• erkekler ayakta ve bombeli yapar. işte bele:

    @
    (\_. - .
    ./\......',..
  • pipinin ağlamasıdır
  • beni en çok rahatsız eden çiş çeşidi -daha doğrusu psikolojik çiş çeşidi- "eve yaklaştım çişi"dir. eve olan mesafeniz ne kadar az ise psikolojik çişiniz o kadar artar. işte, toplantıda, sporda, sinemada orda burda olmanız farketmez; bulunduğunuz yerdeyken katiyen gelmeyen çişiniz ortamdan ayrılmanızla birlikte beyninize giden "adam eve gidiyor lan çabuk hareketlenin" sinyali ile birden sizi etkisi altına alır. o andan itibaren sidik torbanızı savunmasız bir hale getiren psikolojik çişiniz sizi istediği gibi süründürebilir. en çok süründürdüğü an ise anahtarınız ile kapıyı açmaya çalıştığınız andır. o an psikolojik çişiniz için doruk noktasıdır.
  • sabah uyandığınızda buyunuz gelmişken böyle (çok gelmişken), uyandığınız yerin kapısının kilitlenmiş olduğunu, anahtarınızın yanınızda olmadığını, tuvaletin o kapının dışında olduğunu, saatin sabahın 6 sı olduğunu, günün pazar olduğunu, anahtara sahip olduğunu umduğunuz (o da kesin de değil bak) kişinin uyanması ve sizi kurtarması için çok saat: böyle uyanması için minimum 4, gelebilmesi için minimum 6 saat: geçmesi gerektiğini tahmin ettiğinizi (telefonları kapalı amına koyim) düşünün.. bir de böyle uyandığınız yerde içine yapabileceğiniz en uygun nesnenin distile su bidonu olduğunu, tövbe tövbe..
    dünyanın en mühim meselesi oluyor o zaman bu çiş.. işte şimdi benim..

    uyanın da telefonunuzu açın, kurtarın be beni, imdat :(
    bundan sonra bölümde sabahlayana da, tez yazana da, akademik hayatına da koyayım! çatlayacağım..
  • yarım litreye yakın filtre kahve içtikten sonra yapılan çiş bildiğin kahve kokuyor.
  • (bkz: isemek) eylemine konu olan madde. urik asit.
  • sabahlari atma gereksinimimizin doruk noktasinda oldugu sivi!..
  • bir dönem tarkan'la özdeşleşmiş muhabbet...
  • hep gelen şey.
  • o kadar garip bir şey ki. hayatımda bir tek bunun tribine girdim. kafamin ayık ya da güzel olması fark etmiyor. tribine giriyorum ben çişin. "lan" diyorum, "acaba çişim var mı?". ya varsa. çünkü bu lanet şeyi sürekli tutuyorsun. tutabiliyorsun bir yere kadar. ama nasıl tuttuğunu bilmiyorsun. yani tutmak için belirli kaslarını çalıştırmaya gerek var olup olmadığını bilmiyorsun.

    bak mesela, şimdi -aha entry'yi yazarken- zil zurna sarhoşum. diyeceksin ne diye bu halde birşeyler yazmaya çalışıyorsun. deme. yazıyorum işte. neyse, aha şu an çişim var ve tutuyorum. ama nasıl tuttuğumu bilmiyorum emi. çok şükür kendi evimdeyim ki "acaba altıma işer miyim?" gibi bir sorunum yok. ama yabancı bir yerde ya da dışarıda olsam bu sorun canıma kast eder.

    anlatması zor aslında. ama şu şekil anlatmayı deneyebilirim; çiş tutmak bir eylem değil, bir süreç. sürekli hale getirilmiş eylemi süreç olarak kabul edersen ve çişini tutmadığın anda çiş tutma eyleminin geri dönüştürelemeyecek şekilde sona ereceğini kabul edersen, bu süreci sike sike devam ettireceksin. ama hayatının neredeyse her gününde düzenli olarak yaptığın bir eylemi nasıl yaptığını tam olarak bilmiyorsan boru gibi bir sorunla karşılaşıyorsun. yapıyorsun, çişini tutuyorsun. ama çişini nasıl oluyor da tutuyorsun diye sorduklarında "ne bileyim, bier şekilde tutuyorum işte" diye cevaplarsan sen çişi değil, siki tutuyorsun demektir kardeşim.

    hele "acaba işedim mi?" sorusu yok mu., ömre bedel. çünkü bu soruyu sorabilecek kapasiteye gelmişsen sen yaşadığın dünyadan -mesane bazında- kopabilen bir insan olmuşsun anlamına geliyor. bak bir dene, git herhangi bir yerde 2 çay bir kola iç bekle yarım saat ve kasıklarına bakmaya başla. gizliden gizliye kararmaya başlayacak kıyafetinin kasık kısmı. bunca şey içtim, nereye gitti bu sıvılar diye düşünmüyorsan mesaneni bir sonraki seviyeye geçiremiyorsun demektir. geçirme.

    dur, meseleyi bir de tanım haline getirmek gerek. çiş, tutlan bir şeydir. ama nasıl tutulduğu bilinmez. öğreten biri olursa ona duacı olurum. bir de acilen çiş yapmam gerek.
hesabın var mı? giriş yap