• no code order olarak da bilinen, bir hastanın kalbi durduğunda yaşama döndürmeme kararı. yazılı olarak bildirilen bu karar hastanın kendisi tarafından ya da belirli durumlarda (şuurunun kapalı olması ya da daha önceden böyle bir karar mevcut değilse kalbin durmasından sonra) hasta adına karar verme yetkisine sahip kişi tarafından alınır. özellikle ölümcül hastalıklarda daha fazla acı çekmeden, dirilip dirilip tekrar aynı şeyleri yaşamadan huzurla göçmek isteyen hastaların tercihidir.

    bir de kardeşi vardır do not intubate şeklinde (dni), bu da aynı durumun solunum durması durumunda gerçekleşmesi halidir, genellikle dnr / dni birbirinden pek ayrılmaz zaten.

    ailemizin doktoru gregory house dnr'ın ne anlama geldiğinin altını foreman'e verdiği aşağıdaki ayarla oldukça iyi bir şekilde çizmiştir:

    'dnr means "do not resuscitate", not "do not treat".'

    not: tahmin ettiğiniz gibi bu abd sınırları içinde geçerli bir terimdir (gıcık olanlar olabilir, o zaman yeni zelanda ve avustralya versiyonunu verelim: nfr = not for resuscitation), ne yapalım burada house m.d. çekildi de biz mi izlemedik? tabii bir doktorlar mevzusu da var ama o konuya hiç giresim gelmedi.
  • hastane içinde yapılan 5 resüsitasyon 4'nün ölümle sonuçlandığı gerçeğine (istatistiğine) bakarak pratikte pek de mana ifade etmeyen hasta isteği. zaten 65 yaşında bir kanser hastası isen ve serviste beyin metastazından yatıyorsan hastalığın terminal döneminde gelişecek kardiyojenik arrest sırasında yapılacak cpr'ın tek faydası çömez asistanlara entübasyonu öğretmek olur. onun dışında bu tip hastaların geri gelmesi teorik olarak mümkün olsa da agoni (can çekişme) sürecini uzattığı için bence mantıklı değil. ülkemizde böyle bir istek hasta ve hasta yakınlarından gelmiş olsa da kanunen uygulanması ötanazi anlamına geleceği için uygulanamaz, uygulayan doktor adam öldürmekten yargılanır ve hatta adam öldürmeyi mesleğini kullanarak yaptığı için normalin 1,5 katı ceza alır. (sanırım) ayrıca dizilerde filan bu olay canlandırmayın emri olarak geçer.
  • türkiye'de hastanelerde çatır çatır uygulanan eylemdir. yoğun bakımlarda daha fazla uygulanmasına rağmen serviste yatan hastalarda da günlük pratikte uygulanır.
  • öncelikle şu klibi izleyelim

    hayatında ölümü sık sık gören birisi illa ki nasıl öleceğini düşünmüştür. hastanede çalışan biri olarak hep hastane yatağında ölümü düşünmüşümdür. nasıl bir tesadüftür bilmem çalıştığım her servisteki hastalarım onkolojik bir hastalığa sahipti. çoğu ölmesi beklenen kişilerdi. bugün kurtardığın hasta 2 gün sonra tekrar ölüyordu tekrar canlandırıyorsun ertesi gün tekrar. her seferinde uygulanan işlemler ağırlaştırılıyor çünkü dönmek gittikçe zor oluyor. o anlarda insan karar veriyor böyle bir hayat istemeyeceğine. ben bu hale düşersem döndürmesinler diyorsun.

    daha önceden böyle kararlar verenler var. genelde kalplerinin üstüne dövme şeklinde yaptırıyorlar ki biri müdahale etmeye çalışınca görsün ellemesin. ama çoğu ülkede yasal bir olay değil. hele bizim ülkemizde kesinlikle yasak. hayatında bu durumu hiç görmemiş hiç yaşamamış adamlar sizin rahatlıkla ölmenize bile izin vermiyorlar. bir hastalığınız var ama ölerek kurtulamazsınız cezanızı sonuna kadar çekmeniz lazım. çünkü dinimiz böyle der, devlet adamlarımız hukukçularımızın vicdanları böyle karar verir. sizin ne düşündüğünüz önemli değil. akrabalarınız sırf kendi vicdanlarını rahatlatmak için gitmenize izin vermezler.

    birazcık vicdanı olan bu olayı yasal hale getirir. herkese insanca ölme hakkı vermek tıbbın sorumluluklarından biridir. önemli olan yaşama yıllar katmak mı yıllara yaşam katmak mı? bu soruya ne zaman düzgün cevap verebileceğiz acaba?
  • ülkemizde sınırlarında da geçerli bir terim
    ama bu kararı,ne hasta ne de hasta yakını verir. ülkemizde genellikle acil servis resüstasyon hekimi ya da ilgili servisin yoğun bakım hekimi bu kararı verebilir. bir kaç sefer arrest olmuş,cpr ile dönmüş lakin yeterince hipoksi yediği her halinden belli olan çok yaşlı ve çok ağır hastalarda bazen bu karar verilebilir. bu kararın hekim tarafından verilmesinin ne kadar doğru olduğu tartışılır ama yukarıda belirttiğim hastalar her arrest olduklarında döndürseniz dahi en fazla bir kaç saat sonra,ölürler *.
    (bkz: tüm çabalara rağmen kurtarılamadı)
  • teyzenin biri dövmesini yaptırmış bunun

    http://www.haberturk.com/…hayata-dondurmeyin-galeri

    edit: tıbbi müdahale aşamasında bilinç kapalıysa dövme dikkate alınmıyormuş. akdenizikindileri53 hatırlattı sağolsun.
  • yakınlarda öğrendiğime göre hastanın beyin ölümünün gerçekleştiği kanıtlanmışsa sadece dnr değil, hastanın yaşam desteğinin çekilmesi bile yasalmış. zaten başka türlü organ nakli de yapılamazdı.
  • testament şarkısı olanı için; (bkz: d.n.r.)
  • boşuna yaptırılan bir dövme yazısıdır; %99 ihtimalle işe yaramaz. (bkz: cpr)
  • (bkz: d n r)
hesabın var mı? giriş yap