• siktir git

    sevgilinin mesleği ne?
    - çalışmıyor şu anda. reklamcılık yapmış daha önce… şimdi dünyayı geziyor. yaşıyor. özgür bir ruh, şahane bir insan…

    sanki biz tutsak ve ezik ruhumuzdan dolayı çalışıyoruz, siktir git amına goyim. biz çalışmasak baba/koca parası yiyen kezban oluyoruz, zenginler özgür ruhlu dünyayı keşfeden şahane insan. valla siktir git.
  • yeni şarkısının reklamı için bile eski sevgilisine muhtaç olan müzisyen. ayşe arman'a verdiği röportaj o kadar sahte, o kadar kurgu ki okurken acıdım haline...pr cısı da bir hevesle ayşe arman'ı aramışta herşeyi anlatacakmışta aklınca adamı aklayacak. anlattıkları nereden tutsan elde kalıyor. empati yapayım diye zorluyorsun, olmuyor. sanki kadınla silah zoruyla birlikte oldun. sen 18 yıl bu kadının her türlü imkanını kullan, sömür; sayesinde prodüktör ol, inşaat şirketi sahibi ol, şan şöhret sahibi ol, sonra maddi manevi alacak hiç birşeyin kalmayınca, " panik atak oldum de, beşik kertmesi gibiydik" de. hastir len derler adama... biz senin ezik olduğunu zaten biliyorduk ama senin ağzında da duymayaydık keşke.

    hep kadınları suçlarlar ya," ünlü zengin adamı buldu, artık ona ihtiyacı kalmayınca bıraktı " derler. işte bu adamında o kadınlardan hiçbir farkı yok. ulan biraz adam olun be, aşk bitti de, sıkıldım de, başka birine aşık oldum de eyvallah... sana yıllarını vermiş sevgilini yermek, "ama o da ruh emici kadındı ühühühü, ayrılmasam ölecektim" demek nedir len??

    edit: kendisi hakkında yapılan yorumlara çok sinirlenip akıllara ziyan bir açıklama yayınlamış.* bu röportaj tam bir pr fiyaskosu olma yolunda ilerliyor, iletişim fakültelerinde ders olarak okutulmalı. öncelikle kendi adıma demir demirkan'dan nefret etmiyorum, niye edeyim? sertab erener fanı değilim, hiç olmadım. pazar kahvaltısında gazetelere göz gezdirirken okuduğum bir röportaj üzerine yorum yaptım. zaten bu röportaj herkes okusun diye değil miydi? o zaman yapılacak eleştirilere de açık olacaksın.
    sertab-demir birlikteliği başladığında bende 16-17 yaşlarındaydım. nasıl başladı devam etti, yaptıkları işler vs bize yansıtıldığı kadarıyla biliyoruz. hatta kendisinin 2000lerin başında göçmen şarkısının olduğu albümünü almışlığım bile vardır. az çok bizde türk rock müziğini takip ettik, 2000lerin başındaki türkçe rock patlamasındaki konser seyircisi bizdik. yani kendisinin itham ettiği gibi pür cahil halimle minik odamda, sınırlı internetimle, aşağılık fakir bir magazin manyağı olarak burdan kendisine nefret kusmuyorum. burada olay senin müzik dehan değil, ayrılıktan sonra nasıl bir adama dönüştüğündür canım kardeşim.
    olaya sertab-demir ilişkisi olarak değil herhangi sıradan bir çiftmiş gibi bakınca da sonuç değişmiyor. iyi-kötü birşeyler yaşandı bitti, bir taraf yoluna devam ederken, diğeri egosuna kibrine yenilip 18 yıllık ilişkisini bir kalemde harcayıverdi.
    aslında herkesin bu kadar olumsuz tepki vermesinin sebebi, yıllardır çizilen demir demirkan imajının yaldızlarının dökülmesiyle birlikte ortaya çıkan adamın yarattığı hayal kırıklığıdır. demek ki sertab'la birlikteliği gerçekten çok iyi bir projeymiş ki, bir adamı yıllarca son derece başarılı bir pr çalışmasıyla olduğundan iyi gösterebilmişler.
    ayrıca yaygın düşüncenin aksine demir'le müzikal birliktelik eurovision dışında sertab'a hiç yaramamış, özellikle "turuncu" albümüyle beraber sertab'ın kariyeri düşüşe geçmiştir. soner sarıkabadayı şarkısı "bu böyle" ye kadar da sertab ın 2000li yıllarda esamesi okunmamıştır.

    büdüt: istek üzerine demir demirkan'ın resmi sitesindeki açıklamanın linki eklendi.
  • birinin "haters" tabirini kullanmanın 43 yaşında bir herife hiç yakışmadığını kendisine hatırlatması gereken sınırsız internet paketli adam. yeni sevgilisi de dünyayı gezen özgür bir ruhmuş, ahahah ona buna "ay fakirr" diyen kel cihangir erkeği + aile parasıyla dünyayı gezen reklamcı/işsiz rocker kadın birlikteliği: üremeyle sonuçlanmaması gereken ilişkiler no:1.
    (çünkü sonuç 16 yaşında "stil ikonu", üstüne kürk, ayağına birkenstock giymiş ve elinde sigarasıyla poz verirken hayatın anlamını çoktan çözmüş, garip isimli instagram fenomeni, anayı babayı kankası sanan kız çocuk)

    haters lafı kainatta bir ergenlere bir de bana yakışıyor, kocaman adama hiç olmuş mu lan. sevgiler.
  • zamanında sarayın özel uçağıyla çalıp oynayarak sertap'lı, ajda'lı, nihat doğan'lı ki normal şartlarda birbirini horlayan adam yerine koymayan tiplerdir bunlar- bir ekiple, beyfendi ve hanfendinin himayelerinde somali'de fakir görme turuna iştirak etmiş şarkıcı.
    açlıktan hastalıktan ölen insanların bulunduğu mülteci kampında göbek atıp alkış tutarak, dünyadaki açlık ve sefaletin farkındalığına ne fayda sağlamışlar kendilerine sormak lazım. zaten dönüşte de havaalanında “arkadaşlar gördük ki somali'de açlık var” tespitleriyle kendi rönesansını yaşamış ve yaşatmışlardı.
    geçenlerde exzevceleri sertabanım “fare gibi üremeyin beaaağğ” diye hönkürünce aklıma geldi, bunlar ne yapmışlar bu güne kadar halkın bilinçlenmesi ve aydınlanması adına!
    hiç!
    ha pardon: yetmez ama evetçi, akil adam sıfatlı vitrin objesi avarellerin uzantılarından olmuşlar. birbirine eklemli, özünde büyük bir böceği andıran yapılarıyla şimdi avaz avaz şikayet ettikleri hal'i pür melanin müsebbibi olmuşlar! bunların ahmaklığının, çıkar hesabının, cahilliğinin cemeresini de en çok biz çekmişiz. bunların sanatçı diye ortada gezinmesinin baş paydaşları, konserine giden, albümünü alan bizler ödemişiz kefaretini. bizler; yapmayın etmeyin bu ülke böyle böyle karanlığa gidiyor, uyanın akıllanın diye yırtınan bizler ödemişiz bedelini ve ödüyoruz.
    sizse utanmadan herkesten fazla şikayet ediyorsunuz. hala insanların hayatının kararmasına bir ucundan vesile olduğunuz, memleketin ve toplumun şu noktaya gelmesinde pay sahibi olduğunuz, çanak tuttuğunuz halde, daha sıkılmadan en çok zarar gören bizlere işinizi satmaya uğraşıyorsunuz. hiç utanmıyorsunuz.
  • ayrilmissin bitmis, kadin evlenmis, senin hayatinda baska biri var. bilmem kac zaman sonra roportaj verip "ama ben ayrildim, ben ben ben, yoksa olecektim" diye demec vermenin nasil bir amaci olabilir merak ediyorum. cok yazik, sertab'in yerinde olsam kizmak yerine acirdim bu sacmaliga.
  • ya sen demir demirkansin, sen pentagramsin(din). napmaya calisiyorsun anlayamadim.

    yillar evvel lisedeyken konserine gitmistim, orada eski menajeri bir tanidigim sayesinde de 3-5 kelam sohbet etmistik. acayip samimi, sevecen, alcak gonullu bir insandin. o zaman da sertab ile birlikteydin. sen ne ara boyle oldun ?

    roportaji okurken yeminle ben panik atak gecirdim. 18 yilini verdigin, dahasi 24 yasindan 42. yasina kadar hayatini gecirdigin bir insan ne kadar kotu olursa olsun, kotu olamaz! sen onunla buyumussun o olmussun artik. kalkip da bana yok oluyordum, yok besik kertmesi gibiydik, yok aslinda bu projeydi deme. agzina terlikle vururum.

    yemin ediyorum bu tarz erkeklerin, ya da hadi genelliyorum insanlarin varligi beni hayattan sogutuyor. ya 18, tam onsekiz yilini verdigin bir insanin ardindan konusmak kime, neye yakisir bana bir aciklar misin ? o gotunden uydurdugun ' rock devrimine ' rockci felsefesine aykiri bi kere lan bu davranislar.

    ne yasamis olursan ol, hakli da olsan, toplum tarafindan yanlis anlasilmis da olsan. konusma. saygisizlik etme.

    kadinin gidip evlenmis olmasina, senin gibi sig davranmamis olmasini belli ki hazmedememissin kalkmis bunun roportajini veriyorsun.
    boyle insanlarin varligi beni korkutuyor, tekrar iliski yasamaya birilerine inanmaya korkuyor insan resmen...

    artik ozgurmus de, artik her an evlenebilirmis de, sevgilisi ozgur ruhmus bilmem ne.

    sevmedim seni sutoglani :(
  • lise aşkıma döneyim derken yanlışlıkla liseliye dönmüştür. o röportajın başka açıklaması olamaz.
  • reklam kokan hareketler peşinde olan kimse.

    ayrılmakla hata etmemiş olabilir, röportaj vermesinde hata olmayabilir ve hatta "ayrılmasam ölecektim" demesi de hata olmayabilir. kimse kimsenin bi ilişki içindeyken nasıl davrandığını bilemez. adam haklı olabilir.

    buradaki haksız olduğu en büyük yer "öteki ilişkim, beşik kertmesi gibi bir şeydi, böyle hissettiriyordu bana. bir de bu ilişkimde proje mroje yok." demesi. ayrıldıktan sonra böyle açıklamalar yapmak pek "adam olmak" lafıyla bağdaşmıyor. bu tarz şeyleri arkadaş grubuyla konuşmak bile hoş değilken gazeteye röportaj verip herkese durumu bu şekilde lanse etmekle eline ne geçti? kadın evlenmiş yoluna bakmış daha ne konuşuyorsun demezler mi? derler. şu anki sevgilin bile bu röportajın için hala ne konuşuyorsun diye sana laf etmiyorsa o kadının aklından da şüphe ederim.

    uzun lafın kısası biz seni adam bilirdik, bizimla deyilsın.
  • ancak liseli ergenlere yakışacak "ben ondan ayrıldım tabii ki panpaaa" kıvamındaki açıklaması ile beni benden almış insan.
  • az önce yıllar evvel terkettiğim odamı temizlerken bir kasedine denk geldim.. ilk albümü. bu içinde gümüş'ün , belki'nin olduğu kaset.
    o sıralar bi hatuna aşığım, hatun da dominik cumhuriyetinden, rosalba ortega valerio.. bizim arkadaşlar ortegayı duyunca, "lan ariel orteganın nesi oluyor ehehe?" şeklinde espriler yapıyor, benim peder şok.." yavrum anadolunun göbeği ankara'da nerden buldun dominikiliyi?" diye.
    bu aşk bana bazı şiirler de yazdırıyor hatta birini buldum şöyle dizeler içeriyor; "gözlerinde hiç görmediğim santo domingo sahilleri.." falan ahaha.. erkeklik zor ulan yıllar sonra yerin dibine girmek var. "afrika menekşesi gözlerinden" araklamışım çok belli.işte biz bu hatunla tv de demir demikanın belki klibini izliyoruz..ben spontane translate halinde;

    maybe in another face
    maybe in another voice,
    maybe i will remember you in another skin..

    aha aynen böyle çeviriyorum.

    hatun dedi;

    -dirty lets get this album!

    -pause-

    işte hayatımın dönüm noktalarından biri buydu. album dedi lan! vay anasını.. içimden "bir daha söyle" demek geldi, ne de güzel söylüyordu..ablummm.. ulan hep numberone tv de burçin le pınar söylerdi bu kelimeyi..
    işte dostlar ben, "son kasedi" demekten "yeni albumu" demeye o gün geçmiştim. artık ben de türkiyenin avrupaya dönük yüzlerinden biriydim.

    -play-

    +ok.. i will buy his album!

    işte öyle "i will buy" demekle olmuyordu. lisedesin para yok pul yok..olan da sigaraya neyim gidiyor.. sike sike kaset alıcaksın. neden bilmem cd pahalıydı abi..hele yabancı cdler aman aman el değmiyordu..

    okul çıkışı karanfil sokakda aldım soluğu ,hemen girdim bir dükkana;

    -abi demir demirkanın kasedi var mı?
    +hımm demirhan... bi bakalım..
    +yok abi demir demirkan..
    yüzüme bakmadan:
    -raşit!! demirhan var mı oglum?
    -yokmuş...

    başka bir yere gidiyorum;

    -abi demir demirkannın kasedi var mı?
    +demir demirkıran.. bakalım..
    -demirkan abi, kıran değil..
    +yok..bizde..

    neyse en son paraya kıyıp dost kitabevinden almıştım.o kaset şu an masamın üzerinde.
    hatun cd md olsaydı da discmande dinleseydik dedi.. hey yavrum. nerde o bolluk??..ben ona benim walkmani verdim discman'inin ben aldım.. lan cd de yok oyle, sağda sola kimin cdsini bulduysam dinledim..backstreet boys undan ricky martinine kadar.. discman dinliycem diye resmen müzik zevkimi yozlaştırdım..

    birgün diyarbakır silavan'dayım orda bir arkadaşım var adı ömer, sivanda kırtasiyeci. bindik arabaya ben takdım kasedi..belki şarkısı çalıyor, ömer bir sinir;

    -yav gurban olayım çevir şunu, bu nedir tekerlleme kibi ,belki bekli bekli ...koffamızı sikmiştir..

    dominikli sevgiliyle silvanlı arkadaşın arasında bir bağ olmuştu demir demirkan...
hesabın var mı? giriş yap