• web sitesindeki faqtan bir alıntı:

    q: how did tool get signed? any ideas? how would you recommend getting signed?

    a: if you are playing music to get signed, please do me, yourself, and the whole world a favor and quit right now. the last thing this world needs is more shit to filter through when we are looking for sincerity and inspiration in art forms. if you are playing in a band in your local scene and not developing a following, then you don't have a voice or a message that needs to be heard. that's not to say you should quit. you should just quit trying to please other people and play for yourself. tool only played 7 gigs before the sharks were circling, looking for fresh meat to rob and exploit. the reason for this was every time we played, our friends went home and told their friends about the next gig, who told their friends about the next gig etc. until by the time we had done 5 shows, the clubs we were playing in were packed. you either have a chemistry that taps into the current or you don't. there is nothing wrong with playing heart felt music that is not trendy or popular but there is nothing worse than someone bastardizing or compromising their art for the sake of popularity and money.

    etraftaki bir çok adamın görmesi gerek bunu.
  • baterisindeki bir çok parçanın üzerinde hexagramlardan türetilmiş çizimler bulunan baterist.
    anladığım kadarıyla bu 5 ila 10 köşeli şekiller (6, 7, 8, 9 köşeli olanlar da var) ve bu şekillerin içinde yer alan küçük simetrik sembollerin hepsi birer anlam ifade etmektedir, danny de bunları kendine göre yorumlamış ve baterisindeki altoların, crossların, trampetin ve diğer parçaların üzerine çizmiştir.
    korktuğum nokta zaten dizilimi temple of solomon * ile aynı olan bu bateri diziliminin yanında, çizilmiş olan sembollerin toplamda bir cümle oluşturması ya da zihin ötesi bir anlam ifade etmesidir. (aynen toolun şarkı sözlerindeki gibi. örn: schism)
    bir diğer nokta ise zaten aklımızı başımızdan alan matematiksel bateri partisyonları yazan bu adamın; vuruşları takip ederken izlediği yol sırasında vurduğu her parçanın üzerindeki sembolün, bir araya getirildiklerinde o partisyona has bir anlam ortaya çıkarmasıdır. *
    korkmamın nedeni ise zaten her konuda şaşırtmış bir adamın her yerinden sürekli "oha" diyeceğimiz şeylerin çıkmasıdır. *
    ya da ben paranoyağımdır. *
    sonuçta danny carey aklın sınırlarını aşmış adamdır..
  • ayda bir filan, terapi niyetine şu videoyu izliyorum. cidden çok iyi geliyor, ilginç bir rahatlama veriyor. işini çok düzgün yapan bir fayans ustasını veya çok temiz çalışan bir iş makinesini izler gibi, böyle bir mayışıyorum. ortalardan itibaren gitgide sapıtıyor, polyritim filan olaylarına dalıp bokunu çıkarıyor sanki aslında, ama üstündeki komik formasıyla, saçları uzun yaşlı başlı amca tipiyle, iki kolu iki ayağı ve hatta vücudunun her yeriyle farklı telden bir şeyler çalarken bir yandan da üstünde bir mark knopfler sakinliği var, dünyanın en kolay şeyini yapar gibi, işte bu acaip bir dinginlik ve huzur veriyor.

    yaşayan en büyük davulculardan biri, şüphesiz. kendisi ramazan davulcusu olup gelip gecenin bir yarısı tepemde çalsa hiç ses etmeden kalkar, sahuru hazırlarım. reis önümüzdeki ramazan için seçim yatırımı olarak getirmeyi düşünmeli.
  • baterinin yalnızca bir ritm aleti değil gerçek bir müzik aleti olduğunu anlamış insandır.

    bir bateri setindeki herhangi bir parçaya vurduğunuzda belli bir nota elde edersiniz. bunları doğru bir şekilde arka arkaya koyarsanız bir riff, küçük bir tema ya da uzunca bir müzikal cümle elde edilebilir. bugünün müziğinde bunu yapan benim bildiğim yegane rock davulcusu danny carey, daha doğrusu bana bunun yapılabildiğini gösteren ilk adam o. 10000 days 2:30'dan sonraki 45 saniyeye dikkat edenler bunun iyi bir örneğini görebilirler, örnekler çoğaltılabilir. çıta sonunda john bonham'ın bıraktığı yerin ötesine taşınmış oldu ama daha ötesini görmeye benim ömrüm yeter mi bilemiyorum.
  • tool un efsane, aşmış davulcusu. polyritmlerle kafayı kırmıştır heryere sokuşturur.. yaratıcılığı doruk noktayı da aşmış olan bi arkadaş ne diim helal
  • gelmiş geçmiş en iyi grupta çalan*, gelmiş gelmiş en iyi davulcudur.

    59 yaşına basmış bugün. iyi ki doğmuş, nice seneler daha bizimle olsun.
  • onun gibi calabilmek icin 3. goz 3. kol ve 3. ayak gerekir dedigimiz insan.
  • cok yaratici bi davulcudur, kesik kesik kroslariyla goz dolduran bi insandir. geometri ve numeroloji sever, occult'la ilgilenir. lateralus sarkisinda attigi ritmler fibonacci sequence olusturur: 1 1 2 3 5 8 13 "black then white are all i see in my in-fan-cy red and yel-low then came to be reach-ing out to me lets me see" kismini dikkatle dinlediginizde duyabilirsiniz bunu. ayrica tool besterleini yaparken once ritmler konuyomus, yani grubun harbi bestecisi konumunda bu abimiz.
  • bazı insanlar vardır ve bir işi yapmak için dünyaya özel olarak gelmişlerdir onları her gördüğünüzde, izlediğinizde bunu hissedersiniz ;
    majesteleri michael jordan'ın basketbol, el diego maradona'nın futbol, fedex roger federer'in tenis oynaması gibi...
    işte danny carey'de böyle özel bir insan.
  • ben bu adamın ciddi ciddi yaşayan en iyi davulcu olduğunu düşünüyorum. hatta çıtayı bir kademe daha arttırarak gelmiş geçmiş en iyi davulculardan biri olduğunu düşünüyorum.

    poly ritmi bu kadar iyi ve şarkıyla uyumlu bir şekilde çalmasından tutun, yaratıcılığı ile türlü türlü atraksiyonlar yapması cidden hayran kalınası.

    bunu da yapan/yapabilen davulcu da çok azdır.

    edit: düzeltme.
hesabın var mı? giriş yap