• muhtesem yuzyil'in yedigi bok yuzunden sagda solda a'yi uzatarak devlet-i aaliyye diyenlerin agzina agzina kurekle vurmak istiyorum bazi bazi. aliyye yavrucugum, aliyye kuzicigim, aliyye kucucugum aliyye. illa a'si uzun bir sey kullanmak istiyorsan devlet-i al-i osman verelim sana, tepe tepe uzat.
    ha, neden biri aliyye, digeri aal dersen, aliyye bir sifat, yuce, buyuk manalarinda. al ise isim, hanedan, aile manalarinda. dolayisiyla birisi yuce devlet anlaminda bir sifat tamlamasiyken, digeri osman(li) hanedani devleti manasinda zincirleme isim tamlamasi. daha kompleks aciklamalar icin suraya da bakabilirsin usenmezsen:
    (bkz: izafet/@alexis zorba)
  • osmanlı'nın kendini tanımlamak için uygun gördüğü sıfat. imparatorluk yerine devlet-i aliyye (büyük devlet) sıfatını kullanmayı tercih etmişlerdir. imparatorluk tanımıysa hiç bir kaynakta geçmiyormuş.
    kaynak: tarihin arka odası
  • devlet-i aliyye, "yüce devlet" anlamına geliyor.

    malum olduğu üzere, osmanlı devleti için kullanılıyor.

    ancak bu ifadenin başka bir anlamı daha var ve bence en has anlamı da budur.

    allah'ın isimlerinden biri de melik'tir. melik, hükümdar anlamına geliyor. bir hükümdar varsa elbette ortada bir devlet de olmak zorundadır.

    yüce devlet, büyük düzen, evrensel düzen...

    mesela tbmm'nin çıkarttığı bir kanun edirne'nin ötesinde geçmez. bayrak, para, şu bu her şey değişir...bu anlamda dünya üzerindeki siyasi hegemonya parçalanmıştır. beşeri ve yüzeysel hakimiyetleri dahi derûnundan kavramış ve tüm varoluşa yayılmış olan hegemonya ise tektir. asla parçalanmış değildir.

    bunu nerden anlıyoruz?

    çünkü evrensel kurallar her yerde aynıdır. tek bir matematik modellemeye göre her yerde aynı düzen ve aynı hükümranlık geçerlidir.

    hayvanlar organik otomatlardır. onlarda şuur ve farkındalık yoktur. ekseriyetle bu noktada çok yanlış anlaşılmalar olur. hayvanlar güdüleri gereği davranış sergilerken, pek çok insan onları şuurlu davranışlarmış gibi algılar. kendindeki şuuru hayvana projekte etmekten kaynaklanır bu durum. mesela bir köpek gerçekte sizi değil av bölgesini ve sürüsünü korumaktadır.

    her neyse...asıl mesele şu ki, hayvanlar kendiliğinden evrensel düzenle uyum içindedir. herhangi bir nedenle bu uyumdan kopacak olursa anında cezası gelir. başka bir hayvana yem olur. basit varlıkların yargılanması da kısa sürmektedir çünkü.

    insanın durumu ise biraz daha çetrefildir. gerek kişisel şuur olarak, gerekse toplumsal şuur olarak evrensel düzenle çok geniş bir skalada temas yüzeyi vardır insanın. insan şuuru kainatı kapsayacak kadar geniş olabildiği için hemen her şeyle ilgilenir. dolayısıyla yargılanması ve hakkında hüküm verilmesi daha uzun bir zaman aralığı gerektirir.

    ancak biz konuyu uzatmadan çok kısa bir izah yapalım: insan, evrensel düzen uyumlu olduğu her noktada ödülünü alır; ters düştüğü her noktada da cezası kesilir. evrensel düzene şeklen uyum sağlayanların ödülü şeklen gelir. misal: bir adamın kalben terörist olduğunu biliyoruz. ancak o şahıs zâhirde kanunlara aykırı herhangi bir faaliyette bulunmuyor. bu durumda devlet ona dokunmayacaktır. bu ona şeklen iyi muameledir. ancak o asla bir vatanseverle aynı kefeye konulmaz.

    bugün batı medeniyeti şeklen evrensel düzenle uyum konusunda başarılıdır. ancak iç alemin uyumu konusunda başarılı değildir. ödülü ve cezası da ona göre gelmektedir. batı medeniyeti ödülünü almış ve el an almaktadır. ancak uyumsuz olduğu noktaların cezasını çekeceği günler de gelecektir. zira bâtı medeniyeti, bâtında evrensel düzenin teröristidir. o, tek gözlü deccaldır.

    islam alemi ise hem zâhirde hem de bâtında evrensel düzenle uyumunu çok uzun zamandır kaybetmiştir. bu nedenle her boyutta tokat üstüne tokat yemektedir. ancak islam dünyasında bireysel planda, çok cüzi de olsa pırıltılar mevcuttur. onlar bâtında yani iç alemlerinde sağladıkları bu uyumun ödülünü, "büyük huzur" olarak almaktadırlar.

    diğer yandan insan sanıldığı gibi sonlu bir varlık değildir. ebedi bir varlıktır. sadece boyut değiştirerek ebedi yolculuğuna devam eder. evrensel düzenle her noktada uyum sağlamak onun ebedi mutluluğunun anahtarıdır.
  • türk devleti'nin osmanlı hanedanlığı döneminin resmi adı.
  • bizans’ın adı bizans değildi, osmanlı’nın adı da osmanlı değildi.

    dadaloğlu da der ki, ben dünyayı osman’nın sanırdım, meğer dünya dört sultanlık yer imiş
  • bütün devletlerin üstündeki tek devlet olan hakk ın devletidir.

    sadece osmanlı devletinin değil 1921 de kurulan türkiye büyük millet meclisininde sıfatıdır.
    (bkz: devlet i aliyye i türkiye)

    devlet-i aliyye bir devlet yönetim felsefesidir. siyasi olaylara bakılarak anlaşılabilecek bir yapı değildir.

    hep varolmuştur, hep varolacaktır.
  • idefix sitesinde e-kitap halinin basılı halinden daha pahalı satıldığı kitap.
  • halil inalcık bu isimli kitabında aşmıştır. aynı olayı onlarca kaynaktan anlatmış ve kendisi de ufak tefek çıkarımlar yaparak klasik dönem osmanlısını tarafsız bir gözle anlatmaya çalışmıştır.
  • halil inalcık'ın osmanlı'nın klasik dönemini anlatan kaynak niteliğindeki kitabı. bu kitabın ardından çıkardığı kitabı için ise:

    (bkz: osmanlılar)
  • serinin 4. cildinin hayranı olarak, 5. cildini edindiğim için çocuk gibi heyecanlandığım külliyat.

    son seri, osmanlı-avrupa ilişkileri, annales okulu ve araştırmaları ile genel bir bibliyografya sunmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap