• cort turkish edition diye bir gitar üretmişler, 12 frette türk bayrağı bulunuyor. gitarı ilk elinize aldığınızda bıyıklarınız çıkıyor, sesiniz gürleşiyor, mehteran marşı çalıyormuşsunuz jın jın yaptıraraktan.
  • m 600 diye bir gitarı var bu firmanın gerçekten çok iyi. "marka" kavramını kafasından silebilen insanlar, mutlaka beğeniceklerdir. hatta silmek isteyenlerde bu gitarı denemelilerdir. evet, bir çok modeli vardır cort'un ki fiyatları fender'den yüksektir. ancak dediğim gibi gitar alırken denenmelidir. fender olması yada ibanez yada her ne ise (gibson'a lafım yok) o gitarın en iyi olduğunu asla göstermez. 800$ fiyatı ile m800-lvb modelinin endonezyalı ibanezleri, çinden gelen epiphone'ları silip süpüreceği gerçeğine inanıyorum, ya da meksikalı fenderler ile her yolda kapışabileceğine... burada işin bi takım şeyleri insanların bilinçaltından pazarlama yöntemi çıkıyor. örneğin bir fender her zaman iyidir, görmezmiyiz ki jimi hendrix fender çalmaktadır (geçenlerde 168.000$'a satıldı bir tanesi) yada ibanez kötü olsaydı steve vai çalarmıydı? ama aslında öyle değil.o insanların elindeki gitarların hepsi özel üretim gitarlardır. eğer hendrix'i düşünürsek zaten o yıllarda ürettiği muhteşem gitarlar sayesinde isim yapmıştır bütün ünlü markalar, hala o efsane üretimlerinin kaymağını yemektedirler. uyanmamız gerekiyor artık. bir meksika fenderin saten serisinin o saten denen boyasını kazıdığınızda kaç parça ağaç çıkacağını kim garanti edebilir? (5 parça çıkanını bile duydum)
    ama klavyesinde tur attığınız bir epiphone les paul 1956 gold top her zaman için bir cort'tan daha iyi duygu verir insana. ama aynı insana iki kayıt dinletirsek hangisi hangi gitar olduğunu seçemeyebilir. hatta beğendiği bir cort olabilir büyük ihtimalle. bununla başa çıkabileceğimizi sanmıyorum. bende tüm bu anlattığım duygularla çalıyorum gitar. bir gibson hayali kuruyorum. güvenebileceğim bir gibson kaldı. ona giden yolda her naneyi yiyeceğim, ibanez de epiphone da... taksitle alıp peşin satarak üstüne yine kredi koyarak... bizim yolumuz bu. ama çok para ödeyip atladığımızı sandığımız basamak aslında bizi çukuruna alacak bir bubi tuzağı olabilir...
    ne yapabiliriz ki? piyasa böyledir.
  • kore ve endonezya'daki fabrikalarında lakland'ın tüm skyline serisini, g&l'in tüm tribute serisini, schecter'in tüm diamond serisini ve üzerinde "prestige" yazmayan (bir başka deyişle japon üretimi olmayan) bütün ibanez gitar ve basları, fender'ın bütün kore modellerini (deluxe serisi) ve tüm squier'ları üreten cor-tek adlı kore firmasının (kuruluşu japonya, sonradan el değiştirmiş) yoğunluk yüzünden yılın sadece üç ayı üretebildiği kendi enstrümanlarına verdiği marka.

    firma ayrıca alt seri ibanez'lerde ve cort'larda görülen powersound manyetikleri, ibanez'in birçok manyetik modelini, cort'larda kullanılan mightymite elektronik donanımın yanı sıra, amerikan bartolini firmasının lisansıyla bartolini mk1 ve bartolini mk2 modeli manyetik - preamp setlerini üretmektedir.
  • gitarlarının bir kısımında tellerle alakalı bir takım kronik sorunları bulunan markadır. ilk gitarım x1'di, bir başlangıç gitarıydı nedir ne değildir, ne normaldir ne anormaldir gibi şeyleri anlamaktan uzak olmanın güzelliği vardı. gel zaman git zaman aradan bir kaç ay geçti, kurstur murstur derken elime farklı gitarlar geçmeye başlayınca kötü gerçekle yüzleştim. normal saydığım, takmadığım 5 ve 6. tellerdeki o cızırtı aslında bir sorundu, hatta ciddi bir sorundu. sadece x1'de de olan bir durum değildi daha sonra sıfır aldığım x6'da da aynı durumla karşılaşmıştım. hemen hemen tüm perdelerde yaşandığından baya sinir bozucu bir olaydı, amfiye bile yansıyordu o lanet cızırtı. hatırlıyorum da ne sap ayarları, ne köprü ayarları yaptırmıştım, her gittiğim yerde farklı bir bahane türlerdi.

    -himmm sorun muhtemelen telleri arası mesafeden.
    -himmm sorun muhtemelen tellerin fazla manyetiğe yakın olmasından.

    hızımı alamamıştım paraya kıyıp son umut diye can güney'in atolyesine göndermiştim gitarı.

    o da nafile bir çabaydı tabi. kısacası evet hakikaten f/p olarak harikadır ama böyle de bir adiliğe sahiptir gitarları.
    benim başıma mı patladı bunlar, şans kısmet olayı mı bilmiyorum. almadan sağlam bir kontrolden geçirmekte fayda var. hele de ikinci el aldıysanız, satıcı çakal size köprü ayarı çekersin olur biter diyorsa almayın, uzak durun.
  • yanılmıyorsam kore fabrikasını kapatan firma, tüm gitarları artık endonezya üretimi olmuş.
  • dünya gitar üretiminin yaklaşık 1/3'ünü yapan firma
  • bazı akustikleriyle "ovation ne ola ki?" dedirtebiliyor, o kadar...

    ekleme: arkadaşlar sadece akustikleri için dedim, elektrik gitarları için pek bişey söyleyemeyeceğim, ama şunu diyebilirim ki g290 için modeli şahsım adına çok iyi şeyler söyleyebilirim. ayrıca kullandığım ne akustik ne de elektrik gitar cort, kullanıyorum da reklam yapayım ekolünden değilim.
  • ucuz fiyatlarına ve komik adına rağmen gayet performanslı olan gitar markası.
  • akustik gitarları çok uygun fiyata, şahane ses, iyi işçilik mr 740 fx modeli var bende çok memnunum.stüdyo kayıtlarında ve canlı performanslarda canavar.
  • roland deschain in eski hocası..
hesabın var mı? giriş yap