e a p

• bugün onun doğum günü.
  geçen sene bugün, kardeşi, ablası ve annesi ile birlikte çektirdiği kocaman gülümseyen bir fotoğrafını yollamıştı bana, 'çok mutsuzluğumu dinledin, bir de mutlu anımı gör istedim' diyerek.
  
  biz e a p ile buradan değil, bambaşka bir yerden tanışıyorduk. herkesin, sevdiği bir arkadaşını kattığı bir grupta tanışmıştık. hem dertleri hem güzellikleri paylaşır olmuştuk bir grup arkadaş. o en küçüğümüz idi, haylaz oğlan çocuğu muamelesi yapardık, o da bizi abla, abi gibi görürdü bence. benim ekşi'de femme noir olduğumu ilk duyduğunda ne kadar şaşırdığını unutmuyorum. burada okurmuş uzun zamandır beni, meğerse ben oymuşum. neden şaşırdın o kadar dediğim bir zaman 'bu kadar komik biri olduğunu sanmazdım' demişti. üstüne buradaki trt spikeri tonumla dalga geçmiştik.
  
  birkaç yıl önce çok zor zamanlar geçirdiğinde grup olarak yanında olmuştuk. büyük bir badire atlatmıştı ama iyiydi, ve iyi olmak için, hayatı yaşamak çabalıyordu.
  çok zeki, meraklı, cin gibi bir çocuktu. insanları umursamıyor gibi yaptığında aslında çok umursadığını bilirdim. bir sürü ilgi alanı vardı. ıçine dalıp dünya kadar şey öğrenirdi. müziğe ve elektrogitar çalmaya bayılırdı. birkac yıl önce happy birthday to you çalıp yollamıştı bana, onu hatırladım şimdi...
  
  ekşi hesabımı kapattığım dönemde olan biteni görüp, üzülüp yazmıştı bana, 'uğraşmak istemiyorum, kapatacağım hesabı' dediğimde çok üzülmüştü. yazdıklarımı okumanın onun için ne anlama geldiğini anlatmıştı.
  
  şimdi doğum gününü kutlamak ve onu anmak için hesabımı açtığımı görse ne çok sevinirdi... keşke enkazdan çıksaydı da bugünü, bu yaşını, bu kutlama yazısını görseydi.
  
  hâlâ öldüğüne inanmakta zorlanıyorum. o genç, çocuksu, çılgın halleri, pun'ları, fransızca aşkı, edgar allen poe hayranlığı, nolan sevgisi ile capcanlı zihnimde. mesela aklıma geliyor, kahroluyorum, oppenheimer'ı heyecanla bekliyordu, izlemeye ömrü yetmedi. umarım grupça onun yerine izleyebiliriz bu yaz.
  
  yine çok kötü bir zamanında kimseye açmadığı telefonu bana açmıştı, bu sefer de öyle olur sanmıştım ama olmadı. o telefon açılmadı, o mesaj iletilmedi, iletilmeyecek. henüz ömrünün baharında onu sevenlerden koparıldı. sadece deprem değil, kötü binalar onu ve onbinleri bizlerden ayırdı. e a p ve tüm yitirdiğimiz yurttaşlarımıza rahmet ve sevenlerine sabır diliyorum.
  
  ve son olarak, sevdiklerimizi unutmayacağımız gibi, bu çektiğimiz acıyı ve sorumlularını da asla unutmayacağız. ruhları şad olsun.
• üzücü haberi en eski arkadaşlarından biri olarak vermek görevimmiş demek küçük bey, bak bana hangi haberi yazdırıyorsun?! en son konuşmamızda "ben başardıysam sen de başarabilirsin!" diye çıkışmıştım sana. başarma yolunda adım attın mı? artık bir önemi yok değil mi?
  biz, ölümden sonra hayata inanmayanlar... umuyorum son anında huzur bulmuşsundur, bu felaket için teselli bulduğum tek şey, son anının belki huzurlu olması...
  
  e a p ve babasının cenazeleri bugün ikindi namazına müteakip kabasakal mezarlığı'na defnedilecektir.
  seven bütün yazar dostlarının başı sağ olsun.
• allah affetsin bir better call saul çevirisi var ki gözlerimden kan akmasına neden oldu.
  
  bs player'dan direkt indirdim ve ulan eşekherif ne boktan çeviri yapmış diye sövüyor bi yandan da bu çocuk böyle yapmazdı son zamanlarda aşırı bozdu diyordum ki bam çeviren e a p. çok affedersin ama yapacağın işi sikeyim.
  
  but this is the gravy train and it's leaving the station right now cümlesini kalkıp
  eh, kusura bakma ama ben kebapçı hasan usta'yım, ve dükkanı kapatıyorum an itibariyle! diye çeviren yaratıcılığını sikeyim.
  yuh ama şakalar espriler okey ama bu nedir lan? dalga mı geçiyorsun bizimle?
  
  bu arada kebapçı hasan usta kim amk? tek bir hasan usta var o da bolulu hasan usta asjdksd.
• bunu burdan alın ya. çoluk çocukla yüz göz oluyoruz amk. yürü git lan burdan.
• (bkz: vince gilligan'ın ekşi sözlük'te yazar olması)
• vefat haberini geçen gece sözlükte gezinirken öğrendiğim ve bir nebze de olsa kendi kendime yas ilan ettiğim pek kıymetli yazar kardeşim. babasıyla birlikte göçmüş bu dünyadan, deprem sebebiyle… bütün gecem bir anda hüzünle doldu o gün. ekşi'yi şu an bile ne zaman açsam aklıma geliyor, bazılarında gözlerim doluyor. kendisiyle bir tanışıklığım yoktu ama bundan 10-11 yıl önce homeland dizisinin başlığına beraber entry girerdik. ben tek bir diziye zar zor yetişirken e a p'nin nasıl bir sürü diziye yetiştiğini anlayamamış, kendisini badilere ekleyip diğer dizi yorumlarını da okumaya başlamıştım. komikti, espritüeldi. okurken keyif aldığımı hatırlıyorum. sonra ben ekşi'ye ara verdim ama unutmadığım yazarlardan biri kendisi olmuştu. bazen hüzünle doluyorum böyle.
  
  judith butler'ın kırılgan hayat isimli kitabında belirttiği gibi, insanlarla oluşan herhangi bir iletişim, iletişimi kuranlar arasında karşılıklı bir bağ yaratıyor ve zaman geçtikçe iletişimin de devamıyla bu bağ kuvvetleniyor. o bağ işte bir anda kesilince, hele ki bunun sebebi ölümse, kişi kendi içinde yasını yaşamaya başlıyor…
  
  umarım gittiğiniz yerde babanla birlikte mutlusunuzdur sevgili kardeşim. bu depremde, hiçbir suçunuz olmadan, sizin gibi kaç güzel insanı kaybettik gerçekten düşündükçe kahroluyorum.
  
  (bkz: homeland/@e a p)
• asıl troll budur.
• ölü linkler çöplüğü müsebbibi.
• sozlugun en agir dc fanboyudur. dc 2 saat boyunca buna bok izletse "ya muthis film ya" falan deyip gelir sabaha kadar tarihin en dandik yonetmenlerinden zack snyder'i over. sonra da "ya ama ben comic okuyorum siz ne anlarsiniz, lol" falan der.
  
  benzer tavirlari rick and morty basliginda da sergilemisti. garip bir cocuk. engellemek istiyorum ama entrylerini gorunce gulmem geliyor onu da yapamiyorum.
• vince gilligan'ın gizli aşkı olabilir. breaking bad ve better call saul'u namus meselesi haline getirmiş çılgınlar gibi savunuyor. bu dizileri hiç eleştirmememe, kendisinin bu dizilerin başlıkları altına attığı fotoğrafları ilgiyle takip etmeme ve belki bu dizileri kendisi ne kadar seviyorsa o kadar çok sevmeme rağmen (pek mümkün olmayabilir belki ama yakınım) bu dizileri kanının son damlasına kadar savunması, eleştiren herkese bir cevap yetiştirmesi bana battı arkadaş yalan yok. kendisi biraz daha ileri gitse, breaking bad ve better call saul sevmeyenleri veya onlara en ufak bir eleştiri getirenleri paralelci ilan edecek.
  
  biraz sakin ol yazar arkadaşım, biraz bir dur bakalım belki de insanlar doğru şeyler söylüyorlardır, belki tartışmaya değer görüşler belirtiyorlardır ha, ne dersin?