• cem karaca'nin da cok guzel bir yorumu vardir. (bkz: feristah)
  • muğla'nın ula köyü'nden bir türkü.
    hikayesi şöyledir:
    çaydereli osman kuzeni nasuh çavuşun gelin alması ile ula'ya gelir. hep birlikte marçal dağlarını aşıp ula'ya geldiklerinde, kız evinde eğlence sürmektedir.
    osman, kapının yanında dikilip oynayan kızlara göz gezdirir ve (her zamanki gibi) bakıları bir kıza takılır kalır.
    ne yaparsa yapsın gözlerini kızdan (gülayşe) ayıramaz, ama bi aktivitede de bulunamaz.
    gelin alayıyla beraber çaydere'ye dönerken yanındaki mehmet'e "içimde bulgur kaynıyor, kafamda kireç söndürülüyor" der, haklı olarak mehmet'de "ne diirsin lo?" tepkisi veriyor.

    o günden sonra osman, ula düğünlerine çağrılmadan giden konuk haline gelir. her düğün haberini aldığında atına atlayıp, soluğu ula'da alır.
    çoğu düğünde gülayşe ortalıkta görünmüyordu ama bir gördümü de içinin tüm "denizleri köpürüyor"du. yine böyle bir düğünde gülayşe'ye "gel ayşe" diyecek cesareti toplayabilmek için birkaç şişe rakıyı devirir, daha sonra bir "oğlanlar mi geçmiyor gözlerim mi seçmiyor" türevi olan "ayşe mi dönüyor dünyam mı sönüyor?" sorusunu sorar kendisine.
    tam o sirada biri koluna girer "gel be dost, derdin var herhal, gel meclisimize katıl" der.
    çaydereli osman kendini ula'lı gençlerin sofra kurdukları hasırın üstünde bulur. herkes kendisine dostça bakmaktadır. merhabalaştılktan sonra ona da bir kadeh sunarlar. bir aşık sazını ayarlarken "osman kardaş, ula düğünlerini kaçırmayışının nedeni ne ola ki?" diye sorar.
    o güne dek bağlamayı eline bile almamış olan çaydereli osman birden irkilir. yeniden doğmuş gibi olur, aşığın elinden bağlamayı alır. o gün çaldığı türküdür bu:

    "deniz üstü köpürü ah yarim rinna rinna nay
    kayığa da binsem götürür ah yarim ah
    benim de buraya geldiğim ah yarim rinnanay
    rinna rnna nom
    bür güzelden ötürü ah yarim ah

    karıncanın katarı ah yarim rinna rinna nay
    yüreğime değdi batarı ah arim ah
    benim de buraya geldiğim ah yarim rinnanay rinna rinna nom
    bir güzelin hatırı ah yarim ah"
  • cem karaca'nın söylediği ve aslında çoğu kişinin dijital ortama aktarılırken teknik bir aksaklıktan ötürü tek kanal aktarılan versiyonunu dinlediği muhteşem türkü. işin ilginci bu teknik aksaklık sayesinde aynı şarkının iki farklı versiyonu ortaya çıkmıştır. bu versiyonlar çoğu kişinin bildiği, eksik olan ve bas ağırlıklı oturaklı hali ile az kişinin bildiği, aslında içerisinde elektro gitar ve yaylı enstrümanların da bulunduğu bol kreşandolu ve duygulu orjinal halidir.

    aynı şarkının aynı kişiden aynı kayda alınıp da böyle farklı eserler ortaya çıkarması da oldukça enteresan. ikisinin de tadı apayrı adeta...

    orjinali http://www.youtube.com/watch?v=idk0f4lvkyi
    eksik hali https://www.youtube.com/watch?v=joozekoiors
  • cem karaca'nın yorumu ile mükemmel oluyor. cem karaca'nın söyleyişi ile:

    deniz üstü köpürür hey canım rinnan nay rinna rinna nay
    kayığa binsem götürür hey canım hey

    benim de şu cihana gelişim hey canım rinna nay rinna rinna nay
    bir güzelden ötürü hey canım heyy

    deniz üstü yelkenden hey canım rinna nay rinna rinna nay
    ecel geldi erkenden hey canım hey

    denizin ortasında hey canım rinna nay rinna rinna nay
    mum yanar sofrasında hey canım hey

    benimde şu cihandan gidişim hey canım rinna nay rinna rinna nay
    memleket sevdasından hey canım hey
  • bir türküyü o yörenin ağzıyla konuşanlar daha iyi söyler genelde önermesinden hareketletolga çandar oldukça güzel okur diyebiliriz.ula türküsüdür ve ula bir ilçedir.
  • sagir oda'nin 3. bolum itibariyle basina gelen en iyi seydir.

    --- spoyler ---
    aras "hakkinizi helal edin " dediginde gitar girizgahiyla baslayip cem karaca'nin muthis sesiyle sozlere basladigi, aras'in kapiyi carpip bir daha donmeyecekmiscesine gidip sahnenin karardigi kisimda tumden muzigin hakim oldugu zaman size kalan sadece susmaktir...
    --- spoyler ---
  • hepsi farklı güzellikle yorumları bulunan türkü.
    bana göre
    en delikanlısı soner olgun
    en karizmatiği cem karaca
    en memleket sevdalısı tolga çandar
    en babası ruhi su
    gibidir.
  • tolga çandar'ın muğla türküleri(2002) albümünden bir türkü;

    deniz üstü köpürü
    gemilere binsem götürü
    benim de buraya gelişim
    bir güzelden ötürü

    karıncanın katarı
    yüreğimde yatarı
    benim de buraya gelişim
    bir güzelin hatırı

    denizin ortasında
    mum yanar sofrasında
    benim de bu dünyadan gidişim
    memleket sevdasından
  • bir kere dinlenilmeye başlanıldımı 5 10 tekrardan önce geçilemeyen müthiş türkü.
hesabın var mı? giriş yap