• demans korkunç bir hastalıktır. anneme teşhis 62 yaşında konuldu. ilk belirtileri para ve değerleri eşyalarını saklayıp sonrasında koyduğu yeri unutup en yakınlarının çaldığını düşünmesi ile ortaya çıkıyor.

    geriatri hastalarının çoğunda maalesef net ve doğru bir teşhis konulabildiğine inanmıyorum. çünkü ilk olarak anneme alzheimer teşhisi konuldu ve bu hastalığa uygun ilaçlar verildi. sonrasında demans ve sonrasında demans + parkinson plus olduğu söylenildi. bir ara deliryum olabilir denilip vazgeçildi.

    teşhis ne olursa olsun sonuç mrlarda beyninin küçüldüğü görünmekteydi.

    3 sene oldu. 3 senede ömrümden sanırım 13 yıl geçti. ilk olarak hastalığı kabullenmem gerektiğini öğrendim. annem ne derse haklıydı. ben yemek yaptım o kendi yaptığını söyledi ellerine sağlık dedim yedim. kıyafet aldım kendisinin yeni aldığı beğenip beğenmediğimi sorduğunda süper olmuş dedim. tek başımayken ağladım. yanındayken yüzümü bile düşürmedim.

    çok seyahatli bir işim olduğu için 7/24 yanında olamadım. ilgilenecek kimsemde yoktu. zaten ilk zamanlar endişe duyulacak kadar unutkanlıkları olmuyordu. eve kamera sistemi kurdurdum, yangın çıkma ihtimaline karşı önlemlerimi aldım, ısıtma ve soğutma sistemini uzaktan kumanda edebileceğim hale getirdim, evin her tarafına yönlendirme yazıları astım "anahtarı unutma, tuvalete hoşgeldin vs." gibi.
    günün belki 6-7 saati kameradan takip ettim, gps ile takip sistemi kurdum, çok para vermedim kaybederse üzülür diye, cep telefonundan ortam dinleme yaptım (art niyetli tanıdıklar olabilir diye), ocak kullanımını sonlandırdım, mikrodalga kullanmayı öğrettim, masaüstü bilgisayar aldım uzak bağlantı ile facebookunu açıp sanki o kullanıyormuş gibi arkadaşlarını sayfalarında gezdirdim, televizyon kumandasının bir tuşuna basıp bağlantı kopardığında komşulardan yardım istedim, kameranın ayarlarını kurup gece uyanıp uyanmadığını kontrol ettim, tüm çevre esnafa, komşulara annemin rahatsızlığını söyledim (kaybolmasını engellemek için), unutmasını istemediğim kişilerin resimlerini duvarlara astım.

    artık tek başına kalmasını sakıncalı gördüğümde maalesef her hasta yakını gibi yabancı bakıcı kadın arayışına girdim. ilk bakıcı kadın izin gününün gece yarısı eve sarhoş geldi, diğer kadın kahvaltıda nohut yemeğinin üzerine kaşar eritti, diğer bir kadın elinden telefonu düşürmeyerek başka odada oturup yalnız bıraktı, diğer kadın kameranın görüş alanının dışında durmayı bırakmadı gibi gibi gibi. her kadın değişimi, oryantasyonu, annemin ona onun anneme benim her yeni kadına alışmam zaman aldı. 12 ayda 13 bakıcı kadın ile savaştım. işimi kaybedemezdim çünkü o zaman anneme bakamazdım. kendime ayırdığım ya da ayıracağım zaman yoktu. yemek yediğimde acaba anneme ne yedirdiler, ilaçlarını verdiler mi, kötü bir laf ediliyor mu diye sürekli kamera izlemekten yaşadığım hayattan zevk almamaya başladım.

    hep araştırdım her gün acaba bir tedavi geliştirmişler midir diye internette dolandım. annem son 5 aydır hızlanarak kötüleşti. aynada kendini tanımıyor ve aynadaki kendisiyle kavga ediyor, televizyondaki kişilerle konuşuyor, zaman mevhumunu kaybetti, bulunduğu evi şehri bilmiyor, yazmayı unuttu, sabit olarak 1 saat aynı yerde ayakta duruyor, kelime dağarcığı 50 yi geçmiyor, annesinin babasının yaşadığını onlarla konuştuğunu söylüyor. hep mutsuz, kavgacı, huysuz, küfürbaz oldu.

    hasta yakının destek alması gerektiğine inanıyorum. tek başınıza savaşabileceğiniz bir süreç değil bu. onlar 5 dakika sonra unutuyor siz unutmuyorsunuz. size bakan büyüten insanın bu hale gelmesini kabullenemiyorsunuz, bazen iki rahmetten birini diliyorsunuz hem kendiniz hem onun için. sonra pişman oluyorsunuz diledikleriniz için.

    ilk cümleme dönersem demans korkunç bir hastalıktır. uzun yıllar süren ve sürecek olan en kötüsü tedavisi olmayan.

    edit: 14 ekimde annemi kaybettim. gittiği yerde huzurlu olması dileğimle...
  • depresyonun tetiklediği durum. nörolog için depresif bir demans başlangıcı kadar zor bir durum yoktur. hastaya gerekli testi ve skorlamayı yaptıktan sonra beyin filmi, kan testi için gerekli yerlere yollarsınız ama tekrar kapınızı çalması işten bile değildir. yolda ne dediğinizi unutup kendini birden kapınızın önünde bulmuştur. ona eşlik edilip gereken tetkikleri yaptırdıktan sonra evini sağ salim bulması için geriye dua etmek kalır. lütfen bu hastaları, polikliniklere yalnız göndermeyin nolur.
  • ilaçların çare olmadığı hastalıktır. sadece yavaşlatıyor. ocakta yemeği unutma ile başlanır yutmayı unutma ile sonlanır. biz bu şekilde keşfettik.. zordur. yakınların yaşadıkları daha zordur.
  • tüm demansların %60-65’i alzheimer tipi demanstır. hastalığın başlangıcı kesin olarak belirlenemez. ilk evrelerde ılımlı düzeyde unutkanlık vardır ve kişi genellikle bellek bozukluğundan yakınır (telefon no’su isimleri unutma gibi). bellek sorunları ilerleyici nitelikte değilse bu durumu tanımlamak için yaşlılığın benin unutkanlığı tanımı kullanılır.

    bellek bozukluğunun ilerlemesi sonucu sosyal ve mesleki işlevsellikte azalma, konsantrasyon güçlüğü, konuşma bozukluğu ortaya çıkar. ilk dönemde hasta bellek bozukluğunun farkında olduğu için yeti yitimine bunaltı ve çökkünlük ile yanıt verir. daha sonra bellek bozukluğunu inkar etmeye başlar.
    demansın en önemli belirtisi bellek bozukluğudur. hem yakın bellek (bkz: anterograd amnezi) hem de uzak bellek (bkz: retrograd amnezi) görülür. ribot yasasına göre demansın gidişi sırasında öncelikle yakın bellek sonra uzak bellek yıkıma uğrar.

    sonraki evrelerde bellekte büyük ölçüde yıkım meydana gelir. bu dönemde sanrılar ve kişilik değişikleri ortaya çıkar. alzheimer tipi demanstaki sanrılar genellikle zarar görme, malının çalınması, sadakatsizlik, oturduğu evin kendine ait olmadığı, kapgras sendromu, evde yabancıların yaşadığı (bkz: phantom boarder), televizyondaki kişilerin evde olduğu gibi. ağır demansların yüzde ellisinde ılımlı demansların %7’sinde psikotik bulgular vardır. sanrıları olan hastalarda bilişsel işlevlerdeki yıkım daha hızlıdır.

    son evrede tüm sözel yetenek ve motor becerilerde yitim olur ve inkontinans başlar. bizim olgumuzda demans olduğu düşünülse bile genel olarak yitim, inkontinansın olabileceği ileri evre demans ile uyumlu değildir.

    kaynak: http://www.terapistim.com/…itap/demans(bunama).html
  • uzun zamandır görmemiştim yengemi "ağır" demans durumunda artık. gözlerini açamıyor, seslere sadece inilti şeklinde yanıt veriyor. beslenme olayı sadece karından, kollarından damar yolu açılamıyor ayaklarından açılmış! bugün bir hasta bakıcı ile birlikte sedyeye aldık beyaz çarşaflar içinde bildiğin ölü gibiydi! bakana büyük sabır gerektiren, psikolojiyi alt üst eden bir durum. karnındaki hortumdan sebep mikrop kapmış, değişmesi gerekiyormuş. beraber indik operasyonunun yapılacağı yere kuzenimle. gelip imza istediler annesi için; "anesteziyi kaldıramaz, local anestezide de canı yanar tercihini yap!" kıpkırmızı oldu bir anda, bir insanın belki de kaderi bir imzada. local anestezi yapıldı, endişe içinde öylece bekledik. yaş 80'nin üstünde ama içerideki annesi. dua et ne olur diye elime yapıştı. ne olur şimdi ölmesin allah'ım dedim, ne olur şimdi değil. "ben nasıl teskin edeceğim kuzenimi" diyerek kendimi düşündüm bencilce ve kendimden utanarak! belki evinde ölse böyle bir his olmaz ama o an olmasın istedim. iniltili ve korkulu bir şekilde çıktı operasyondan. biz evimize geldik, yedik içtik ama onlar orada! çok zor çok!!! rabbim hem çekene, hem de bakana yardım etsin. daha diyecek söz bulamıyorum.
  • anneme gittim bugün. sohbet ediyoruz, eskilerden, torunlardan söz ediyoruz, laf bana geliyor, öğrenimim, evliliğim, işim vs bir tekrar geçiyoruz.

    annem: ay şimdi senin annen ne gurur duyuyordur seninle. adı neydi onun?
    ben: (sırıtarak) “....” diyorum. annemin adını söylüyorum, başkasıymış gibi.
    annem: (önce bir şaşırıyor, eliyle kendini işaret ediyor, sonra jeton düşüyor) hay allah beni ne etsin. (kahkahalar) sen bunu hep anlat e mi?
    ben: anlatırım anacım.
  • gecenin bi körü bana evin içinde yana döne imf arattırmıştır..

    gecenin 4'ünde dedem benden imf isteyince, aramakta hiç bi beis görmedim..
    bulamayınca annemi çağırdım, gelip ufoyu yaktı.. :/
  • bazen üç gün uyuyup bazen üç günde tek bir dakika gözünü kırpmadan durabiliyormuş! bazen saatlerce konuşuyor bazen tek kelime çıkmıyormuş ağızdan. bazen torununu hatırlıyor bazen kizinin adını unutuyormuş! zormuş. dağ gibi insanı öyle görmek çok zormuş. ilginçtir annemi ve ablami hatırladı niye gelmediniz beni görmeye dedi ve uyudu! uyanınca herşey iptal oldu. sağlık ne mühim şey allahim.
  • insanda yaşama sevinci bırakmayan, kabus gibi hayatına çöken bir lanet. bir yaşlının tuvaletini tutamaması üzücüdür ama ya bezini çıkarıp atıyor ve tuvaletini üstüne başına evin her köşesine yapıyorsa?sadece çöpe giden bezleri binlerce lira tutuyorsa?bir yaşlının yürüme zorluğu olması üzücüdür ama ya her gece yürüyemediği halde dolaşmaya çalışıp düşüyorsa ve servet ödediğiniz bakıcılar yaşlınızı kaldıramayıp 20 km yolu gecenin 3 ünde 4ünde 40 derece ateşle bile olsa nerdeyse hergün katetmek zorunda kalıyorsanız? çelimsiz hslinizle 100 kiloyu kaldırmaya mecbursanız? geçimsiz yaşlılar üzücüdür ama ya demanslı yaşlı diğer ebeveyninizin psikolojisini uyku düzenini bozup kendine benzetiyorsa ve o da gece boyunca bağırıp çağırıyor çiş kaka yıkamaktan ve gece boyunca çağrılmaktan bakıcılar kaçıp duruyorsa?
    zaman zaman yaşlanan ebeveyne bakmakla ilgili başlıklarda müthiş bir özgüvenle tabii bakacaksın diyenler görüyorum.hah işte onların bu kabusu deneyimlemesini isterdim.kendi eşiniz çocuklarınız demans enkazının altında ezilirken,hayatınız kontrolsüz bir deliliğin pençesinde mahvolurken,gücünüzün yetmediğiyle sınanırken bakalım böyle rahat konuşabilecek misiniz?
  • geçmişi unutma, konuşurken anlamsız kelimeler sarfetme, okuduğunu veya izlediğini anlayamama, yaptığı planları hatırlayamama gibi sorunlar yaşanmasına neden olan tamamen iyileştirilemeyen sadece yavaşlatılan hastalık. çeşitli hastalıkların demansa yol açmasının yanında aşırı stres ve depresyon da bu hastalığın oluşmasında etkendir.
hesabın var mı? giriş yap