• bu projede çalan müzisyenlerin birçoğunu bizzat tanıyorum; aralarında doğma büyüme olmasa bile, bingöl'lüler, malatya'lılar, babaannesi kürt olanlar, babası doğma büyüme van'lı olanlar var. kimseye o projede çalmadan önce ¨hmm, olmaz abi, sen çizginin öte yanında kalıyosun¨ denmedi. trabzon'dan adana'ya düz bir çizgi çekenler, öküz altında buzağı aramayı bıraksınlar. bunun doğayla alakalı bir proje olduğunu, ırkçı gerzekliklerden uzak olduğunu idrak etsinler.
  • projenin yapımcısından alıntı:

    ¨önemli not: doğa için çal projesi daha önce izlediğiniz 'playing for change' projesinin türkiye'deki versiyonudur. playing for change ekibinin aylardır haberdar olduğu ve kendilerinin de desteklediği bir projedir. o projenin devamı olduğu için yazı fontlarına kadar her şeyi aynıdır. bir taklit değildir. playing for change projesinin türkiye ayağıdır.¨
  • ah bir de şu evlerinin önünde boyalı direk olan arkadaşlar girmeseydi şu projeye ne mutlu olurduk...
  • türkiye'de ne kadar çok müzisyen varmış bize gösteren projedir. ortalıktaki şu şarlatanları toparlasınız da biz bu güzel insaların müziklerini dinlesek. bir çoğunu aradım. bulamadım. nerede çaldıkları bile belli değil. bir kısmı hariç kendi kendilerine müzik yapıyorlar belli ki. televizyonda, radyoda şarlatanlar. hayat sokakta be.
  • sonra da diyorlar ki, efendim, hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz! sen farkında değil misin bunun? niye ısrarla aldın bu bölümü? tatlı tatlı giderken, birden bir flamenkocu* çocuk çıkıp içine etmiş işte.
    bu ne lan: "hay gün!"
  • bir takım gençlerin doğa için yola çıktığı serüvende üle ülke/kıta kıta gezipstand by me üzerinde buluşan dicey misali divane aşık gibi türküsü üzerinde buluşup, farklı farklı müzisyenlere çaldırtıp söyletmişler.

    şöyle de bir siteleri var, şarkının videosunu izlemek için de siteye girmek yeterlidir efenim. pek leziz olmuş.
    http://www.dogaicincal.com/

    dip not:
    destek verip, çalan/söyleyen müzisyenlerinden

    aslı
    bilge kösebalaban
    serdar öztop
    can şengün
    murat evgin
    özgür kankaynar

    sadece birkaçı.
  • icsesimin 'hadi sesin guzel degil, onu anliyorum da, bari blok flut haricinde herhangi bir enstruman calabilseydin' demesine yol acmistir.
    en son ilkokulda, sira arkadasimin yumurtlayan kalemini boylesine kiskanmistim.

    muhtesem bir calisma.
    klibiyle birlikte, loopta.
  • yaa bayıldım falan tamam..
    çok sevdik hepimiz eheh.. sevilmiycek gibi de deil..
    böyle açıyorum bazen, bişiler yaparken arkadan çalıyo böyle sakin sakin..
    ben de alışıyorum sakinliğine boş bulunuyor rutine alıyorum sesi kafamda..
    sonra birden bilge kösebalaban hiyyyy yieaaa! diye kung fucu gibi çıkıyo ordan
    miaçkıaaa da buluşalım
    hiyya!!!!
    mıaçka da buuuuuu! hayt!

    ehahahah. ürküyorum azıcık birden.. ama o da güzel olmuş o da şeker o da çiçek ehu..
  • bir ülke neden sevilir?
    neden durduk yerde gözyaşı peydahlanıverir yanaklarında?
    neden göğüs boşluğunda tanımlayamadığın ama sevdiğin bir boşluk ile baş başa kalırsın?
    neden insanına dair nedenini bile çoğunca bilemediğin umutlar beslersin?
    neden her şeye rağmen çok güzeldir yaşamak bu topraklarda?
    ve bir kucak dolusu soruya daha yanıt verir bu türküler, türkülerin bu sunuluş biçimi.

    muhakkak dinleyin, seyredin. hatta dinletin, seyrettirin.

    http://www.dogaicincal.com/…ndex.asp?sayfa=anasayfa
  • gece gece gözlerin dolmasını sağlamışlardır. helal olsun. çalan, hazırlayan, destek olan, yardım eden herkese bin kere helal olsun. hepiniz güzel insanlarsınız.

    nasıl bir ülkede yaşadığımı unutmaya çalıştığım şu günlerde; vatanımı, toprağımı, halkımı ne kadar sevdiğimi bana hatırlattılar. sağolsunlar.

    doğayla birlikte, insanlığımız da ölüyor son zamanlarda. kardeş kavgası, fakirlik, yolsuzluk, sapkınlık, vurdumduymazlık... sanki sadece doğa için değil, tüm umutlarımız için çalmışlar. daha çok çalın kardeşlerim.

    ben de gitarımı indirdim duvardan bu saatte: bilmiyorum ne haldeyim, gidiyorum gündüz gece...
hesabın var mı? giriş yap