• mezuniyet sonrası işsizlik sendromu; unit:1 lesson:2

    "lüzmundan fazla uyuyorsunuz ve bu durumu nasıl çözeceğinizi bilmiyorsunuz. durumu nasıl çözeceğinizi bilmediğinizden daha fazla uyuyorsunuz. uykudan başınızı alamıyorsunuz. bilirim, o zaman dostlarım; "durumdan zevk almaya bakın"

    nasıl mı? şimdi bu noktada sizlerle esrarengiz deneyimlerimden birini paylaşmak isterim;

    işsizlik çok fena bi şey. kelimeler kifayetsiz tarif etmeye. geçen "işvene kurban"ı "işverene kurban" okudum. dedim "vay halim benim." kurban tabii diğer taraftan işverene. kedi canını onun. neyse.

    uzun zamandır çok uyuyorum. böyle nasıl anlatmalı, ölü gibi. başımda sığır boğsalar (?) haberim olmayacak gibi. deprem olsa "oh oh salla" diyecekmişim gibi. uyuyorum yani. mesela "çok uyuyorum" diyen birini getirirsen başıma "ah neler varmış aman aman kaçayım." der. net.

    mesela bi gün uyuyorum on üç saat filan. ertesi gün diyorum ki "yarın vakitlice kalkarım herhalde." bekle kalkarsın. ertesi gün de on üç saat uyuyorum. geçen on üç buçuk saat uyumuşum, dedim en azından on üç saate çekeyim geri. yarım saat, kar kardır. zaten sistemler kaydı birbirine. boşaltım, solunum, sindirim; hepsi öyle haşır neşir, öyle bizden.

    geçen kalktım uykudan saat üç, annem kapıdan bakıyor, ama o bakış nasıl anlatmalı, şey bakışı beni denize dökmüşler de anacığım ardımdan bakakalmış bakışı. dedim "annecim noluyoruz?", dedi "çocuğum baban ve ben çok endişeleniyoruz haline." "endişelenmeyin annecim" dedim, geri yattım. buradan ayrıca anneme de seslenmek istiyorum. bakma annecim. rica ediyorum.

    nereden nereye, neyse ne diyordum zevk almak. evet dostlarım, uyku kaçınılmaz bir hale geldi ise sizin için zevk almaya bakacaksınız. ben geçenlerde aldım. valla. mesela sizin şimdi problem şeyden doğuyordur, rüya. insan bi radden sonra ne göreceğini şaşırıyor bilin misiniz? ben şimdi artık, nirvanaya ulaştım sayılır bu konuda. rüya seçebiliyorum. geçen bi rüya görüyorum, akış dahilinde saçma ilerliyor. dedim "böyle iş mi olur." müdahale etme ihtiyacı duydum. dokunmatik ekrandan izleyeceğin filmi seçer gibi de az daha komplikesini düşünün. "yok böyle giderse saçma olur, mümkünü yok olmaz." filan diye mantık bile yürüttüm! en mantıklısını seçtim, ve de eğlencelisini tabii ki, sonra devam ettim rüyama.

    yani çok uyumak neymiş, insanın bilinç altına müdahale edebilmesi ve kendinin gerçek anlamda efendisi olmasıymış!
    zaten bu kıvama gelince otomatikman astrale filan da meyilli oluyorsunuz, 2012'de marduk da geliyor çakralar çatır çatır açılıyor, seyreyle cümbüşü, gelsin paralel evrenler dolansın kordonlar!

    bu kadar. yani üzülmeyin öyle çok çok da. bunun da var bazı faydaları. kib.
  • depresyon belirtisi..

    "daha çok uyumam, daha çok dinlenmem lazım, kendimi çooook yorgun hissediyorum" diyen bünye, 10-12 saat uyuyarak zinde hale gelebileceğini dü$ünür.. ancak onu yoran $ey vücudu değil, kafası ve sinir sitemidir muhtemelen...
  • yalnız kalmak istiyorum belirtisidir aynı zamanda
  • insan arada bir bunu yapmalı.

    her zaman değil, çok sık da değil. günün yarısını uyumak suretiyle devirmeli. kafasının içinde oradan oraya koşup duran yılkı atlarını bir süreliğine ehlileştirmeli. şarkılarının sesini biraz kısmalı, şiirlerinin ışığını kapatmalı. gündüzden "eve gidince şunları şunları okuyayım" planlarını hiç yapmamışcasına ertelemeli. kitapların kapakları açılmamalı, bilgisayarın power düğmesine basılmamalı.

    akşam aniden çökmeli her zamanki gibi, gönülsüzce yemek yenmeli. o kadar muhtaç ki insan bazen hiç bir şey yapmamaya, can sade kahveden bile geçmeli. mahir bir hattatın âharlı kağıda kolayca bir elif çekivermesi gibi dalmalı uykuya. rüya perileri bile bu seferlik, tatile çıkmalı. sadece teslim olmalı, o küçük ölüme. "ölmek nasıl bir şey acaba" diye düşünmeden hem de, küçüğü büyüğü mü var acaba diye şaşkınlığa düşmeden. hayal bile kurmadan ve elbette saatleri de...şimdi, şurada, şu yatağa kıvrılıp uyuyacağım ve belirsiz bir zamanda uyanacağım. uyanacak mıyım?

    bazen insan gerçekten sadece uyumalı. bir kaç saatlik uykunun ardından uyanıp, billur sesli bir kadının sesinden -elbette o'na eşlik eden çılgın kemençeyi yok saymayarak- akşamlı, gölgeli, yineli (gölge akşamda nasıl oluyor ki?) şarkılar dinlemeli. su içmeli. bir daha içmeli. uykunun kendisini çağırdığı o ılık iklime tekrar dahil olabilmek için sağda solda biraz eğleşmeli. ama eninde sonunda yine uyku teyzelere sağ salim gitmeli.

    insan bazen, çok sık değil, saatleri saatlere ekleyerek uyumalı. çok uyuduğu için vicdan azabı çekmeden...
  • bunca zaman hep yatakla yastıkla duygusal bir bağ kurduğumu sanırdım. son zamanlarda anladım ki o bağ duygusal falan değil, ciddi ciddi kimyasal bağmış. yatakla götüm arasında kovalent bağ, yastıkla kafam arasında da iyonik bağ kuruluyormuş. sonra da ev ahalisinin işi gücü yok, seni spatulayla kazısızınlar yataktan. yine de tam kopama. götümün bir iki atomu yatakta kaldı sanırsam.
  • uyumak dışında vakit geçirecek birşeyi olmayan kişi davranışıdır (bkz: uyumamak için sebebim yok.)
  • uyku uykunun mayasıdır sözünü kanıtlayan eylemdir. kısırdöngüdür. kişi çok uyuyup uyandıktan sonra kendisini daha bir çöp hisseder, bu yüzden yeryüzünden silinme güdüsüyle daha çok uyur, daha çok çürür.
    "bahar gelince, güneş görünce, aşık olunca geçer" der, avunur durur. avuntuların arasında bol bol uyur; uyanır biraz daha avunup tekrar uzun uzun, üstüne basa basa, ısrar ede ede uyur. yastıkla bütünleşir, gün ışığını unutur...

    boktan şeydir vesselam; ama adam bunun içine girdi mi nah kurtulur.
  • bazen de nedeni bünyenin çok yorulmasıdır.. pillerini $arj etmeye çalı$ması için..

    ve bazen de nedeni amaçsızlığıdır.. nerede okudum hatırlamıyorum, muhtemelen sözlükte de pek sevilmeyen ki$isel geli$im kitaplarından biriydi. "iyi bir amacı olan insan yatağında uzun saatler uyumaz, uyuyamaz" diyordu.
  • nedeni her ne olursa, yani yatağın dışında geçirdiğiniz süre uyuduğunuz süreye eş değer veya bu süreden daha az olması halinde, bu durumun minimum bir hafta sürmesi sonucunda çok uyumadığınız günlerde artık kafanızın çalışmayacağına dair ne idüğü belirsiz bir inanç geliştiriyorsunuz. konu komşu ısrarla kapıyı çaldığında da yatağın içine sokulup "münabetsizler" diye söylenerek bir kaç devinimden sonra gene uyuyorsunuz. aşağı yukarı böyle bir şey
hesabın var mı? giriş yap