• uluslararası kara mayınları sözleşmesine göre; kurularak bırakıldığında ayıp/günah/yazık/suç olan, uzaktan kumandayla patlatıldığında meşru/kanuni/gayet güzel olan mayın.

    uzaktan kumandalı bombalara mayın demek askeri terminoloji gereği bu arada. her patlamada aynı adamın cebine para giriyor. ister uzaktan kumanda edin, ister tel gergiyle tuzak hazırlayın. aynı adam, aynı havuzun başında aynı martiniyi içip aynı güzel kızlarla sevişiyor.
  • manga son sayı itibari ile gönül rahatlığı ile şunu söyleyebilirim:

    --- spoiler ---
    it is teresa time motherfuckers!
    --- spoiler ---
  • bazi yerlerde ismi "claymore mine" olarak da gecen patlayici veya mayindir. claymore'larin uzerinde "front toward enemy" - yani "on tarafi du$mana donuk olmalidir" diye bir kisa ve oz kullanim ibaresi bulunur, zira patlayici olan kisim buradadir. en guzel, en ibnetor ve en etkili kullanimlarindan bir tanesi, du$manin gecmesi en muhtemel ya da zorunlu dar gecitlerden birine do$emektir.

    ilk olarak tetikleme mekanizmasinin guvenlik pimi cekilir ve claymore "primed/armed" denilen hazir duruma gelir. ardindan ate$leme mekanizma tetigine baglanan bir misina, yuruyen du$manin ayagina takilacak ve tercihen (du$man salak ya da goremeyecek kadar kor degilse) gorunmeyecek bicimde gecide/yola gerilir. du$man takildigi anda ate$leme pimini ceker ve bigbadabum.

    illa kiyma edecem ben du$mani diyorsaniz, misinanin her iki ucunda da birer claymore olmasi yeterlidir.
  • claymore mayınları hakkında kural: ne tarafa çevirdiğinizi hatırlamıyorsanız, size dönüktür.

    (bkz: murphy yasaları)
  • ilk dört bölümünü izlediğim kadarıyla konusu pek standartın dışına çıkmayan 26 bölümlük anime, trinity blooda benzer bir konusu var , izlerken olabilecekleri pek rahat kurguluya biliyorsunuz lakin görsellik çizim karakterin kendine has havası zevkle izletiyor kendisini ...

    edit: diğer bölümleride izledikce son zamanlarda çıkmış en iyi animelerden biri diye pek rahatlıkla söyleyebilirim 26. bölüm itibariyle, sondan çok devam havasını taşıyacağını bariz bir şekilde hissettirilmiştir ve bölüm bitmiştir... n'oldu şimdi e hani gibi sorularla kalakalıyorsunuz....
  • 13 yıldır yayımlanıyordu. 7 yılını bilfiil ay ay bekleyerek geçirdim ve sonunda bugün claymore sonlandı. arkasında da bir sürü soru bırakarak hem de. biraz kızgınım.

    umarım mangaya uygun olarak animesini bir daha yaparlar. bir de zevkini öyle çıkartalım.

    ps: teresa ulan teresa amk!
  • dünyasında yoma adı verilen insanların bağırsak ve midesini yiyerek açlıklarını dindiren şeytanları ve claymore adı verilen bir örgütün insanlığın yanında yer alarak onları kurtarmaya çalıştığı yarmış animedir claymore. örgüt içerisindeki her claymore, bir işaret ve kendi güçlerine göre bir sayıya sahiptir. gümüş renkli gözlere sahip olan bu hatunlar insanlar tarafından silver eyed witch olarak tanımlanıp tırsılmaktadır. yomaların aurası ve yaşam enerjisi olarak nitelendirebileceğimiz yokileri gene sadece onlar tarafından fark edilebildiği için insan kılığına girmiş yomaları avlayabilmek için çeşitli köyler onlardan yardım istemek zorunda kalırlar. aynı zamanda kendi yokileriyle özel hareketler yapabilen claymoreların yokilerinin de belli bir sınırı vardır ve eğer bu güçlerinin %10'unu kullanırlarsa gözleri renk değiştirerek sarıya dönüşür ve gitgide kullanımla doğru orantılı olarak vücutları insan formundan yoma formuna geçiş yapar. belli bir geri dönüş sınırı olsa da o sınırı geçen claymore için artık tekrar insan olmak çok zordur ve genelde awakened being olmalarıyla sonuçlanır. örgüt yönetimi ise elderlar elindedir ve ilginçtir ki örgütün başındakilerin hepsi erkektir.(en azından 26 bölümlük animede dişi eldera rastlayamadım.) flashbacklerin diğer animelere göre çok az kullanılması ve kanın gövdeyi götürmesi yanısıra müzik seçimleri gerçekten insanı gaza getirir ah ulan benim de bi claymore'um olsa elimde ordan oraya uçsam koşsam dedirtir.

    --- spoiler ---
    26 bölüm sonunda beni en çok etkileyen sahne kesinlikle teresa of the faint smile'ın kafasını havada gördüğümüz o an oldu. o kadar yarmış bir karakteri bir de galibiyet anında harcamalarıyla ohannes dedirtti; priscilla'ya olan sevgi, saygıyı bir kat daha arttırdı. ilk ortaya çıkışındaki kendi içindeki gücü farkında olmayan mağrur dengesiz ufak velet iken en sonda kendinin farkına varmış ama zihni hala eski yaşantısı ile şuanki hali arasında gelgitler yaşayan priscilla gerçekten iyi düşünülmüş bir olaydı. raki zibidi zibidi ortalıkta dolaşıp ağlayıp zırlamasa daha hoş olabilir lakin o da bir nefeslenme anı yaratıyor o zırlarken olayları tam olarak yerine oturtabiliyoruz o yüzden en azından 26 bölüm içerisinde raki daha çok yancı, aksiyonlar arası soluklanma karakteri olarak gözüküyor.bütün bunların dışında pieta kuşatmasındaki 3 awakened beingden psychic olanı şu 26 bölümdeki en orjinal ve en deli bakışlara sahip eleman olabilirdi, çabuk harcandı yazık oldu. jeane için ayrıca bi parantez açma zorunluluğu hissediyorum; harbi hatunsun resmen, 9.yum falan demeden 47.ye olan bağlılığınla solamniya şövalyelerine onur konusunda taş çıkartıcak karizma sahibisin gözümde.

    --- spoiler ---
  • animesi televizyon tarihinde benim bildiğim elfen lied'la birlikte en kanlı animelerden biridir. tek kötü yönü zorlama bir son yapmalarıdır bana göre...

    --- spoiler ---

    windcutter flora denen 8 nolu hatuna rigaldo'nun parmağı taktığı an, eminim izleyenlerin içi acımıştır.

    --- spoiler ---

    olaylar tam yeni bir formata dönecekken bitirmeleri kötü olmuş olabilir fakat mangası halen yardırmakta ve insanı aydan aya bekletmektedir.

    --- spoiler ---

    phantom miria geri geldi. organizasyondaki kızlar, dövüşürken kimseyi öldürmemiş oluşundan aşırı etkilenmişler. hatta yenilişine sebep olan on numaralı hatun bile bu durumu kabullenip "ben de isyanlardayım" ayağı çekince şiş kebap yapılıverdi organizasyondakiler tarafından.

    --- spoiler ---

    fullmetal alchemist gibi yeniden yapılmayı veya daha doğrusu orijinaline sadık yapılmayı hakeden bir yapımdır claymore....

    edit: kurgu düzeltildi... yoksa dirilme gibi bir mevzu yok...
  • amigadaki moonstone adli super oyunda kullanma sansiniz olan kiliclardan biriydi.
  • bir claymore mayininin aslinda onu ve arkasi arasindaki farki bilmek o kadar da kolay degildir eski tip claymore mayinlarda. disa gelmesi gereken yuzey, biraz disa bukumludur ve yere rahat oturur, ancak yine de ayirt etmesi alisik olmayan bir goz icin o kadar kolay degildir. o yuzden genellikle dis yuzeyde front toward enemy yazar.

    bir de mayin dosemenin zaman zaman ne kadar hizli yapilmasi gerektigi gercegi de goz onunde bulundurulursa, "yazili olan kisim yukari gelecek" mantigi ile goz karari ile cok daha kolay mayin dosenebilir.

    daha eski modellerde ise hicbir sekilde bukum gibi bir olay yoktur, mayin duzdur.

    yine de mayinlari protesto edelim...
hesabın var mı? giriş yap