diyare
-
-
antidiyareikle hakkından gelinen ıyh.
-
ingilizce (bkz: diarrhea) kelimesinin türkçe'ye adapte edilmişi.
-
bakteriler ve diğer mikroorganizmaların, besinler içinde bulunan zehirlerin, çeşitli ilaçların, kimyasal etkenlerin, barsakta sindirim enzimlerinin azalması ve safra asitlerinin artması sonucu ortaya çıkan hastalık.
-
özellikle magnezyum ve laktoza karşı hassas olan bünyelerin sıklıkla karşılaşabileceği bir semptom.
kakao tozu, muz, avokado, ayçiçeği çekirdeği, kabak çekirdeği, kepek, fındık, yer fıstığı ezmesi, buğday gevreği, patlamış mısır, tahıl ekmeği, balık ve tavuk eti, peynir, yumurta, patates ve portakalda bol miktarda magnezyum bulunuyor. kısacası çay yok bok için gibi bir durum ortaya çıkıyor. -
bu kelimeyi ne zaman görsem, aklıma diyar diyar gezerek sıçan ishal bir insan gelir. iskoçya'nın yeşil meralarından endonezya'nın sisli pirinç tarlalarına kadar sıça sıça gezen bir divane düşünürüm.
-
(bkz: diare), diarre, diarrhea
(bkz: panta rhei)
(bkz: sürgün), amel, cırcır, ishal
(bkz: burgun), karın burgunu
(bkz: ötürük), ötürmek
(bkz: tırlak), tırlamak -
-
racecadotril bir periferik enkefalinaz inhibitörüdür. bu da viral etkenlere bağlı gelişmiş diyare tedavisinde kullanılır.
-
garip bir kelime. sanki hastalık ismi değil de doğu taraflarına ait, memleket sevgisi temalı türkü ismi gibi. çok garip.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap