• kadınlara kesinlikle satılmaması gereken şey.

    zira, siz kuyrukta beklerken arkasında, o, dünyanın tamamen onun dondurma alması üzerine kurulduğunu sanmaktadır ki bundan böyle aşağıdaki diyalogta dondurmacı d, kadın k ve mağdur olan kişi (ben) de f olarak anılacaktır;

    k: şu neli?
    d: ceviz
    k: hmm yok ondan istemem
    f: (istemediklerini değil istediklerini söylesene be kadın)
    k: ya şu?
    d: karadut
    k: tamam ondan olsun bir kepçe
    f: (bismillah)
    k: üstüne bir kepçede çikolata olsun.
    k: şu neli peki?
    d: vişne o
    k: limon yok mu?
    d: yok
    k: hmm
    d: böyle yeterli mi hanfendi
    k: biraz da antep fıstıklı alıyım
    d: peki
    k: ama dur en alta ne koyduyduk biz??
    f: (abi ağzının ortasına ben koyım mı kurban olim)
    d: eee karadut sanırım
    k: ya onu çıkarabilir miyiz? ekşiyi bi an çekmedi canım yani...püff
    d: olur hanfendi. tabi
    k: şimdi bir kepçedeee eeee.. şu neliydi??
    f: (5 sn ara verdi ya hafıza gitti tabi ceviz o ceviiiiiiiiz sorduydun onu sen)
    d: cevizli
    k: limon yok mu??
    f: (yooooooooook limon yok mına koyım. al da git hadi .kicem ya)
    d: kalmadı hanfendi
    k: tamam kafi böyle o zaman. fındık, fıstık, sos olsun üstüne.
    d. hay hay.
    f: (abi adamda da ne sabır varmış)
    k: fındıklar üstte olsun. fıstıklar yandan sarksın bölee. ok??
    k: aaaa kornet külahına koymamışsınız dondurmayı. ben o külahta yemem
    f: (bence de, benimkine koyak ordan yesin)
    d: hemen değiştiriyorum, buyrun
    k. peçete rica ediyim 2 tanee
    d: buyrun
    f: (parayı vermeden önce tatmasa ölür)
    k: hmm.şlup ne kadar?
    d: 3 lira
    k: merveee şunu tutar mısın çantamdan para çıkarıcam
    f: (ulan şu parayı tezgaha gelmeden çıkarsana)
    k: buyrun. teşekkürler, iyi günler. (kız yalaya yalaya gider)
    f: abi bana 3 kepçe sadece çikolatalı / karışık / vs... neyse ne)
    d: buyur abicim
    f: eyvallah
    bitti nedir yani. her seferinde hayatımdaki en önemli tercihmiş gibi yapamam ki kardeşim. haa canın 40 yılda bir fantazi bir tat aramış ve bunu bulamamış olabilir kilosu 6 ytl alırsın bidonla evde kendini komaya sokarsın, her dondurmacıya gidişinde milleti değil.
  • asurlular döneminde dahi benzerlerinin yapıldığı bilinen serinletici.
    ancak günümüz dondurmasının mucidi çinliler imiş.
    neyse ben tabii ki osmanlı döneminden bahsedeceğim.

    türkler, divan-ı lügât-it türk'te de anlatıldığı üzere zaten meyve özlerini çeşitli şekillerde kullanmaktadır. meselâ karsambaç, bilinen en eski dondurma çeşidimiz.
    esasında dondurma, anadolu'da ve dahi istanbul'da her zaman kendine yer bulmuştur ancak günümüz dondurmalarının var oluşu 19. yüzyıl başlarına denk gelir istanbul'da.

    oysa mustafa efendi, 1748 tarihli viyana sefaretnâmesi'nde " viyana'ya özgü buzlu tatlı " deyu bahseder dondurmadan.
    osmanlı'da ise özellikle uludağ'dan getirilen kar ve buzların üzerine çeşitli meyve aromaları dökerek satanlar olduğunu biliyoruz.

    lâkin aslında aynı dondurma osmanlı topraklarında da vardı. hem de asırlar öncesinden beri. mesela 1700'lü yıllarda yazılmış eşref dede risalesi'nde çeşitli dondurma tarifleri verilir.

    ayrıca selçuklular döneminden beri şehirlerin bazı bölümlerinde " karlıklar " denilen tabiri caizse soğuk hava depoları bulunur ve bu uygulama osmanlı döneminde de devam eder.
    özellikle yabancı misafirlere sarayda ikram edilmek üzere burada tutulan buzlar, bu iş için görevli kişiler tarafından dondurma yapımında kullanılırdı.
    " buzcu başı " diye bir meslek dâhi vardır saraya bağlı.

    tabii şu ayrımı yapmamız gerek;

    17. yüzyıl sonlarına kadar yapılan dondurmalar sütsüz iken bu tarihten sonra sütlü dondurmalar üretilmeye başlanır osmanlı'da. oysa süt tozunun mucidi türkler'dir ve hun türkleri'nden beri var olan âdete göre askerler atlarına yerleştirdikleri heybelerde süt tozu da bulundurulardı. demek ki süt tozundan dondurma yapma fikrini geç keşfetmişiz.

    hadi afiyet olsun. üzerine bir bardak ılık su içmeyi unutmayın!
  • en dusuk kalorili tatlilardan biri.
  • uykusuzun 10.06.2010 tarihli sayısında alpay erdem in * muhteşem tanımı;

    - karşında cumhurbaşkanı bile olsa yalamaya devam etmek zorunda olduğun tek şeydir dondurma.
  • şirketlerin reklamlarda bitmek tükenmek bilmeyen bir şekilde "dondurma yiyen erkeklere kızlar anında (umut) verir" mesajını vermeye çalıştıkları tatlı. şunca yıllık hayatımda bir kere bile dondurma yiyen tanımadığı bir erkeğe yanaşan kız görmedim ben, bundan sonra da olmayacak bu gezegende, adım gibi eminim. ama hep aynı tema. kızmaya başlıyorum artık.
  • ince dil darbeleriyle ok$anan mama.
  • ne zaman külahta satılanını görsem ya da yesem, aklıma annemin yengesi gelir. fatma yengem. kendisinin antepli olduğunu belirtmem gerekiyor ama keşke onun ağzından yazıya dökebilseydim az sonra anlatacağım olayı.

    fatma yengem annesinin elinden tuta tuta yürüyen küçük bir çocukken bir gün seyyar bir dondurmacıya rastlarlar yolda. daha önce ne annesi ne de kendisi dondurma yemiş. ilk kez dondurma gören anne ve kızını düşünün.

    annesi, ver bir dondurma demiş dondurmacıya. adam da hemen külaha koymuş dondurmayı, uzatmış kıza, yani yengeme.

    yengem bir güzel yemiş dondurmayı, tabi doğal olarak külahını da yemiş.

    yengemin külahı da yediğini fark eden annesi tam o esnada yengeme okkalı bir tokat atmış:

    - alemin kabını mı yidiyn! *

    yengem gülerek anlatır bunu ve biz gülerek eşlik ederiz bu olaya. tabi annem nereden bilsin külahın yiyecek olduğunu diyor yengem, biz de yine basıyoruz kahkahayı.

    okkalı bir tokatın seneler sonra bu kadar güldüreceği nereden bilinebilirdi.
  • "tüfek geldi mertlik bozuldu" vaziyeti bu güzelim gıda için de geçerli elbette. eskiden bir sade vardı, bir de çikolatalı, hadi biraz daha janjanlı meskun mahallerde limonlusu. ama şimdi öyle mi? ciklet aromalısı var, portakallı-vişnelisi, tiramusulusu -isminde meymenet yok-. dün ben cookies'li dondurma yedim, düşün artık.

    hepi topu yiyeceğin iki top dondurma, seç seçebilirsen otuz çeşit arasından. lezzetli gibi görünüyorlar ama değiller işte, köpük gibiler. evet soğuk ama kıvamsız. serinleteceğine hepten yakıyor içerlerimizi yüksek şekerden ötürü.

    velhâsılı aromatik dondurmaları külliyen reddetmeye buna mukabil damla sakızlı olanından ve karadut dondurmasından vazgeçmemeye and içtim. cookies mookies sizin olsun, bana dünyanın bütün sade dondurmalarını verin. "süt, mahlep ve şeker" den mürekkep olanlarını.

    yoksa "şerefsizim bir cinnet her şeyi halleder!"
  • vianetta da ne ünlüydü be bi’ aralar. tam orta halli kesimin lüks tüketimiydi. kendimden biliyorum. max mesela evimizin çocuğu gibiydi. yani arada bakkala ekmek almaya göndersek gider, üstüne de kendine çikolata al desek alır, öyle bizden biriydi. kornet teyze dondurmasıydı. cornetto değil ama kornet. biliyorsunuz teyzeler dondurma yerken nedeni belirsiz şekilde gülerler. ve kesinlikle dondurmayı poşetlerinden çıkartmazlar.

    teyze ve amcaların dondurma yerken neden poşetlerini çıkartmadan yediğinin sırrını keşfetmeye çalışan bir antropolog garip bir şekilde ortadan kayboldu diye iddialar gündeme gelse hiç düşünmeden inanırım.
  • hic vazgecemeyecegim yegane seylerden biri. asure bir, dondurma iki. bi de barbunya var ama cok alakasiz durdu simdi burda he.
hesabın var mı? giriş yap