• tdk sayesinde bitişik yazılacığını adımız gibi bildiğimiz bu kelime için sözlük karıştırmak zorunda kaldık. halbuki ilkokuldan beri biliriz ki gramer kelimesini karşılayan "dilbilgisi" bitişik yazılır. "dil bilgisi" olarak ayrı yazıldığında kişinin dil hakkında sahip olduğu bilgi anlamına gelir. teşekkürler tdk, sayende en basit kavramları bile karıştırır olduk.
  • 1980 sonrası tdk'nın ayrı yazarak yediği haltlardan biridir. zaten bu tür tutarsızlıkları yüzünden artık darbeden sonraki tdk'nın imlâ kılavuzu yerine darbeden önceki tdk başkanı ömer asım aksoy'un başlkanlığında hazırlanan ana yazım kılavuzu'na itibar edilmekte. "ben bildim bileli ayrı yazılan söz öbeği" diyenler büyük olasılıkla ilköğretim dönemlerinden bunu anımsamaktadırlar. zira ilköğretimde şimdiki tdk esas alınırken akademisyenler, yazarlar, reklamcılar, ekşi sözlük hacivatları ve yök bile tdk'yı artık sallamamaktadır. ayrı yazılan bi(r)leşik sözcük diye bir şey uyduran veya adam sendecelik gibi bir ucube imla uyduran, mozambik ülke adının "mozambiği" şeklinde yumuşayarak yazılacağını iddia eden bir tdk'yı kim sallasın? not: adam sendecilik sözcüğünün doğrusu adamsendeciliktir. illa ayrı yazacaksa bunun kendi içinde tutarlı olması için adam sen decilik olması gerekir. (bkz: dahi anlamına gelen de)
  • ülkemizde özellikle 90lardan bu yana eritilen,yok edilen kavram.
    herkes imleç,ortaç,zortex filan bunları adı gibi bilicek demiyorum bittabii...
    ama öyle aymaz yazım ve kullanım yanlışları yerleşti ki artık her on insandan sekizi bunları çok doğal karşılıyo.
    bakınız; "de" ve "da" ekleri eğer "dahi" anlamına geliyorsa,ayrı yazılır.
    "ki" , iyelik eki görevinde diilse ayrı yazılır.
    "mi" soru eki ayrı yazılır.
    özel isimlerden sonra, ismin başına bi hal gelicekse,ismin sonuna kesme işareti konur: "paris'e"
    cins isimlerde konmaz.

    mümtaz aktör,dev şair kerem alışık'ın yeni çıkarttığı şiir kitabını bi kitapçıda ayak üstü karıştırdım. şöyle dizeler var:
    .....ve ışığ'a
    .....ve dağlar'a...ve bilmemne....

    pes be..of yaa...
  • 4'e ayrılır
    sentaks: cümle bilgisi
    fonetik: ses bilgisi
    semantik: anlam bilgisi
    bi tane daa var ama hatırlamıyorum, gelmeyin üzerime aaa.
  • tdk'nın lüzumsuzluğu yüzünden bilesik sozcuklere bitişik sozcuk gözüyle bakılmış, ayrı yazılmasına karar verilip bu şekilde yazim kilavuzu basılmıştır. şu an tdk, sözcüğü "dil bilgisi" olarak yazıyor.

    (bkz: http://tdk.org.tr/…uk/sozbul.asp?kelime=dil bilgisi)
  • "dilbilgisi" olarak yazılır.
    ana dili türkçe olan kişilerin mühim bir çoğunluğunda eksikliği bulunan, ama o kişilerin de bu eksikliği hiç de hissetmediği bir sözel bilim.
    bu eksiklikten yana dem vurulduğu taktirde "internet ortamında ona dikkat edesim yok, yoksa biliyorum" demekle savruşturulur ama "dükkan tabelalarında da mı dikkat edesi gelmiyor insanın" diye de sordurtur durur.
    (bkz: dil bilgisi bilmeyen apartman yöneticisi)
  • tek başına sadece sessiz harfler kadar değerin var.
    sesin bile çıkmaz.
    tek başına bağlaç olan "ki" kadar bile işe yaramazsın
    onun en azından muhabbeti güzeldir
    öyle bağlar cümleleri birbirine.

    sana en seslisinden bir sesli harf lazım.
    o zaman bir hece olursun ki,
    eh bu da bir başlangıç işte.
    daha ne olsun?
  • ımla takintisini abartmamak lazim.

    mesela; bir yerine bi' yazmak bana cok komik geliyor. yani bir tusa daha basacaksan 'r'ye basabilirsin.

    'bakin ben dil bilgisine hakimim ama serseri ruhum da kucuk cilginliklar istiyor' der gibi.
  • fragman kelimesini arattım sözlükte. şükelâ moduna alınca gördüm ki filmin özeti olması, içeriğe ait kesitler sunmasının heyecanı kaçırması gibi bazı nedenlerden eleştirilmesi diğer yazarlarca kabul görmüş, beğeni almış. istisnaları olsa da kabul edilebilir eleştiri bence de. fakat tüm değerlendirmeler film ile sınırlı doğal olarak. çünkü onun parçası.

    peki, ezelden ebede limitsiz düşüncelerimizin fragmanı hakkında bu kadar katı olabilir miyiz?
    argosuyla kinayesiyle teşbihiyle taşlamasıyla kendine has bir yapısı var dilimizin. insanımız gibi. asırlardan imbiklenmiş yaşamı gibi. ve bu uzun sürecin filmi yok. olmayan filmin fragmanı olur mu peki?

    unutulup gidecek onca şeyi kısacık bir rüyada görseniz ne düşünürdünüz? ve hatta ileride yaşanacakları da rüyanızın ikinci perdesinde görseniz...

    eğitim, öğretim, teknoloji, siyaset, gelişme, yozlaşma, kabullenme, itiraz, kültür, dayatma, anlatma, anlama, anlaşma vs. pek çok hâl ve ifadenin hem önemi, hem akıbeti kısa bir filmde buluşmuş. en berrak rüyanız lezzetinde. yaşım itibariyle filmdeki her nesneye aşinayım. kişiliklere de. benzer ofis ortamına farklı mekânlarda defalarca şahit oldum kırk elli yıl önce.

    --- spoiler ---
    zamandan muaf devlet dairesinde, bitimsiz mesailerden bir yenisi başlamak üzeredir. bir grup sözlükçü, daha sıkı bir büyük sözlük için gereksiz, kesinlikle sakıncalı ve ihtimalen sakıncalı her türlü sözcüğü oy birliği ile imha etmek üzere işe başlarken, bölüme o gün atanmış daktilo'nun soruları rutini bozacak, işleri karıştıracaktır. oysa liste uzun, gündem yoğun, sözcükler sayısızdır.
    --- spoiler ---

    en etkilendiğim kısmından yapımcı firmanın başlığı altında daha önce bahsetmiştim:
    (bkz: gain medya/@somfikir)

    bu başlıkta özellikle bulunmasını istedim.
    izlemek için bir bedel ödemek gerekmiyor.
    ücretsiz içeriklerde şu an.
    buyrun: sevinç vesaire
  • bilmeyeni ile huhatam* olmamayı tercih ettiğim günden beri mutluyum. konuştuğun dilin nasıl yazıldığını bilmemek kadar saçma sapan bir şey yok. öğrenin.. öğrenin..
hesabın var mı? giriş yap