• hatunlarin efendi adam yerine tercih ettigi pic tipi. hatta erkeklerin de efendi adam yerine tercih ettigi pic tipi. oldukca tecih edilen bi tip yani kendisi. adamda her yol var, peter marie'yi bile bastan cikartti orospu cocugu daha ne diyeyim be, orospu cocugu demek az kalir bu adam icin. ama karizmatik pic simdi allahi var, severdim kendisini.
  • erkek adamın erkek sevgilisi olur düsturunu kendine ilke edinmiş oz'un en şeytan tüylü zanlısı. oz'a girdikten sonra mecburen seçiciliği bırakmış ve ''tuttuğumu sikerim ben'' mantalitesine geçmiştir. hatta canlı bulamasın ranzasını bile siker bu piç. piç diyorum lafın gelişi değil, baya baya piç bir abimiz chris abimiz. oz'a televizyoncuların geldiği bir bölümde röportajdaki afetin oz'daki seksi sorması üzerine pişkin pişkin ''bu bir teklif mi?'' deyişi vardır ki piçliğin kitabını yeniden yazmıştır o sahnede.
  • efendi değil piç; ama tam bir aşk insanı.
  • tobias beecher ile ilişkisinin filmi çekilse 2., hadi bilemedin 3. bir shawshank redemption olması kaçınılmaz olan bir türlü nefret etmeyi başaramadığım süzme orospu çocuğu.
  • benim için oz da en iyi kurgulanmış karakterlerden bi tanesidir. tüm dizi sadece bu adamın yaptıklarını ve anlatmaya çalıştıklarını anlamak için bile izlenebilir kanaatindeyim.

    aşk denen sevgi denen kavramı nasıl tek taraflı sorgulanmaz ve vazgeçilmez bi duygu olarak ele aldığına bakmak aslında onun yaptıklarını en iyi özetleyen bakış açısı. dizinin tüm seyrinde değil de özellikle bi dönem sister peter marie ile olan diyaloglarından bunları çıkarmak mümkün. özellikle aşka ve sevgiye bakış açısını bu şekilde açıkladıktan sonra boşandığı tüm eşlerinin hala onu ziyarete gelmeye devam ettiği ayrıntısının gösterilmesi de onun ne denli bu işte uzman olduğunu anlatmaya yeterli geliyor. onun gözünden gerçek aşk nolursa olsun sorgulanmaz ve karşındaki sana ne türlü kötülük yaparsa yapsın devam eder çünkü aşkın tabiatı böyledir aynen din gibi dogmatik ve sorgulanamaz.

    tüm bu hapishane yaşantısı içerisinde onunda zamanla yaşadığı pişmalıklara ve karekterinde ki evrilmelere şahit oluyoruz tobias la olan ilişkisinden. ancak neticenin hep aynı kapıya çıktığını, bu kusursuz döngünün hep onun mantığını haklı çıkaracak şekilde çalıştığını da görüyoruz.
  • bizim şirkette tip olarak bunun tıpkısının aynısı bi adam var. kapı gibi heteroseksüelliğime rağmen bu adamla her karşılaşışımda aklıma chris keller geliyor da heriften gözlerimi alamıyorum. hayır adam kıllanacak o olacak en sonunda ama olmuyor yani.

    işte düşünün böyle bir orospu çocuğuydu chris keller.

    "keller: you know on the ride over here, i was thinking about how i wanted to die.
    sister pete: well there are only two choices now: lethal injection and the electric chair.
    keller: i want the chair. i want the juice. i wanna go out on a charge."
  • evlenmeden olmaz düsturunu şiar edindiğinden -bonnie ile 2 kere olmak üzere- toplam 4 kez evlenmiştir. kasten adam öldürme, iki cinayete teşebbüs, silahlı saldırı, hırsızlık, uyuşturucu etkisi altında araç kullanma, dikkatsiz araç kullanma suçlarından toplam 88 yıl yemiş, mahpuslara düşmüştür. rahibe peter marie'nin bile hormonlarına tavan yaptıracak kadar taş* bir insan evladıdır. bir de öyle bir sosyopattır ki bir seven bir daha bırakamamaktır bu adamı, eski karılarının hepsi hala aşıktır bu adama, her ne kadar yapmadık piçlik, hayvanlık bırakmasa da.
  • sanirim ya 3. ya da 4. sezonda soyle bir muhabbeti var.

    agustus hill, ryan oreilly ve chris keller tv karsisinda teletabi seyrederler. o sirada chris keller adini unuttugum bir teletabi icin digerlerine soyle der ve olaylar gelisir.

    c.keller- (teletabinin adi nuddle gibi bisidi galiba) nudlle ibne!
    a.hill - nuddle? teletabiler ibne olmaz.
    c.keller - rahip bilmem kim zamaninda aciklama yapmisti. nuddle ibne!
    a.hill - ibne bir teletabi? teletabilerin siki yoktur birbirlerini sikemezler.
    c.keller - ibne olmak icin sikin olmasi gerektigini kim soyledi. tek ihtiyacin olan sey agizdir. boylece sik emebilirsin.

    buna yakin bir muhabbetti. ingilizcesi daha saglam. turkceye cevirince ahengi kayboluyor amk.

    edit: linkini buldum. https://www.youtube.com/watch?v=bqjdox8lmgw

    olayi bayagi iyi hatirliyormusum 1-2 yanlis disinda.
  • tam bir gay (ama bkz: ibne gibi gey değil delikanlı gibi gay). bilinen hayat hikayesini şöyle bir özetleyelim:
    hemcinsi ile cinsel münasebete 17 yaşındayken girdiği lardner hapishanesinde vernon schillinger vesilesiyle başlamıştır. daha sonra çekici bir serseri olmasından mütevellit cillop gibi kadınlarla evlilik yapmış, ancak gaylıktan aldığı o tadı alamadığından evlilikleri pek uzun sürmemiştir. bu sıralarda, belli bir ibne barına takılmaya başlamıştır. daha sonra buradan tavladığı üç ibne adamı farklı zamanlarda ormana götürüp sodomize ettikten sonra, gay olduğu durumunun duyulması ihtimalini delikanlılığı gereği göze alamadığından, işkence ederek öldürmüştür. sonuç olarak yine yalnız ve mutsuz hayatına geri dönmüştür. kimseye fark ettirmeden gaylığını doyasıya yaşamasının en iyi yolunun hapishaneye gitmek olduğunu anlamıştır. bu yüzden gereksiz yere bir manavı soyup cinayet işler ve hapse atılır.
    "*- l robbed that store-- which was the stupidest thing l could've done...'cause l wanted
    to get caught. you know, some demented slice of my brain was saying, 'hey, take some time off the street.'
    *- 88 years, that's a... that's a long time off the street."
    hayatın anlamını burada bulmayı hedeflerken kaderin kötü bir sürprizinin sonucu burada vern reis'le tekrar karşılaşır ve tobias beecher'a kurulan tuzakta başrol oynar. ancak daha sonra ona gerçekten aşık olduğunu fark eder ve vern reis'i ve dolayısyla koca ari kardeşliğini karşısına almak pahasına beecher olayını yetkililere tüm detaylarıyla itiraf eder. ikili arasındaki fırtınalı birliktelik sırasında yoluna çıkanları tek tek (hatta toplu olarak) zerre kadar tereddüt etmeden harcar. finalde tobias beecher akan bunca kanın ardından kendisiyle kesinlikle birlikte olamayacağını söyleyince kendisini öldürür. tabi giderayak bir götlük yapacak ya, kendini aşağı atarken sanki beecher'ı kedisini itmiş gibi gösterir. belki de bu dünyada olmadı, öteki dünyada bir araya geliriz diye düşünür.
    son olarak sözü kendisine bırakayım:
    "*- do you think jesus was a fag?
    *- what?
    - you think jesus was a fag? it's a legitimate question.
    - are you trying to provoke me, mock my religion?
    - no, just looking for a role model. jesus was divine... and human simultaneously, right? did the divine part
    control his sexual appetites? and if so, what chance have i got? i'm not divine, far from it. all my life... anytime
    i've gotten the urge, i've stuck my cock into any cavity that was open and available. that's what's led me to this point in time, this precipice of death. if i'd have been celibate, do you think i'd have been happier?
    - we fight our natures, chris.
    - why? god gives us natures. what, for us to fight them?
    - it proves we're better than animals.
    - i guess i failed that test.
    - you shouldn't think that way.
    - what? i can't hear you."
hesabın var mı? giriş yap