dead space 2

• eski sevgili konusunda bu kadar takıntılı olması gösteriyor ki isaac de bir ekşi sözlük yazarı.
• oyundaki tek otomatik^* silah pulse rifle. hem tekli hem de çoklu saldırılara direnmek için en etkili ve hızlı silah pulse rifle. upgrade'lerini yapınca 175 cephane sığdırabidiğimiz yegane silah pulse rifle. bu yüzden upgrade'i hak eden tek silah pulse rifle. ne güzel tüfeğimizdin sen pulse rifle. sen çok yaşa pulse rifle.
• dead space 2'daki ölmeyen necromorph, dead space'deki ölmeyen necromorph'un yanında bağkur emeklisi gibi kalıyor. bundan şikayet edenler ilk oyunu hiç oynamasın.
• chapter 4 te bırakıp bırakmama arasında kaldığım sıçırtan oyun.
  
  zaten alışık olmadığım tarz bir oyundu. ben europa universalis te enflasyonu düzenleyen, fm de sakin sakin transfer listesinde kiralık oyuncu arayan adamdım. ne işim vardı koduğumun artifact ının peşinden cins cins yerlere sürekleniyorum.
  
  neyse bi bölüm daha oynayayım bari.
• iki gün içerisinde iki kere bitirdiğim oyundur. fazla söze gerek yok, türünün en iyisi.
  
  --- spoiler ---
  
  daha ilk başlarda kaos, kan, vahşet ve çığlıkların ortasında ikide bir gelen sifon sesi de nedir yahu. ne sıçıldı arkadaş be.
  
  --- spoiler ---
• yarım saatlik oynayışın ardından littlebigplanet2'ye yatay geçiş yaptığım oyun.
  
  oyuna başlamadan bir de havaya girmişim sanki bu tarz oyunların ustasıymışım gibi. gece yarısını bekleyip ışıkları kapatmalar falan derken yarım saatin sonunda odaya hızlıca biri girse ciddi anlamda çığlık atıcak hale geldim.
  
  bu oyunu en iyisi ortamı yumuşatmak için susmayan bir arkadaş ve iki üç bira tedarik ettikten sonra oynayayım.
• zor oyun. baya zor oyun. survivalist seviyesinde chapter 11 civarlarında seyretmekteyim ve diyorum ki süpürgeler hayat kurtarıyor. satürnün titan uydusundayız, insanlık nerelere gelmiş, gezegenler maden ocağı olarak kullanılıyor. ama gel gör ki bu teknolojiyle kinetic gücünü süpürgeleri alıp alıp alyenlere atmak için kullanan bir adam var evrende. koşanı, kaçanı, tırmananı, sürüneniyle bütün alyen ocağı uzuvlarından vurulduklarında öleceklerinden haberdar ayrıca bu oyunda. kafası kopunca, ulan tek bunlar kaldı diye kollarını deli gibi sallayıp üzerine geleni, akrepimsi bir yapıya sahip götünde ki stingiyle sizi sokan ama nasılsa ışık hızıyla duvara çatıya atlayanı, mekana girdiğinizde başta saklanıp kutuların kenarından kaçamak bakışlar atan şahmerdan dayı, ve üstüne hepsinin ortak özelliği; uzuvlarının bazen 2 cutter atışına dayanıklı olması. zorluğun survivalistde olması. +2 tane daha zorluk seviyesi olması.
  
  bir adventure oyunu gibi etrafımda ki eşyaları tartıyorum; acaba şu bidonu atsam kolu kopar mı, dur şu çubuğu yanıma alayımda işime yarar. can zaten hep göte yakın, karakter serzenişte. ve yakanızı bırakmayan halusinojenik alyen eski sevgili.
  
  çok net. gerçek mücadele arayan oyun meraklıları bi el atsın son seviye zorluğa.` :adına bile bakamadım`
  
  ve oyunun hikayesi üzerine derinlemesine bir kritik için referansımı veriyorum. yapıyorum bunu.
• bu oyunun kahramanı isaac clarke tıpkı gordon freeman gibi bir mühendistir. ama gordon freeman'dan daha gerçektir, daha fazla insana hitap eder. gereksiz kahramanlıklara soyunmaz, soyunması gerekiyorsa bunu istediği için değil şartlar zorladığı için yapar. oyun süresince koşullar ne olursa olsun vazgeçmeme üzerine kurulu karakter yapısı ve aklını kaybetmemek için kendi kendine verdiği telkinler harika bir kurgunun eseridir. ses tonundan diyaloglarına kadar bugüne kadar gördüğüm en başarılı oyun kahramanıdır diyebilirim. o kadar iyi.
• "fuck you... and fuck your marker!"^*
• "bu tür oyunları sevmiyor olmama rağmen oynuyorum. korkacağımı bilmeme rağmen bırakamıyorum, ellerim titriyor."
  
  end of the record.