• consequence

    you're the colour, you're the movement and the spin. never
    could it stay with me the whole day long.
    fail with consequence, lose with elequence and smile.
    i'm not in this movie
    i'm not in this song.
    never leave me paralyzed, love.
    leave me hypnotized, love.

    kesinlikle ve kesinlikle dinlenilesi bir the notwist şarkısı..

    "i'm not in this movie
    i'm not in this song" satırları kopartıcı olan ve ayrıklığı anlatan şu sıralar melancholia1s winamp liste 4. sıradan girmeyi başarmış şarkı.
  • ing. bir olayin dogurabilecegi sonuclar.
  • bu memlekette olmayan kavram. vergi affı var, kredi affı var, iyi hal indirimi var, "kendi rızası" var. var oğlu var. zaten lisanda bile özel bi kelime yok, "yaptığın bir hareketin sonuçlarına katlanmak" tek kelime olarak yok. herşey herkesin yanına kar. oh ne ala memleket.
  • "çıkarsama, beynin en son gelişen yeteneğidir." diyerek nitelikli bir çıkarsamayla hikayesini bitirmiş film.
  • aradan yıllar geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi hissettirmeyi başarabilen şarkı. indie elektronik alemlerinin en baba gruplarından the notwist'in en iyi şarkısı. bu şarkı öyle bir şarkıdır ki, minimalist melodisine, iddiasız vokallerine, düz ritmine rağmen beş dakika boyunca yaşayabileceğiniz en yürek burkan yolculuğu size yaşatır. gücünü samimiyetinden, sadeliğinden alır. elektronik müzik adına ulaşılabilecek şatafatsız bir zirveyi temsil eder. iyi olabilmek için karmaşık düzenlemelerin, garip ses efektlerinin gerekli olmadığını gösterir. elektronik müziğin duygusuz olduğunu iddia edenlerin suratına da tokat gibi çarpar. björk'ün dediği gibi, duygu yoksa akustik gitarda da yoktur, synthesizerda da.
    neon golden gibi şahane bir albümün efsanevi finalidir aynı zamanda, albümü tekrar tekrar başa alıp dinlemek için güzel bir bahanedir.
  • ingilizce kompozisyonların body,conclusion,thesis statement, paragraflarının son cümlesinde sonuç niteliğinde kullanılabilecek temel sözcüklerden biri.

    örnek olarak: as a consequence,consequently..

    (bkz: essay)
    (bkz: thesis statement)
    (bkz: off topic)
  • schweppes kısa film festivali'nde gösterilen kısa filmlerden. senaryosu ortanın üstünde fakat görüntü yönetiminin başarısı ile çok güzel bir yapıt ortaya çıkarılmış.

    gereksiz görüntüler yer almıyordu, özellikle ilk dakikalardaki görüntüler nasıl bir adam sorusuna güzel bir özetle cevap veriyordu.
  • ing. sonuç.
  • yönetmenin şarkısı olan the notwist şarkısı. ne görkemli, ne de damardan. ince ince ve küçük küçük. parçalardan bütüne giderek bir şey var etmek ve geçip de karşısına seyretme hissi. son derece mütevazı. hiçbir anda yer almayan ama her anın içinde var olan bir kimse. yönetmen gibi. hiçbir fotoğrafta yok, hiçbir görüntüde. şarkılarda da olmadığını söylüyor ama şarkı seni anlatıyor adamım, haberin yok. o yüzden hüzünlü, buhranlı genç olma.

    notwist tesadüflerden bahsederken, yönetmenin filmi geçiyor göz önünden. en güzel anlar, en mutlu anlar. anılar. arkadaşlar. bu kadar güzel anlara sahipsin, söyle neden dert ediyorsun fotoğrafın içinde olmamayı? her şeyin görüntüden ibaret olduğunu da kim söyledi sana? bazılarının fotoğrafları zihnimizdedir, tıpkı bazı anların olduğu gibi. yıl, gün ve an olarak zihinde. kim nerde oturuyordu, kimin kazağı ne renkti, kim gülerken kahkaha atıyordu, kim tam o sırada kola içiyordu? hepsi de aklında olur bazen. illa basılı bir nesneye ihtiyaç yok. zaten çoğunlukla en güzel anlar yaşarken güzelliğinin bilincinde olmadığımız anlar; üstünden çokça zaman geçtikten sonra bir uykudan uyanır gibi uyanıp, güzelliğini fark ettiklerin.

    lisede yıllık hazırlarken dört yıl boyunca çekilen resimler arasından seçmeler yapıyorduk. o resimlerin neredeyse tamamına yakınını da hep aynı arkadaş çekmişti. bizim bunu fark etmemiz, o resimleri önümüze serip de kendisinin de içinde olduğu bir resmi aradığımız ana tekabül etti. herkesin içinde olduğu resimlerde bile kendisi yoktu zira. zar zor bulduk bir iki tane. tabii bu arada kendisi son derece hüzünlenmişti. hepimizin resimlerinde kişiye has albüm çıkabilecek bir potansiyel varken, sanki dört sene boyunca bizimle aynı sınıfta okuyan kendisi değilmiş gibi bir hava vardı onun tarafından bakınca, bayağı üzülmüş ve içerlemişti. hemen yeni resimler çektik, başkalarına çektirdik ki o da olsun içinde.

    şimdi bu şarkıyı dinlerken o arkadaşım geliyor aklıma. halen o resimlere bakınca, resmin içindeki insanları görmüyorum ben, kendisini görüyorum. resmi çektiği anı hatırlıyorum bazısında. bazısındaysa hiç hatırlamıyorum ama arkada onun olduğunu biliyorum. kendi resimlerime bakınca bile onu görüyorum, hiçbirinde olmayan ama bir yandan da hepsinde olan güzel arkadaşımı.
    benden çok onun resmi diyorum. asıl "an"da o var çünkü. "an"ı uzayda bir yere sabitleyen resmi çeken kişidir çünkü. resmin öznesi odur.

    aylardır fail with consequence sözünü, favourite consequence olarak anlıyordum. şimdi değişen bir şey olmadı, halen öyle olduğunu farz ediyorum.
  • mükemmel bir the notwist sarkısı,sarkı huzur mu vermekte yoksa kalbi mi desmektedir anlasılmaz...
hesabın var mı? giriş yap