kralı krezüs ün eline geçmiştir. kralın kardeşi bu şehri yeniden yaptırmış hatta süslemiş ve kendi adı olan adramys ismini vermiştir.

    m.ö. 548 yılında iranlıların, m.ö. 241 yılında bergama krallığının eline geçen edremit, zengin devrini yaşamaya başlamış, bağlı olduğu bergama krallığına rakip olmuştur. bu devir 109 yıl sürmüş ve şehir m.ö. 132 yılında romalıların eline geçmiştir.

    m.s. 1076 yılında önce, selçuklu sultanı süleyman şahın, sonrada veziri ebülkasımın orduları tarafından üst üste iki defa istilaya uğrayan edremitliler,şehri terk edip etrafa yayılmaya başlamışlardır.

    m.s. 1090 yılında şehir, tıryanus adlı bir şahsın yardımı ile şimdiki park yanındaki akpınar çevresine kurulmuştur.

    m .s. 1231 yılında, türk akıncıları edremit'e saldırmış ve çetin savaşlardan sonra, türk komutanı yusuf sinan'a şehrin anahtarı teslim edilmiştir. 1336 yılında karesi toprakları osmanlı ülkesine katıldığından, edremit'te orhan gazi tarafından osmanlı devleti hudutları içine alınmıştır.

    fatih sultan mehmet 29 mayıs 1453 te istanbul'u almadan önce kazdağlarının çamlarından haliç'e indirilecek gemileri yaptırmış ve zeytinyağını kullanmıştır. o devirdeki fermanı ise "kim zeytin ağacını kese, başı kesile"dir

    1453 yılında bizanslıların kışkırtması ile rumlar edremit'e saldırmış ve kasabayı yakıp yıkmışlardır. bu sırada madra dağında avlanmakta olan saruhan beyi durumu öğrenmiş, askerleri ile düşmanı kuşatarak kılıçtan geçirmiştir. edremit baskınını öğrenen fatih sultan mehmet bu işte bizans krallığının parmağı olduğunu anlamış ve bu baskın üzerine çıkardığı ferman, şehrin hayatiyeti bakımından büyük değer taşır. ferman şudur: "bundan sonra edremit körfezi ile çevresinde rumlardan hiçbir kimsenin yurtlanmasina izin yoktur. yapanlar, yaptiranlar öldürülür."

    1461 yılında, midilli adası beyi nicolas ayaklanmıştır. bu olayı öğrenen fatih sultan mehmet edremit'e gelerek 26 gün kalmış ve süre zarfında 67 gemi inşa ettirilmiştir. bilahare, üç tersanede yaptırdığı 67 gemi 2000 leventlik ordusu ile altınova kıyılarından midilli adasına saldırmış, 1462 yılında yenilen midilli adası beyi fatih'in ayaklarına kapanmış, kaleyi teslim ederek af dilemiştir.

    1841 yılında nahiye merkezi olan edremit'e ilk nahiye müdürü olarak hoca gâni hümayunundan salih efendi atanmıştır.

    1867 yılında kaza merkezi olan edremit'e şerif paşa mahdumu ahmet bey ilk kaymakam olarak atanmıştır. 1877 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur. edremit, istiklal savaşında öncülüğünü yapmış, düşmana ilk kurşunu atan edremit olmuştur.

    yurdun o karanlık günlerinde; edremit'te kaymakam olan hamdi bey 15.09.1919'da edremit'te kurduğu kuvayi milliye teşkilatı ile akbaş baskınını düzenleyerek, ele geçirdiği çok sayıda silah ve mühimmatı orduya aktarmıştır. 30.06.1920 tarihinde soma ve balıkesir cephelerinin bozulması üzerine silahını bırakmak zorunda kalmıştır. 797 gün işgal altında kalan edremitliler birçok tehlikeler geçirmiştir. 09.eylül.1922 günü, düşmanı kovalayan türk süvarilerine kavuşmuş ve onları bağrına basmıştır. bu gün her yıl parlak törenlerle kurtuluş bayramı olarak kutlanmaktadır.
  • yemek içmek için cumhuriyet lokantasına gidilebilecek vasat olmayan ege ilçesi
  • annemin içinde bulunduğu çok zor durumu ''emeklilere 2 haftalık malzeme çıktı'' olarak yorumlayan beyin kıvrımları bulunmayan yazarları gösteren ilçe.

    caps
  • lisedeyken okuduğum, edremit belediyesi tarafından ücretsiz dağıtılan(belediyeye gidip istemeniz yeterli), "adramytteion'dan efeler diyarı edremit'e" adlı 2 ciltlik, yaklaşık 2500 sayfalık, belgesel niteliğindeki ansiklopediden edindiğim bilgiye göre, edremit'in vakti zamanında çok önemli bir liman bölgesi olduğu, ancak iç kısımda kalmasından dolayı çok sayıda sinsice saldırılara maruz kaldığı, buna bir çözüm arayan zamanının bilmem ne kralının ise milattan önce bilmem kaç yılında edremit denizini taş ve toprakla doldurarak bugünkü kara sınırını oluşturduğu öğrenilmiştir. o günden sonra neden edremit'in altının suyla dolu olduğunu anlamıştım.

    gerçekten de, her köşe başında bir eybek suyu görmeniz mümkündür. para verip aldığınız marka sulardan daha lezzetlidir.

    ayrıca, altınoluk ilçe oldu diyenlere ise kötü bir haberim var: olmadı.

    edit: ilave bilgi eklendi.
  • edremite yaklaştığınızda arabanızın içini mis gibi zeytin yağı kokusu sarar. oksijen kaynağı olan bu ilçede çek çekebildiğin kadar, nefes.
  • dünyanın en kaliteli yağlık zeytinlerinin yetiştiği havası yumuşak, oksijeni bol kuzey ege beldesi. hele ormanların içinden edremit'e doğru inerken denizin görünmesi, yeşilin türlü tonunun, zeytinin, incirin sizi karşılaması...

    edremit de malesef tehlike altında. zeytincilik kanunu'nda uzun yıllardır gündeme getirilip geçirilemeyen değişiklikler yasalaşırsa zeytincilik çok büyük darbe alacak. zaten meyve vermesi, verim alınması onyılları bulan zeytin ağaçları ve çevre belki elli-yüz yılda onarılamayacak şekilde yaralanacak. madencilerin planı bölgede kömür ve linyit çıkarıp termik santral kurmak. yaratacağı kirlilik, tarıma ve zeytinciliğe verecekleri zarar ise umurlarında değil.

    (bkz: zeytinliklerin madenciliğe açılması)

    bölgedeki diğer 5 dernekle beraber edremit zeytin üreticileri derneği de bu düzenlemeye karşı çıkıyor. ama tarım bakanlığı ile yaptıkları görüşmeden umutlu ayrılmamışlar.
  • canım memleketim,

    gitmeyeli çok uzun süre oldu, sanırım 8 yıl falan oldu.

    aklımda kalan en belirgin anı lise hayatım boyunca arkadaşlarımın dükkanının (yaman müzik bilenler olabilir.) önünde sıcak çikolatalarımızı içerken son ses müzik dinleyip, müzik hakkında konuşmak. tabi birde arada tuba çalmak. çalmak dediğime bakmayın garip sesler çıkartmak.

    tabi tüm körfez müzik camiası beni en azılı metal müzik dinleyicisi belledi ama mevzu daha farklıydı, bende ses çıkarmadım. artık onu da başka zaman anlatırım.

    not: birde tüpçü mevzusu var, bu mevzuyu memleketi edremit olan herkes net bilir.
  • göç almasından mıdır, insanından mıdır nedir suç oranı fazladır, her an her saniye kendinizi bir olayın içinde bulabilirsiniz.

    90 lı yıllarını bildiğim için söylüyorum, o zamandan beri en ufak bir gelişim göstermemiş, yolları, binaları bakımsız, yağmurda çamur deryasına dönen ilçe görünümlü bir köydür benim gözümde.
  • balıkesir'in bir ilçesi. izmir'e daha yakın turistik kent.

    müteveffa babacığım, anneannemin annemi kendisine vermemesi üzerine sivas'tan beş parasız otobüse binmiş; ege'nin birçok yerini gezmiş ve en sonunda zeytinliklerle, mandalinalıklarla kaplı bu yeri seçmiş ve burada iş kurmuş. sağolsun, çocukluğum sarı bozkırlarda onun sayesinde geçmedi.

    çok ama çok güzel bir kentti. etrafı kaz dağları ile kaplı bir vadi kentiydi. merkezi bir anadolu kenti gibidir, edremit'i turist kenti yapan özelliği akçay, altınoluk, burhaniye, ören gibi yerlere komşu olması ve merkezinde bulunmasıdır ki ören mavi bayraklı plajlarımızdandır. ünlü mekanları vardır, hepsini sayacağım. akçay kordon, kalabalık seven kişiler için idealdir. akşamları orada yürümek benim için işkenceydi. romantik bir ortamı olduğu söylenemez. sonunda kentin tek lunaparkı bulunur. iletişim imkansızdır orada. akçay kordonun kıyı devamında zeytinli kordonu başlar. burası daha sessiz ve küçüktür, emekli insanlarla okey oynayan yaşlılarla dolu kafeler mevcuttur. benim 3. sınıfa giderken bisiklet güzergahımdır. bu yerlerin plajı kumludur. benim gibi ıslak terliğe kum yapışmasını sevmeyen kişiler için kötüdür. bu yüzden denize girmek için favori plajım taşlı olduğu için altınoluktur. altınoluk dağ-yol-deniz üçlüsünden oluşur. pek bir özelliği yoktur. ama işin güzel yanı dağdadır. gözleme ve çay satılan bir kafe dağın üzerinde, bir yokuşun sonundadır. buradan manzara seyredilebilir. rivayete göre antik yunan limanları bu dağın üzerindedir ki bu korkunçtur çünkü dağın yüksekliği en az 1000 metredir. altınoluk'ta da kordon ve marketlerin bulunduğu bir çarşı bulunmaktadır. burhaniye ve ören'de emekliler çoğunlukta olup yazlıklar bulunur. ören plajı da kumludur. kordonları vardır.

    benim çocukluğum edremit'in merkezinde geçti. eskiden tansaş'ın bulunduğu meydanda bisiklet sürerdim. tansaş'ın karşısındaki edremit terminaline giren otobüsleri izlerdim. çok dar bir yol vardır tansaş'ın karşısında, çarşamba pazarına açılır yanları taşlıdır. o yoldan yürürdüm okula giderken. yörükler yerde oturur ve bir şeyler satarlar. kimine sesi tatlı gelir kiminin sinirini bozar o teyzeler. ama sattıkları ürünler organiktir, doğaldır. yaz kış bir şeyler satarlar. yörüklerin bulunduğu yolun devamı edremit'in meydanına açılır. ziraat bankası ve evkur yolun sonunda karşılıklı bulunur. meydanda beyoğlu lokantası en ünlü yerlerdendir. beyoğlu lokantası iki yolun ortasındadır. yollardan birisi kuyumcular çarşısı'na, diğeri bayramyeri olarak bilinen sağlık ocağına çıkar. meydanın karşısındaki yol takip edilirse ptt kavşağı ile ebu bekir camî bizleri karşılar. biraz daha devam edersek sağımızda faruk serpil parkı karşımızda ise ülkü ve ışık yolları çıkar. bu yollar akçay'a çıkar ve cennetayağı mahallesi ve buradaki villalardan geçer. faruk serpil parkı çok sessiz ve sakindir. güvercin sesi sevenlerdenseniz oturunuz. tabi gazete okuyan dayılardan yer bulabilirseniz (: tepe, sarmaşık, naz gibi cafeler vardır hala duruyorsa. parkın bir köşesi benim okulum olan karagözoğlu ilköğretim okulu'na açılır. edremit'in en iyi okulu belki de..

    bp benzinliği ve rahmetli babamın tamirci dükkanının bulunduğu sanayi, terminalin devamındadır. babamın dükkanına giderkenki kokuyu hala hatırlarım..

    edremit körfez anadolu lisesi, kaymakamlık ve eski tansaş/yeni migros binaları sıralıdır. ekal güneş görmeyen sıkıcı bir binadır, öğrencilerine selam olsun (:

    2017'de babamı kaybetmem ile beraber memleketimiz sivas'a dönme kararı aldık. şimdi o yörükleri, denizi, simit aldığım ziraat bankası köşesini, terminalden babamın beni uğurlaması ölesiye özlüyorum. belki dünyanın yorgunluğu ile unuturum, buraya yazayım. 2002 yılında doğumumdan 2009'a kadar karagözoğlu ilköğretim okulu karşısındaki bim market'in üzerindeki apartmanda, 2009'dan 2014'e kadar akçay havuzlu site bölgesinde, 2014'ten 2017'e kadar edremit kadıköy arasında bir bölgede oturdum, yaşadım. ve tekrar söylüyorum, ölesiye özlüyorum.

    yıllar sonra hedefimdeki meslek olan doktorluğa ulaşabilirsem ailemi götürmek istiyorum ve neler değişmiş olur, şimdiden merak ediyorum. canım annem diyor ki "ben ne güzel yerlerde yaşamışım, değerini bilememişim. sivas nere edremit nere? ne güzel hatıralarımız var."

    belki de böylesi daha iyi. kendimi bildim bileli babamın çalıştığı star oto dükkanını her önünden geçtiğimde başkasının çalıştırdığını düşünmek kalbimi ağrıtırıyor.

    çok uzun oldu. okuyanlar, kusura bakmayın! (:

    sivas'tan..
hesabın var mı? giriş yap