• delikanli olma durumu, bir yasam tarzi kimilerine gore. aanadin mi?
  • elikanlılık demek değildir.
  • içinde mertlik, dobralık, güvenilirlik, böle bi atiklik, bi cengaverlik barındıran fakat bayanlar söz konusuysa bir yönü hep eksik kalan durum. misal, daha geçen gün trafikte arabayı önümüze kıran adamla kavganın eşiğine gelmişliğim var. önce karşılıklı kornalar, el kol hareketleri "ne diyosun? asıl sen ne diyosun?" filan. çek sağa, hışımla in arabadan. buraya kadar sorun yok. hayır zaten taslaması güzel de bu mereti, daha levyenin yerini bilmiyorum. arabadan neyle ineceğim belli değil. tek kozum dırdır. o da delikanlıyı bozar. ya da karşı taraf "te allaam, dua et bayansın." diye ortamı terk etse delikanlılık gene onun hanesine yazılıyor. e dayak yediğini düşün, bırak delikanlıyı adam değilsin.

    yani demem o ki; böylesine yüce manalar ihtiva eden bir durumu erkeklere özgüleyen unsurun kaba kuvvet olduğuna inanmak istemiyorum.
  • kollarını iki yana açıp yürümekle kazanılamayan sıfat. mertlikle, dürüstlükle ve cesaretle kazanılan değer.
  • göreceli olduğunu bir iki senedir - özellikle askerlikle birlikte - öğrendiğim kavram.

    sanırdım ki delikanlılık; çıkar gözetmemek, yalan söylememek, doğruyu saklamamak, kral çıplak diyebilecek cesarete sahip olmak, dedikten sonra sonuçlarıyla baş edebilecek cesarete sahip olmak, saygı duymak istediği kişilere karşı saygıyı göstermekte tereddüt etmemek, haklı olmak, doğru ile yanlışın muhakemesini yapabilecek zekaya sahip olmak, ve bütün bunlara rağmen ağır başlılığını korumaktan geçer.

    ancak yok öyle bi dünya. sen böyle ağır başlı olunca parasına ya da köpeklerine güvenen koç'un biri çıkıp sana "sen kimsin?" der. neden? çünkü arkanda kimin olduğunu bilirse ona göre muamele yapacak. kendi karakterini değiştirecek gerekirse. sonra da arkasına iki racon lafı sıkıştırıp delikanlı olarak sunacak kendini herkese.

    dizilerden*** aldığımız orospuluğu delikanlılık sandıkça bu ülkenin ne şantajı biter, ne cinayeti!

    - sen de anladın mı yarısı yerin altında olan arkadaş?
  • belirli kalıplara sokulamaz.
  • kabadayılık ile ilgisi yoktur.
  • kendinden daha güçlü biriyle karşılaştığında gerçekliği ortaya çıkan müessese.
  • maçoluğun türk versiyonu. bir yandan sert, aşırı-erkeksi, şiddet kullanmaya eğilimli, kadınları ikincil plana iten ve eşcinselleri dışlayan davranışlar sergilerken öte yandan duygusal yönden son derece kırılgan, duygularını ifade etmekten deli gibi korkan, ağlamaktan kaçan... erkeklere verilen ad.
  • etrafında sana karşı olan bir sürü insana rağmen doğru olduğuna inandığın şeylerden bir şeylere kanıp vazgeçmemek hatta gerekirse o kişilere postayı koymak, insan olmayı parasız olmaya tercih edip hayatını düzgünce yaşamak ve vicdanına ters gelen şeylerin altına imza atmamak şeklinde ifade edildiğinde; kadın erkek fark etmeden insana atfedilecek en güzel özellikler biri olur.
hesabın var mı? giriş yap