• istanbul'un en eğlenceli mekanlarından biri nazarımda. her ırktan, her renkten insanın olduğu enteresan bir yer. bu sabah yine gittim, sözde kitap ve biblo alacaktım, tezgahtaki abla beni nasıl kandırdıysa artık, saçma sapan bir tütsü takımı ve bir adet coşkun sabah kasediyle eve döndüm. tek eksiğim bir teyp, onu da edindikten sonra mumlarımı ve sandal ağacı kokulu tütsümü yakıp müziğin huzuruna erebilirim. anılaaaaaağr...
  • birkac kez gittim.
    pek degisik bir yerdir.
    ferikoy'deki bit pazariyla mukayese edilmez. öylesine tedirgin ettirir ilk bas ama savruk bir insan degilseniz bir seyiniz hemen calinmaz. insanlar orada bir ticaret yapma para kazanma derdindeler ve atilan esyalar uc otuz paraya ihtiyaci olana gidiyor.
    sokakta cok gormedigimiz ama temiz ve duzgum giyinmeye calisan fakir insanlar için gerçekten degerli bir yer.
    degisik seyler var boyle cok ilginc seylere denk geldigim oldu.
    duzenli gidince iyi bisiler bulunabilir elbet.
    keske avrupa'daki pazarlar gibi zengin urun cesidine denk gelsek.
    lakin bizde bir seyi tutumlu kullanma veya ise yaramayani satma aliskanligi pek olmadigindan bu tip pazarlarda kirik dokuk sey buluyoruz genelde.
  • tuhaflıklarla dolu, hoş bir yer. poposuna parlak yeşil renkte tayt geçirmiş, elinde çuvalla alışveriş yapan şişman zenci bir kadınla kendi eskimiş eşyalarını, küçülmüş kıyafetlerini bir liraya satan çingene çocuğu, "hakiki viski" diye artık küf tutmuş şişeleri satmaya çalışan adamı aynı karede görebilirsiniz. ayrıca kaçak sigarası pek çok yere göre daha ucuzdur.
  • kimi götürsem "yaaa ...... nooolur çıkalım buradan! çok tırsıyorum!" tepkisiyle karşılaştığım mekan. olm manyak mısınız lan? millet orada üç kuruş kazanma derdinde, yok tuhaf tuhaf insanlar varmış, bilmem neymiş, korkudan altına yapacakken on metre ileride taş gibi iki turist kızı görünce 180 derece değiştin ama kanki.
    arkadaşlar bu pazar her hafta cumartesi akşamı saat 22.00 gibi açılır, pazar da sabah 10 a kadar kalır, gidebilirseniz cumartesi akşamdan gidin, en güzel mallar o saatlerde oluyor, dikkatli olursanız hiçbir şekilde hiçbir şeyiniz çalınmaz. iki yıldır gidiyorum, ekseriyetle kız başıma(?) gitmeme rağmen bir defa bile başıma bir şey gelmedi, gelene de rastlamadım. anca ufak tefek pazarlık kavgaları ki onlar da korkutucu olmaktan ziyade eğlenceli oluyor ihihi.
    tekrar söylüyorum, orada insanlar ekmeğinin derdinde, üç otuz para kazanabilmek için sabahlıyorlar her hafta, isteyecekleri son şey adli bir vaka yaşanması ve polisin oraya gelmesi, zaten sokağın yakınlarına koç müzesi mi ne açılmış, pazarın kapanması söz konusu olabilirmiş, çok üzgünler şu sıralar. dediğim gibi, oradakilerin uzaylı değil de insan olduğunun bilincinde olup insan gibi davranırsanız, sadece alışveriş yapmaya gittiğiniz yer değil, tanıdıklarınıza selam verdiğiniz, her adımında keyif aldığınız bir yere dönüşür, is kokusu bile mis gibi gelir.
    işbu satırları yeni gece lambama bakarak yazdım. ah, çok güzelsin bebeğim!
  • çoğunluğu çer çöp olan mallar içinde ilgi çekecek birkaç mal satıcılar tarafından iyi bilinir. tabi onlar için şok edici fiyatlar savururlar. adamına göre biçilen fiyat o malın sıfırını bile geçebilir bir sakınca yok. (giriş)
    müşteri de birbirinden alakasız ürünler arasında dolaşırken her bir şeye tavşan gibi atlayıp bu kaç para bu bu bu diye sormaktan sıkılır. sadece iyi mallara yönelir ve orada da satıcıların çakallığını görüp bir an önce siktirip gideyim burdan sinyali verir. (gelişme)
    bana göre müşteri için bu pazarın asıl olayı çer çöp içinde yapılan keşiftir. kazıklarım derken bezdirip kaçırmamak gerekir. her malın üzerinde 3 5 fiyat yazması satışları coşturacak iki tarafın da umutsuz beklentilerine derman olacaktır. (finito)
  • levent sosyete pazarı'ndan sonra gezmesi en zevkli ikinci pazar (üçüncüsü de avm tipi bit pazarı olan tchibo).

    ikinci el ürün de var yedinci el de. masumiyet müzesi'nin balta girmemiş, medeniyet görmemiş hali gibi. arada gidip kolaçan etmek lazım. yandexle gidecekseniz feylesof sokak diye aratabilirsiniz.
  • istanbul'un çöplüğüdür. uzun dar bir sokağa kurulur. sokağın başından pazara girerken çöplüğe girdiğinizi sanırsınız. elektronik cihazlar genelde çalışmaz. çalışanlarıda değerinin çok çok altına alamazsınız. fiyat sorduğunuzda ilk aldığınız teklif abartıdır. pazarlıkla dörtte birine kadar düşer. pazara gelen müşterinin çoğunluğunu giysi vb. ihtiyaçlarını karşılamaya gelen insanlar oluşturur. antika, hobi için arayış içinde olanlar azınlıktadır. pazarda gezinirken cüzdan ve çantalara dikkat edilmelidir. çünki sıkışık bir yürüyüş sizi bekleyecek. ben bugüne kadar pazqardan; kitap, gözlük, çalışmayan bir telsiz, ve pil aldım. güzel parçalar nadiren denk gelir onlarada yüksek fiyatlar çekerler. pazara sabahlarına erkenden ve olağanın dışında başlamak için tavsiye edebileceğim bir aktivitedir. pazar 11 e doğru bitmeye başlar. ordan taksime geçip bi istiklal turu, çay vs. yapıp iskeleden kadfıköye geçebilirsiniz.
  • bu pazarı bu sabah (şu an) üçüncü ziyaret edişim. sanki bir cyber-punk şehrinin pazarıymış gibi görüyorum. bir yandan pazar sabahı kilisenin çalan çanları, bir yandan göçmenler; zenciler, çingeneler... çok uluslu fütüristik bir ortam esasında.

    lakin... lakin gerçekçi olmakta fayda var. eli yüzü pis insanların tezgahlarına uğramıyorum ben. incik boncuk gibi veya çok ederi olmayan biblolar vs alıyorum alacağım zaman. bugün bozuk para koleksiyonuma 5-10 tane daha para ekledim. çalıntı olduğundan şüphe ettiğim şeyleri almıyorum. maksadım geri dönüşüm. belki çok polyannacı düşünüyor olabilirim. tartışmakta fayda var.
  • gök gürültülü sağanak yağışa rağmen gezmeyi düşündüğüm bit pazarıdır. taksim tarlabaşı tarafında herhangi bir sokaktan kendinizi bırakarak aşağı yürürseniz bit pazarının kurulduğu kilisenin oraya ulaşırsınız.
hesabın var mı? giriş yap