• 15 saati geride bıraktığım ve yukarıda yazılanlara katıldığım, sadece ayak işi yaptığımız, baymayan ama akmayan oyun.

    yani 5 sene boyunca siz ne yaptınız abi? oyun ilk oyunun ek paketi yemin ederim, şunu 2. oyun diye satmaya utanır insan.

    --- spoiler ---

    ya arkadaş ben bu oyunlardaki embesil npcleri sevmiyorum. sürekli her bok benden bekleniyor.

    aiden koş saldırı var.
    aiden koş tavuklara tilki saldırıyo.
    aiden koş elektrikler kesildi.

    be mk çocukları aiden gelene kadar siz 15 sene nasıl idare ettiniz bu siktiğiminin evreninde.

    hepsini geçtim bunlar olurken aiden'a gram yardım etmiyorlar, tek başima savaşıyorum. olay bitiyor kapıyı açıp geliyolar “naptın yiğido” diye.

    mesela bak adamların karargahı basmışlar, yardıma gitmişsin ama her ziki sizden bekliyorlar. adamları öldür, çatıdaki havan topunu patlat, ocağın altını kapat, çocuğun altıni bezle bla bla.

    birde bu destek olduğunuz orospu çocukları size parayla alet edavat satıyor. be götveren ben olmasam içinizden geçiyordu adamlar, götünüzdeki donu bana borçlusunuz sargı bezini bana parayla satmaya utanmıyor musunuz taksici ruhlu pezevenkler.

    --- spoiler ---
  • hakon'u kime benzettiğimi sonunda buldum.

    görsel
  • tolga ve fatin yoksa çöptür.
  • ön not: bu uzun ve bilgilendirici bir yazıdır.

    selamlar. geçtiğimiz iki haftada dying light'ın youtube kanalında baş oyun tasarımcısı tymon smektala ile yapılan iki tane soru-cevap videosu yayınlandı. dying light 2 ile ilgili güzel bilgiler içerdiğini gördüğüm bu videolardan dikkat çeken kısımları merak edenler için bazen yorum da katarak aşağıdaki yazıda derledim.

    - harita, ilk oyunun tüm haritalarının toplamının iki katı büyüklüğünde. slums'ı düşünün, the old town'ı düşünün ve bunları birleştirip ikiyle çarpın. 7 kilometrekareye yakın. bunlar dışında oyunda dikey hareket alanları da olduğunu belirtmek lazım. içini girilebilen ikişer üçer katlı çeşitli binalar da olacak.

    - fragmanda gördüğümüz şu arkadaş yeni bir zombi çeşidi ve en az volatile'ler kadar zorlayıcı. oyunda çeşitli noktalarda verdiğiniz kötü/olumsuz kararlarla bunun ortaya çıkmasına sebep olabiliyorsunuz. oyundaki zombi türleri hakkında yeni bilgileri yakın zamanda paylaşacaklarmış.

    - oyunda gündüz sizin, gece zombilerin. gündüz vakti onları saklandıkları karanlık bina içleri ve benzeri yerlerde bulabilirsiniz. çatılar hala en güvenli hareket alanları. burada ilk oyundan değişen bir şey yok.

    - oyunda ateşli silah yok ama ateşli silaha yakın, bu oyunda yeni eklenen bir "el yapımı pompalı tüfek" craft edilebilir olacak. mermisi az ama ateş gücü yüksek, el yapımı olduğundan çabuk parçalanabilen bir silah olacak. sol elimizle kullanabileceğiz, yani sol elde pompalı sağ elde machete gezebileceğiz. ok-yay (ve sanırım arbalet) gibi menzilli silahlar da bulunacak.

    - grappling hook (tutunma kancası?) hala oyunda. ilk oyundakinin üstünde geliştirmeler ve değişiklikler yapılıp gerçeğe daha yakın hale getirilmeye çalışılmış. mesela artık 1 dakikada haritanın bir ucundan öbür ucuna örümcek adam gibi uçarak gidemeyeceğiz. sanırım bunu animasyonlarla daha oturaklı hale getirmeye çalışmışlar.

    - oyunda kullanılabilen araç olmayacak. seyahati çoğu zaman parkur, grappling hook, kimi zaman da paraglider ve henüz açıklanmayan bazı araçlar sayesinde yapacağız. bu arada paraglider'ın küçük bir örneğini fragmanda da görmüştük sanırım. düşüşü yavaşlatan kanatlar gibi düşünün.

    - gelelim hikayedeki seçimlere. oyunda üç çeşit karar verme yöntemi bulunuyor.

    ilki: ana hikayedeki kritik seçimler. bunlar az sayıda olup hikayenin gidişatını keskin biçimde değiştirebiliyor. oyunu iyi mi kötü mü sonla bitireceğinizi belirleyecek olan seçimler.

    ikincisi: bazı ana hikaye görevlerinde ve yan görevlerde yapacağımız seçimler. genelde sonuçları o görev içinde görebileceğiz. bunun yanında açık dünyayı değiştiren etkileri de olabilecek. örneğin bir görevde bir opera sanatçısını kurtarıp kurtarmamayı seçebiliyoruz, kurtarırsak bu kişi ana safe zone'lardan birine gelip mini konser verebiliyor. klasik açık dünya yan görev mantığı işte. techland bunları yeri geldiğinde hem eğlenceli hem de trajik biçimde yapabildiğini ilk oyunda göstermişti, o yüzden güvenim tam.

    üçüncüsü: ittifak sistemi. oyundaki tercihlerinize göre şehirdeki gruplar belli bölgeleri yönetmeye başlayabiliyor, bölgelere kendi kullandıları alet edevatları yerleştiriyorlar, adam koyuyorlar ve bunlar sizin oynanış tecrübenize etki edebiliyor. şu anda bildiğimiz iki grup var: askeri ve brute force ağırlıklı peacekeepers ve atletiklik, sıvışma yetisi ve hayatta kalma güdüsü ağırlıklı survivors. mesela peacekeepers'tan yana saf tutarsanız o bölgede çeşitli bombalar, tuzaklar vs. bulabilecekken, survivors'ın tarafında olursanız çeşitli yerlerde trambolinler veya binalar arası kurdukları zipline'ları kullanıp seyahati kolaylaştırabileceksiniz. yani seçimlerinizle oyunu nasıl oynayacağınıza karar veriyorsunuz. ben buna aşırı heyecanlandım, umarım anlattıkları kadar etkili ve verimli olur.

    - haritayı kabaca iki ana bölge olarak düşünürsek, birisi old town'a daha yakın, diğeri ise gökdelenlerin vs. olduğu şehir merkezi tarzı bir yer olacak. bu iki bölgenin içinde toplam 7 tane, yukarıda bahsettiğim biçimde, kimin yöneteceğine karar verebileceğiniz bölgeler olacak. yönetmesini istediğiniz gruba göre o bölgedeki topluluklar değişecek. mesela birisinde ekilmiş araziler, çeşitli dükkanlar görecekken öbüründe outpost'lar, barikatlar vs. göreceğiz. yani seçimlerinize göre şehrin görünümünü tamamiyle değiştirebileceksiniz.

    - oyunun hikayesi, ilk oyunu unutup tamamen yeni bir hikaye yazmayacak. ilk oyundan bazı izleri çeşitli notlarda veya hikaye noktalarında görebileceğiz. gre (global relief effort) hikayesi geri dönecek ve bu oyundaki dünyanın gelişimi açısından yine büyük bir rolü olacak. açık dünyada gre labarotuarlarına veya karantina bölgelerine denk gelebileceğiz.

    - oyunda romance opsiyonu olmayacak. oyunun türü bu değil, amaçları da hiç bu olmamış.

    - the following'in hangi sonunu bu oyunun başlangıcı olarak kabul edeceğiz sorusuna kaçamak cevap verip bahsetmek istemiyorlar. ama bu oyundaki olaylarla ilk oyundaki olayların birbirlerine epey bir bağlı olduğundan bahsediyorlar. kyle crane'in ilk oyunda yaptıklarının etkisini illa ki bu oyunda bir şekilde göreceğiz.

    - oyun ilkinden farklı bir yerde ve birkaç yıl sonrasında geçiyor. dolayısıyla ilk oyundan herhangi bir karakteri görmeyeceğiz. belki etrafta notlar veya referanslar vs. bulabilirmişiz ama o kadar.

    - yukarıda bahsettiğim iki grup haricinde bir de kötü adamların bulunduğu grup var: renegades. bunların dışında da oyunda gruplar olacak ama daha ufak tefek, kendi halinde takılan şekilde. bunları bazı görevlerde görebileceğiz.

    - bu guplardan hiçbirini seçmeme veya hiçbirinden tarafa olmayıp tek tabanca takılma şansımız bulunmuyor. seçim yapmak durumundayız.

    çıkardığım notlar bu şekilde. videoların ilkini şuradan, ikincisini de şuradan izleyebilirsiniz. bu video serisine devam ederlerse ben de entry'i editlerim.

    27 mayıs edit'i: oyundan 7 dakikalık yeni bir gameplay videosu yayınlandı ve çıkış tarihi açıklandı: 7 aralık 2021
  • ilk oyuna çıkışından yıllar sonra resmi türkçe dil desteği geldi. dying light 2ninde youtube kanalında her yayınlanan videosu türkçe altyazıyla yayınlanıyor. bir aksilik olmazsa dying light 2 resmi türkçe dil desteğiyle çıkacak gibi görünüyor.
  • tymon smektala'nın röportajından sonra beklentimin katlandığı oyun. ulan adamlar sanki bana abi ne yapalım diye sormuşlar gibi, sürekli ilk oyunda olsaydı dediğim özellikleri açıklıyorlar. özellikle, verdiğimiz kararlara göre şehirdeki çevre değişimi ve neredeyse her yüzeyin parkur olarak kullanılabilecek olmasına bayıldım. bu yaz olmazdı kabul ama keşke sonbahar'da çıksaydı. oyunlar özelinde 2019 çok sönük geçiyor benim açımdan.
  • son oynanis videosunu izledim ve bayildim acikcasi. zaten beklentim bu seviyelerdeydi. her secim gidisati degistirecek ve bu secimler cesitli olacak, agac dallari misali diyorlardi. rpg meselesi ise firca darbesi seviyesinde olacak gibi. neyse buna da sukur. keske daha erken ciksa, su surecte greedfall haric bekledigim oyun yok maalesef.
  • geliyor gönlümün efendisi, ilk oyunun üzerine çok şey katacakları belli, bu ekibe güveniyorum.
  • steam'de ultimate edition için ön sipariş fiyatı 599 tl olarak belirlenmiş oyun.

    inanılmaz bir şey bu...

    bundan 6-7 sene önce çıkmasını beklediğimiz oyunları ön siparişle almak işten bile değildi. dünyanın en saçma dönemine, dünyanın en saçma ülkesinde yakalanmak resmen bir cehennem azabı.

    emeği geçen herkese en içten dileklerimi gönderiyorum.

    edit: gelen birkaç mesaj sonrasında fark ettim ki hangi platformda olduğunu yazmayı unutmuşum, onu ekledim.
  • dün yayınlanan gameplay trailer’ı bir şeyler olmamış hissiyatı uyandırıyor. 2015’te çıkan ilk dying light oyunundan gele gele bu noktaya mı gelmişler merak ediyorum doğrusu. techland bunca zamandır ne yapıyordu acaba. ötelene ötelene bir hal olan release date de 7 aralık 2021 olarak açıklandı üstelik.

    öncelikle renk paletleri bir tek bana tuhaf gözükmüş olamaz. bilhassa yeşil tonları oldukça tuhaf/yapay duruyor. belki de ilk oyun hayali bir ortadoğu şehrinde geçmenin ekmeğini yiyordu bilemiyorum ancak bu oyundaki mekanları (en azından görebildiğimiz kadarını) ilk dying light’ın hayali harran şehriyle kıyaslarsanız hem city centre/old town hem de countryside açısından pek bir ilerleme olmadığını, üstelik renklerin daha da pastel tonlara büründüğünü kolaylıkla fark edebilirsiniz. avrupa’da bir şehir olunca renkler pastel tonlara mı bürünüyor (eminim bu stereotypical komedi/karikatürizasyon soundtrack özelinde de devam edecektir; nitekim ilk oyunda da bolca mevcuttu)? benim gibi bu konulara mesafeli bir insana bile oryantalizm eleştirileri yaptıracaksınız. ne yani, sadece haritayı mı “dört kat” büyüttünüz!? atmosfer tamamen kaybedilmiş gibi duruyor.

    animasyonlar belli ki geliştirilmiş. bunu yapım ekibinin daha önceki röportajlarından da biliyoruz. daha gerçekçi gözükmeleri için çaba harcanmış (grappling hook, paraglider vs.). lakin bu sefer de survival horror genre’sı kaybolmuş veya silikleşmiş. bu oyun yalnızca bir parkur oyunu değildi ki, mirror’s edge mi bu!? ayrıca bu atlayıp zıplama animasyonlarının ne kadar daha gerçekçi hale getirilebildiği (!) de başka bir tartışma konusu.

    yanlış duymadıysam ilk oyundaki apocalypse’ten (harran virüsünün yayılmasının ardından) 15 yıl geçtiği ifade ediliyor. 15 yılda dünya biraz fazla eskimiş/doğayla bütünleşmeye başlamış gibi. ne çabuk “modern dark ages’e” geçiş yapılmış. ateşli silahlar yok falan… bu konuda dying light’ı the last of us ile kıyaslayacak değilim elbette ama karşılarında bu işin nasıl daha tutarlı ve gerçekçi bir şekilde kotarılabileceğine dair başarılı örnekler de vardı.

    zombi tasarımları da daha kötüye gitmiş. en azından aydınlık ortamlardaki halleri bana ilk oyundaki zombilerden daha az ürkütücü geldi. renkleri mi grileşmiş, nedir o, anlayabilmiş değilim. yeni bir zombi veya volatile türü var ve daha zorlayıcı olduğu ifade ediliyor. ben tasarımını son derece saçma ve gülünç buldum. safe zone’lar ve farklı fraksiyonlarla kurulan ilişkilere göre değişen zone tasarımları … nasıl olur emin değilim. farklı fraksiyonlarla kurulacak ilişkiler ve bunun hikayede belirleyici bir rol oynaması fallout 4’ün hikaye mekaniğini anımsatıyor. şüpheyle yaklaşsam da umarım oyuna olumlu bir katkı sağlar.

    neyse, oyun henüz çıkmamışken daha fazla gömmek istemem. belki oynadıktan sonra bazı düşüncelerim iyi yönde değişir. sonuçta ilk dying light da (kind of dlc’si the following dahil) öyle aman aman epik bir oyun değildi ancak belli bir standardı tutturmayı başarmış, oynanış açısından zevkli denebilecek bir yapımdı. ne yazık ki, “dying light 2: stay human,” en azından şimdilik, gameplay videolarına istinaden beklentilerimi karşılamadı.
hesabın var mı? giriş yap