cringe
-
ing. aptal 1 sey karsisinda, utanma hissiyle dolup tasmak.
-
ing. informal anlamı: başkaları adına utanmak hissinin insanda neden olduğu kas kasmalı eylem*; veya sadece o hissin eylem hali. çok güzel bir kelime gerçekten, türkçe'de de ihtiyaç var.
-
güldür güldür'ün seyircilerle sohbet kısmında bol bol yaşadığım duygu.
-
ing. (bkz: çok şükür bugün de başkası adına utandık)
-
hani hep bunun türkçe'si ne olsun "başkası adına utanmak" eyleminin tek kelime türkçesi nasıl olur diye bir tartışma var ya.
benim önerim tek kelime ile binali yapalım bu terimi.
(bkz: sarayburnu'ndan atla dedim siz alışıksınız zaten) -
cringe başkası adına utanmak demek değildir. cahilliğin lüzumu da yoktur.
cringe kelimesi, güç karşısında* yol vermek, eğilip bükülmek, büzülmek anlam kökünden gelir. daha sonra kullanımı yaygınlaşınca da iğrentiyle, utançla veya korku ile büzüşmek, büzülmek, eğilip bükülmek anlamlarını da kazanmıştır.
bu fiil, yani cringe etme fiili, neden yapılıyorsa, o duygu ile veya o şeye karşı eğilip bükülünür.
cringe başkası adına utanmak demek değildir. böyle olduğunu yazan bir tane sözlük de yoktur. velhasıl kelam; cehaletin lüzumu da yoktur. -
bu kelimeyi kullanmayanı dövüyorlarmış.
-
-
when someone acts/ or is so embarrassing or awkward , it makes you feel extemely ashamed and/or embarrassed.
"hey that guy over there is cringy"
"are you kidding francis is the definition of cringe!"
from urban dictionary -
nedense bu duyguyu hissettiren dizileri izlemeyi anında bırakıyor, kitapları rafa kaldırıyor ve bir daha almıyorum.
alerjim var galiba*.
4 yıl editi: alerjimi yendim, artık gülmek için cringe videolar izliyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap