• tekrar chuck'a başladım. her hafta salı akşamı torrent ile indir. sonra git divxplanet'ten alt yazısını bul. senkron tutmasın, yazı önden gitsin. kontrol ede ede alt yazıyı ayarla. eski ama güzel günler.

    chuck, 2007'den 2012'ye kadar ekranlarda kalan ve josh schwartz ile chris fedak tarafından yaratılan bir macera. hikayesi, genç ve zeki chuck bartowski'nin sıradan hayatının, eski oda arkadaşı bryce larkin tarafından gönderilen gizemli bir e-posta ile bambaşka bir hal alması üzerine kurulu. stanford'dan atıldıktan sonra teknoloji mağazası buy more'da çalışmaya başlayan chuck, kendini aniden amerikan hükümetinin sırlarını taşıyan bir bilgisayar olarak bulur.

    buy more'daki iş arkadaşları, bu dizide önemli bir yer tutar. jeff ve lester ikilisi, müzik grubu jeffster ile hikayeye mizahi bir tat katarlar. cia ajanı sarah walker, yvonne strahovski'nin canlandırdığı etkileyici ve gizemli bir karakter olarak öne çıkar. adam baldwin'in oynadığı nsa ajanı john casey ise sert ve ciddi yapısıyla dikkat çeker.

    hikayemiz california'nın burbank şehrinde geçiyor ve her bölümde chuck'ın casusluk becerilerini geliştirmesini ve kişisel ile iş hayatını dengelemeye çalışmasını konu alıyor. kız kardeşi ellie ve kocası devon captain awesome woodcomb, diziye aile ve ilişki dinamikleri katıyor. bu karakterler, ryan mcpartlin ve sarah lancaster tarafından canlandırılıyor.

    müzikler, her bölümde farklı seçimlerle öne çıkıyor. jenerik müziği indie rock grubu cake tarafından yapılırken, jeffster grubunun performansları da dizinin müzikal zenginliğine katkıda bulunur.

    chuck, geek tavırları ve hayattaki "kaybetmişliği" ile birçok genç ve yeni yetişkinin izlerken kendini onun yerine koyabileceği bir karaktere sahip. bu kadar özel kılan ve dizinin tüm negatif yanlarını görmememizi sağlayan da bu bağ sanırım.

    bu dizi, izleyicilere sadece bir hikaye sunmakla kalmıyor, onları bir maceranın, aşkın ve dostluğun içine çekiyor. her bir karakterin özgün hikayesi ve gelişimi var. "aşk bitti" diyen sarah aşık oluyor. taş gibi casey pamuğa dönüyor. ters takla atamayan chuck lazerlerin arasından hopluyor, zıplıyor. dizi tıpkı bir insan gibi ilerliyor, gelişiyor, büyüyor. başlangıçta eğlenceli ve hafif bir aksiyon dizisi olarak başlasa da, zamanla artan duygusal yoğunluğuyla izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakıyor. bu yöntem ile adeta karakterler ile birlikte büyüyoruz. ve yine bu sebepten onları ev arkadaşı, iş arkadaşı veya operasyon arkadaşı gibi görmeye başlıyoruz.

    bu dizide mantık aramaktan ziyade mutluluğa, akışa ve samimiyete kendini bırakmak gerekiyor. amerika'daki tüm sorunları rıza baba ve ekibi gibi bu üçlünün çözmesini göz ardı etmelisin ve modern bir yeşilçam filmi, bir günümüz kemal sunal filmi izlediğini varsaymalısın. verdiği hissiyat tam olarak bu çünkü.

    izlediğimiz en iyi dizi olmasa da, kesinlikle karakterlerle en çok bağ kurduğumuz ve izlerken en çok duygusal deneyim yaşadığımız yapımlardan biri olarak hafızalarda yerini almaya devam edecek.

    son ve en şaşırtıcı bilgi. chuck karakterini az kalsın (bkz: zachary levi) yerine (bkz: adam brody) canlandıracakmış. direkten dönmüşüz vallahi. verilmiş sadakamız varmış.

    stay in the car chuck!
  • bu dizide anlam veremediğim birşey var. geçmişe dair güzel olan herhangi birşey bana bu diziyi çağrıştırıyor. hep diziye başladığım 2009 senesine gidiyorum. soundtrack'leri gelmiş geçmiş en iyi dizi müzikleri diyebilirim. he dizi çok mu süper? asla.

    oyunculuklar olağanüstü mü?

    asla.

    senaryo bir deha ürünü mü?

    kesinlikle hayır.

    adamı dumur eden sahneler mi var?

    yine hayır.

    ama bu dizide bir "hava" var. öyle bir hava ki kendinizden birşeyler buluyorsunuz. lost, prison break, sherlock, game of thrones ya da bir breaking bad ile aşık atamaycak olmasına rağmen sevdiğiniz diziler sıralamasına bir şekilde koyuyorsunuz.

    chuck ve sarah'nın arasındaki ilişkiler, herşey bittikten sonra eve dönüşleri ve arkadan giren ve sizi internette adını bulmak için harıl harıl aranan biri yapan müzikleriyle efsaneydi.
  • -azıcık spoilerimsi bir şeyler olabilebilir-

    bazı yapımları, izlememin üzerinden belli bir zaman geçmeden yorumlamak gelmiyor içimden. iyice otursun istiyorum içimde; bekliyorum bakalım nasıl bir iz bırakacak diye. doğru bir karar verdiğimi de düşünüyorum.

    chuck'ın son bölümünü sanki daha dün izlemiş gibiyim. hala aynı his içindeyim: kırgınlık. sizi bilmem ama izlerken "bitiyor bu da yaa" diye üzülmedim; elbette bitecekti, hatta uzun zamandır takipçisi olanlar bilir ki bu dizi artık bitmeliydi. ama böyle mi bitmeliydi emin değilim. gerçekten son bölümünü izlediğim dakikanın her anında çok kırıldım. chuck'ın kalbi kırıldıkça, chuck'ın gözünde umudunun hala var olduğunu gördükçe tekrar tekrar kırıldım resmen. çünkü biz sonunu biliyorduk, bu bir masaldı ve masallar çok da uzun süremezdi. demek ki buraya kadarmış dedim daha bölümün başında.

    chuck bizden biriydi, hayatta daima kazananlardan değildi. içtendi, samimi ve iyi niyetliydi. intersect olmasaydı çok büyük bir ihtimal ablasının kendisine ayarladığı bir kızla evlenir ve sakin bir hayat sürerdi. çok mutlu olmazdı ama mutsuz da olmazdı belki. sonra hayatı değişti ve biz onunla birlikte heyecanlandık. onun macerası ajanlık, kung fu vs. değildi. macerası sarah'dı. biz o sevdiği için sarah'ı sevdik ve chuck olmasaydı biz o kızı hiç bir zaman sevmeyecektik. sonra sevginin bir insanı nasıl değiştirebileceğini gördük. chuck daha aklı başında biri oldu, sarah daha sevecen. casey'i bir sebepten hep sevmiştik zaten ama ne mutlu ki bir zaman sonra casey'in de bizi sevebileceğini öğrendik; gülümsedik bu değişime.

    ama tabii bu bizim hayalimizdi ve sonunda senaristler bizi bu hayalimizle yüzleştirdi. hayatta her şey gibi aşkın da adil olmadığını gösterdi. uğruna ne emekler verdiğin aşk, bir anda puf diye yok olabilirdi. biz bunun fantastik nedenlere bağlı olarak gerçekleştiğini gördük belki ama hepimiz içimizde bir yerde bunun gerçekte de böyle olduğunu anladık. belki de sarah, chuck'ı hiç sevmemişti; biz görmek istediğimizi görmüştük. chuck'ın hayalkırıklığı bizim hayalkırıklığımızın yanında az bile kalabilirdi. kendi başarısız ilişkilerimizi, boşa çırpınışlarımızı anlattı bize chuck. bir yandan "haydi chuck, bir şeyler yap" diye ona destek verirken bir diğer sesimiz de "bırak gitsin chuck, hayat böyle işte" diye onu uyardı.

    chuck şüphesiz ki televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en iyi dizisi değildi. bazıları niye bu kadar yaygara koparılıyor bitişinin ardından diye söylenebilir, şaşırabilir. ama chuck, yani karakter chuck, farklıydı, özeldi ve bu da diziyi türünün tek örneği yaptı. biz bunu sevdik, buna tutunduk. çerez niyetine izlemedik biz chuck'ı ve çerez niyetine diziyi tüketenler de hüzünlenemeyecektir bizim gibi.

    chuck'ı özleyeceğimiz kesin. kırgınlığımızın geçmeyeceğinin kesin oluşu gibi...
  • --- spoiler ---

    sakın düşünme, kalbini dinle ve sarah nerede olabilir düşün.

    morgan bunu dedikten sonra aklıma gelen ilk yer kumsal oldu ve chuck'ın da sarah'yı orda bulmasıyla bendeki ipler koptu.

    --- spoiler ---

    bir kez daha anladım ki ben chuck olmuşum diziyi izlerken. sarah'ya aşık olmuş, onun zeytinli pizza sevmediğini, üzüldüğünde nereye gittiğini kısacası onun hakkındaki herşeyi öğrenmişim.

    çok mu eziğim, senarist mi çok başarılı yoksa yvonne strahovski mi çok güzel bilemedim.

    bittiği için üzüldüm ama bitmesi gerekti bitti. yvonne strahovski vakit kaybetmeden yeni bir diziye başlayıp hayatıma renk kattığı sürece sorun yok benim için.
  • --- 4x18 spoiler ---

    chuck'ın atari kaseti üflediği sahneyle yalnız olmadığımızı fark ettirmiştir.*

    --- 4x18 spoiler ---
  • s3 x e13

    --- spoiler ---

    chuck: oh the tank , cancel the tank!!...

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    beni sevgi pıtırcığı yapmasından korktuğum dizi, zira s03e13'ün sonundaki chuck-sarah sahnesini izlerken farkettim ki, chuck'la sarah'nın 40 dakika boyunca elele tutuşup kırlarda gezdikleri bir spinoff yapsalar bile aptal bir sırıtışla sıkılmadan izlerim.

    ayrıca chuck-sarah ikilisinin sevgili olarak geçirmedikleri bir tam sezon olmadığı takdirde bu senaristlerin yatacak yeri yok.

    --- spoiler ---
  • bu dizide yatakta yvonne strahovski gibi bir hatunun gotune dayayip beline sarilmisken "cocugumuz olsa aile kursak" bilmem ne diye muhabbet yapan bir erkek var... belli ki intersect beynini sikmis.
  • --- s03xe13 spoiler ---

    ruhumuzu karartan 2 bölümün ardından resmen gökkuşağı çıktı kalbimizde. sevgi pıtırcığına döndüm ekran başında.*

    ayrıca şunu da söylemeden edemicem, "bu sezondaki bölümlerin hepsini izledim ve shaw, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum, ve sana laflar hazirladim." şerrefsizin evladı son anında bile hâlâ ibnelik peşinde, layığını buldu kesinlikle. chuck'a ellerine sağlık, casey'e welcome back, morgan'a da welcome to the team diyorum sayın seyirciler.

    heralde sarah da bundan böyle elin adamlarına bakmaz aslanlar gibi chuck varken. (tabi o "elin adamı" ben olursam iş anında değişir, chuck'ı filan anında satarım, o ayrı mevzu*)

    --- s03xe13 spoiler ---

    türkcell süper lig hiç bitmeyeceğine chuck, bones ve the big bang theory hiç bitmesin bence, gerisi hikaye.
  • --- hafif miktar 3. sezon spoiler icerir ---

    chuck kristin kreuk ile yakinlasa dursun, sarah'da bos durmayip en yeni superman brandon routh * ile fingirdesecekmis.

    yani sezon muhtemelen soyle gecicek. ilk 2 bolum chuck'in yeni donanimi tanitilir (sis farlari opsiyonel). arada sarah ile dozajinda yazis olur. bakismalar, masum dokunmalar. sarah kurban oldugum gulumsemesiyle camdan kutuyu aydinlatir.

    3.bolum'den kristin girer devreye. chuck 2-3 bolum ambale olur. buzugu gevser, sarah'yi unutur gibi olur. ( bugday basakta saklidir, basak sarida, sari saaclarindaaa seni unutmak mumkun mu?)

    4.bolum gibi yeni ajan birendin'i goruruz. 2-3 bolum'de o takilir burbank diyarinda. bir kere sarah icin canini tehlikeye atar, bir kere opusurler, chuck bunu gorur, icinden buldozer gecmis gibi olur. casey zevkten delirir. ellie'ye bu isin yurumeyecegini soyler.

    8.bolum civari kristin smallville'e geri doner, brandon idaho falls'a nsa sefi olarak atanir. kal-el giderken sarah'nin chuck'a ne kadar deger verdigini anlatir, ona iyi bakmasini soyler. chuck hemen gazi alir.

    9.bolum'de aldigi gazin etkisiyle sarah'ya yavsar, "biz porofesyoneliz chuck, aramizda bir sey olmasi mumkin degil" lafini 36'inci kez duyduktan sonra morgan'in omzunda aglar, fonda band of horses- i go to the barn because i like the calar. (ozel istegim lan)

    10 ve 11. bolumlerde aralari hafiften duzelmeye baslar. sarah yine de temkinlidir. cunku charles irving bartowski'nin sarah'ya olan duygusal birikimi intersect'in dogru duzgun islemesini engellemekte, dunya icin tehlike arz etmektedir. sarah bir nevi chuck'in kryptonite'idir.

    12.bolumun sonunda hormonlara soz geciremez ve opusurler.

    13. bolum bihter'le behlul ednan bey'e yakalanirlar. dom-dom kursununu dote yer behlul.

    (dizi bitecekse) sarah ile chuck catir catir sevisirler, sarah emekliligini ister, ssk'dan aylik baglatirlar buna.
    (dizi bitmeyecekse) chuck sarah'yi kurtarmak isterken, gogsunden vurulur. burbank etfal'e kaldirirlar bunu. basucunda sarah, islanmis gozleriyle bekler de bekler. o esnada siz 4.sezonu, bende sarah'nin bana gelecegi gunu beklerim. (neolur islak islak bakma oeylee)

    --- hafif miktar 3.sezon spoiler icerir ---
hesabın var mı? giriş yap