• filmin sadri alışık'ın canlandırdığı şerbetçi osman karakterinin ağzından takdimi yapılan tanıtım videosunu buldum. hepsi bu tarz mı bilemiyorum ama öyleyse şayet o dönemin fragmanları da gayet şenlikliymiş, bayıldım.

    ''anlaşılan şanssızlıkla belediye nikahı yapmışım!''

    ''ben hiçbir kavgada dayak yemedim şimdiye kadar. çünkü çocukluktan beri hep 100 metreye çalıştım, iyi kaçarım!''

    neşelenmek istediğim zamanlarda açıp izlediğim 4-5 yerli komediden biridir bu film, fragmana da filmi tekrar izlemek isterken denk geldim zaten. bir dönem televizyonda sıklıkla gösterilmiş olmasına rağmen sözlük'te pek rağbet görmemiş olması üzücü. izlemediyseniz mutlaka göz atın, zira sadri alışık'ın canlandırdığı en unutulmaz karakterlerden biridir şerbetçi osman.

    --- spoiler ---

    hakiki yasemin, şerbetçi osman'ı dansa kaldırır ancak ikili dans etmek yerine tepinmektedirler. osman:

    - at yarışı başladı!

    rahmetli sadri alışık'ın kaşla göz arasında patlattığı böyle bomba esprileri var her filminde, muhtemelen de doğaçlama.
    --- spoiler ---
  • rahmetli sadri alışık'ın en iyi komedi performanslarından biri bu filmdedir. ayrıca hakiki yasemin'in nişanlısı rolündeki aziz basmacı'yı da es geçmemek lazım.

    --- spoiler ---

    hakiki yasemin* erol zannettiği osman'ı, arkdaşlarıyla tanışmak için hilton'a çağırır. osman'ın üstü başı hırpani haldedir:

    - benim için dış görüntüsü önemli değil insanın. ben şahsiyetimle bütün kapıları açmak isterim. lakin buraya gelirken kapıcı elbisemi beğenmedi, beni içeri almadılar. ben de pencereden girdim.

    bombayı ise hesap geldiğinde patlatır:

    - ne beis osmancığım, ben öderim. hem seni ben davet ettim.
    + ne seyisi?! ulan kaderimizde bu yaştan sonra jigololuk yapmak varmış anasını satayım!

    --- spoiler ---
  • sadri alışık ve mürüvvet sim'in birlikte dans ettiği sahnelerin tekrar tekrar izlenmeye değer olduğu film.

    öp beni öp beni öp (uzaklardan)
    sev beni sev beni sev (yaklaşmadan)
    öp beni öp beni öp (ısırmadan)
    sev beni sev beni sev (çok uzaktan)

    yine aynı dans esnasında yasemin'in "ohh sevgilim uçur beni" demesi üzerine osman'ın "manda uçar mı bee" diye cevap verişi de filmin belki de en yaran diyaloğudur.
  • yunancası

    "htes to vradhi hariklaki
    ıhes vali torganaki
    ke glenduses mena lani
    kato sto pasalimani

    filaki nazakia ah vre hariklaki
    pos me yelases ayde yassu
    mu tin eskases"

    olan türkü ya da şarkı

    (bkz: hariklaki)
  • senaryosunu bülent oran'ın kaleme aldığı, 1970 yapımı bir atıf yılmaz filmidir. başrollerinde sadri alışık * , yusuf sezgin * , esen püsküllü * , mürüvvet sim * oynar. filmin eğlenceli diğer iki karakterini de avni dilligil ( yaseminin babası ) ile aziz basmacı ( yasemine aşık tefeci işadamı ) canlandırır.

    oldukça hoş eğlenceli filmlerden biridir. sadri baba ile mürüvvet sim'in öp beni öp beni öööp diye bir şarkı söyleşişleri vardır ki evlere şenlik.
  • yesilçam'da sik sik yayinlanan bir atif yilmaz filmi.bir dizi yanlis anlasilma sonucu aziz basmaci, sadri alisik ve yusuf sezgin'in mürüvvet sim'e asik oldugunu zanneden avni dilligil sözde üç asigi bir sinava tabi tutar.üçü de yasemin'e bir mektup yazacaktir.sadri alisik'in mektubu söyle baslar... "yaseminim, sen bahçede açmis bir karnibahar gibisin..."
  • sadri alışık ve esen püsküllü ikilisinin bir başka filmi daha. 1970 yapımı bir film olmakla birlikte, yine 1970 yapımı işler karışık gibi siyah beyaz değil renkli çekilmiştir. filmle ilgili spoiler'ımıza gelecek olursak:

    --- spoiler ---

    bahtsız bedevinin gazabıyla çöllerden kaçmış bir adam olan osman, kış ortasında otuziki dişe trompete çaldıran buz gibi şerbetleri satmaya çalışmaktadır. daha önce, tayfası olduğu gemi batmış, askerde piyade olup yayan türkiyeyi dolaşmış, mum satmaya çalıştığı köye o gün elektrik gelmiştir. kaderine söylenirken, postacı amca kendisini adet olduğu üzre iki kere dürter. istanbul'daki milyoner amcasının kızından telgraf gelmiştir. halbuki telgrafı çeken amca, köşkünü hacze vermiş, odalarını kiralamış fakir düşmüş bir adamdır. o da osmanı milyoner sanmaktadır. osmancık zavallım, şerbetleri satıp parasıyla bir telgraf çekip geleceğini bildirdikten sonra, bir otobüs bileti alıp istanbula gitmeyi planlarken, şerbet arabasına bir otomobil çarpar.

    ne var ki, bu talihin acı bir cilvesi olacakken, mutlu bir sona bağlanır sevgili dostlar. osmancığa çarpan abimiz, aşk şiirleri yazmakta olan erol isimli bir gençtir ve insana benzer ehehe. erol, ona hem telgraf çekme parası verir hem de tomofiliyle istanbula götürmeyi kabul eder. bu erolcan, yazdığı aşk şiirlerini basılsın diye bir derginin 107 nolu posta kutusuna göndereceğine, 170 nolu bir posta kutusuna gönderir. bu da, yasemin isimli bir kızın posta kutusudur. yaseminle bir senedir mektuplaşmaktadırlar, ancak aşkalarının büyüsünün bozulmasından korkan kız, erolcanımıza adresini vermemektedir. yaseminle tanışma tutkusuyla yanıp tutuşan erol, istanbula sevdiceğini bulma umuduyla gitmektedir anlayacağınız.

    her neyse, osman istanbula gelince elbette ki gerçekle karşılaşır. konağa el koyan tefecinin yanına tahsildar olarak girer. ama o işten de kovulur. üstelik tefeciye de borcunu ödemesi gerekmektedir. neyse, bunun için posta kutusunun önüne gidip bekler. çünkü kızı görüp erolun kartını verirse, erol buna para verecektir. neyse, yasemin hanımın yardımcısı esen püsküllü'yü görür önce. o zanneder. sonra, gerçek yasemin yani mürüvvet sim'i görür. yasemin, osman'ı erol zanneder. neyse, erol "kız güzel değilse para mara vermem" dediği için yasemin'e erol taklidi yapıp erol'u söğüşlemek istemektedir ve güzel hizmetçi hülya'yı yasemin diye kakalamaya karar verir.

    neyse, osman yasemini oyalarken, hülya da erolla buluşur. bu sırada yaseminin nişanlısı gelir. peki bu kim olsa beğenirsiniz? bizim tefeci ehehehe. ama yasemin'in babasına yakalanıp poposundan vurulan da o olur.

    her neyse işte, klasik film gibi devam ediyor bundan sonrası. sadri alışık'ın viskiye "sen mi büyüksün yeni rakı mı büyük" diye sorduğu sahne, filmin birçok sahnesi gibi yarıyor. ve fikrimi beyan edecek olursam yeni rakı rullaz!!

    --- spoiler ---
  • yasemin erolun otel odasına gelir, erol zannettiği osmanın üstüne hayatım benimmm diye atlar.

    akabinde osman: hayatın batsın
  • ne zaman adını, melodisini duysam gülümsediğim eğlenceli şarkı.

    beni gülümsetmesinin sebebi tabi ki hatırlattıkları. ilkokul 4 ya da 5 te iken ve sanırım okulun bitmesine yakın zamanlarda birinde-serbest kıyafetle gidiyorduk o vakitler- aşık oldğum kız söylemişti bunu. ben de ağzı açık hayran hayran izlemiştim.

    bu şarkıyı ne zaman duysam aklıma hep o neşeli küçük kız gelir. dur bi daha dinleyeyim.
  • abartmıyorum türk sinemasının en komik 10 filminden biridir, her sahnesi yarar kopartır.
hesabın var mı? giriş yap