• ayni zamanda 1920'leri takiben chicago universitesi cercevesinde sosyoloji alaninda onemli katkilarda bulunmus bir okuldur. chicago'da nufusun hizla artmasi ve kentlesme sorunlari nedeniyle entelektuel ilgi kentlesme sorunsalina yonelmis ve ilk kent sosyolojisi calismalari bu okul tarafindan gelistirilmistir. mebzul miktarda gorgul calismaya ve weberden odunc alinan temel taslara dayanan bir bakis acilari vardir.
  • kent sosyolojisi okulundan farkli olarak milton friedman ve arkadaslari tarafindan savunulmus olan monetarist ekonomi yaklasimi da bu okulun adi altinda anilir.
  • tüm dünya keynesçi düşünceye göre hareket ederken inatla piyasa ekonomisini savunmuş okuldur. ideallerindeki tutarlılık yüzünden ikinci dünya savaşı sonrasından yetmişli yıllara kadar akedemik hayattan soyutlansalar da 79'daki krizden sonra hak ettikleri saygınlığı kazanmış üzerine yirmi dört adet iktisat nobel ödülü kazanmışlardır bu okulun takipçileri.
  • neoliberalizm'in merkezi milton friedman öncülüğündeki chicago üniversitesi ekonomi ve iktisad bölümü.

    1950 lili yıllarda şili’deki bm latin amerika ekonomi komisyonu’nun başkanlığını yürüten arjantinli iktisatçı raul prebish’in başı çektiği kalkınmacı retorik kıtaya hızla hakim olmaya başlamıştır. bunun üzerine kapitalist şirketler amerikan hükümetinden yardım isterler ve hemen ardından neoliberal iktisat öğretisinin merkezi sayılan friedman’ın chicago üniversitesi ile şili katolik üniversitesi arasında stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. bu yolla şilili öğrenciler abd’nin bu ayrıcalıklı üniversitesinde doktora eğitimi görecek ve ülkelerine dönüp kıtada hızla yükselen kalkınmacı retoriğe etkili bir darbe indireceklerdi. tabi plan tutmadı, sonrasında malum askeri darbe yapıldı salvador allende'ye.

    darbe sonrası üniversiteler ilk müdahale edilen alan oldu. özellikle ekonomi bölümleri bu baskının en çok hissedildiği alanlardı. muhalif kimliğiyle bilinen ülkenin en büyük üniversitesi şili üniversitesi’nden yüzlerce profesör atıldı. bölümün kapısında öğrencilere ateş açılarak 6 öğrenci öldürülmüş böylece öğrencilere de sağlam bir gözdağı verilmişti. ülkenin akademik dünyası bir “ideolojik soykırım”dan geçirilerek chicago okulu ve onun savunduğu neo-liberal iktisat öğretisi alternatifsiz hale getirildi.
  • kent kuramları okumaları için şurada ayrıntılı bir tanıtımı var:

    gencay serter. (2013). şikago okulu kent kuramı: kentsel ekolojik kuram. planlama 23(2):67-76.

    http://planlamadergisi.org/…&plng=tur&un=plan-98608
    ----------------------------------------------------
    ilk kez comte tarafından kullanılan ve ilerleyen dönemde bilim hâline gelen sosyolojinin gelişim sürecinde ve planlama meslek alanı içerisinde chicago okulu oldukça özgün bir yere oturmaktadır. darwin’in evrimci bakış açısı ile spencer’ın biyolojik organizmalarla toplumsal işleyiş arasında ilişki bulunduğunu varsayan görüşleri chicago okulu’nun düşünsel zeminini oluşturmuştur. teorik temelini darwin, comte ve spencer’ın görüşleri üzerine şekillendiren chicago okulu’nun düşünsel yapısını zenginleştiren ikinci katman ise weber ve tonnies gibi alman sosyologlar olmuştur. tonnies temelde kent ve kapitalizm ilişkisini irdelemiş, kapitalizmle kentlerde kültürel anlamda meydana gelen değişikliklerle ilgilenmiştir. öncelikle cemaat (gemeinschaft) ve cemiyet (gessessschaft) arasındaki ilişki ve farklılığın üzerinde durmuştur. daha sonrasında kente özgü cemiyet hayatının kapitalizmle birlikte ortaya çıktığını ve bunun ussal istemle ortaya çıktığını vurgulamıştır (tonnies, 2005:185-217). aynı şekilde avrupa kıtası özelinde kapitalizmin gelişim çizgisi ile kentlerin gelişim çizgisi arasında paralellik ve nedensellik ilişkisi kuran ve marx’ın sınıf vurgusundan öte statü vurgusu yapan weber’in çalışmaları chicago okulu’nun geliştireceği yöntem açısından önemli bir zemin oluşturmuştur. çünkü chicago okulu’nun amerika’da kent sosyolojisini geliştirmeye başladığı dönem içerisinde avrupa kıtası’nda frankfurt okulu (frankfurt toplumsal araştırmalar enstitüsü) marksizmin yeniden yorumlanmasının yollarını arıyor ve bu doğrultuda sınıfsal bir bakış açısıyla toplumsal gelişmeleri yorumlamaya çalışıyordu.

    chicago okulu tam bu noktada kapitalizmin hızla geliştiği ve kent çevresini her anlamda değiştirdiği amerika kıtası özelinde marksist çizgiden uzak bir doğrultuda kenti analiz etmenin olanaklarını sunuyordu. bu olanak basit bir analizin ötesinde öyle bir çerçeveye sahipti ki doğa bilimlerine dayanarak geliştirdiği teorik çerçeve içerisinde kapitalizmin her türlü eşitsizliği, yıkıcılığı olağanlaştırılabiliyordu. bir yandan chicago okulu bünyesinde geliştirilen kentsel ekolojik kuram içerisinde kentler doğa bilimlerinden alınan bir takım terimlerle açıklanmaya çalışılırken; diğer taraftan yine aynı okul içerisinde geliştirilen kültüralist yaklaşım çerçevesinde kent sadece yaşam biçimi olarak ele alınıyor ve sınıfsal ilişkilerden soyutlanarak kültürel bir öğeye indirgeniyordu.

    chicago okulu’nun kent toplumuna ilişkin geliştirdiği yöntem bir yandan alman sosyoloji geleneğinden gelen kültüralist ve doğa bilimci yöntemlere diğer yandan da adam smith ve bastitat gibi liberal ekonomistlerin kuramlarına dayanıyordu. bu şekilde kentlerle kapitalizm arasında nedensellik ilişkisi kuruluyor ve kapitalizmin yaşandığı mekânlar olarak kentlerdeki tüm çelişkilerin ve eşitsizliklerin “doğallaştırılması” yapılabiliyordu. örneğin wirth’in kenti kültürel bir öğe olarak ele alırken kullandığı heterojenlik castells’in ifadesi ile market ekonomisinin yarattığı ihtisaslaşmanın doğal bir sonucu olarak gösterilmiştir (castells, 1977:78). bu şekilde kent ve kapitalizm arasında sarsılmaz bir neden sonuç ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır.

    bu anlamda chicago okulu, frankfurt okulu içerisinde marksizm üzerinden toplumu açıklamaya ve dönüştürmeye çalışan akımdan bilinçli ve köklü bir kopuşu ifade ediyordu. zaten chicago okulu’nun hâkim sınıf lehine geliştirdiği bu bakış açısı okulun ortaya çıkış dinamiklerinden de net olarak görülebilmektedir. esas itibarıyla okul kapsamlı bir kent tanımı ve yöntemi geliştirmekten öte chicago’daki etnik ve kitlesel ayaklanmaların sebeplerinin araştırılması için, park tarafından kurulmuştur. ancak yaptığı çalışmalar neticesinde niteliksel sosyolojinin ortaya çıkışı sağlanmış (arlı, 2012:128); kent, sosyoloji biliminin odak noktasına yerleşmiştir.

    kentlerin sosyoloji bilimi içerisinde önemini ilk kez vurgulayan okul olması sebebi ile kent kuramları içerisinde önemli bir yere sahip olan chicago okulu’na daha sonraki süreçte yöneltilen eleştirilerin en önemli dayanağını da aşırı basitleştirilmiş ve ekonomi-politikten ve siyasal analizlerden hâkim sınıflar lehine uzak duran yöntemi benimsemesi sebebi ile olmuştur. 1920’lerden 1950’lere varıncaya değin kent çalışmalarında bahsi geçen bir yöntem olarak kabul edilen kentsel ekolojik kuram 1970’lere gelindiğinde yerini neo-marksist düşünürlerin ortaya koydukları kent açıklamalarına bırakmıştır.

    ağırlıklı olarak lefebvre, harvey ve castells tarafından ortaya konulan kuramlar chicago okulu’nun bilinçli olarak araştırma çerçevesi dışında tuttuğu ekonomi politiği ve buna bağlı olarak kentlere sınıfsal bakış açısını (ki bu sınıfsal bakış açısı klasik marksist teorinin sınıfsal bakış açısından daha kapsayıcıdır) kent araştırmalarının gündemine sokmuştur.
    ----------------------------------------------------
  • bu ekolun dogmasinda etkili olan faktorler;

    -artan buro ihtiyaci
    -arsa spekulasyonlari
    -gelisen tasiyici sistemlerin cok katli yapilara olanak tanimasi
    -asansorun icadi

    olarak siralanabilir.
  • chicagoda 19.yy sonunda gokdelen konseptini gelistiren okuldur. celik kullanarak yuksek binalar yapmak, geometrik tasarimlara bitkisel motifler vermek bu okulun kliseleridir. tabii otis'in de chicago'da oldugunu unutmamak gerekir. daniel burnham, dankmar adler, louis sullivan, william holabird ve martin roche bu fikirin babalaridir. okul coktan tarih olmustur, binasi bugun roosevelt universitesidir.
  • chicago okulu abd'de, chicago univeristesi'nde iktisat bolumunde toplanmis ekonomik sistem, metodoloji alaninda politik ve felsefi acilimlar ortaya koyan bir ekoldur. felsefik acilimda temel karakteristikleri gelir dagiliminda esitligi savunan iktisatcilarin aksine bireysel ozgurluk uzerine temellenir.

    frank h. knight'dan milton friedman'a uzanan okulun gorusleri iktisat politikalari alaninda degisik zamanlarda etkili olmustur. okulun temel ve ortak gorusleri 3'e ayrilabilir:

    1- en iyi ekonomik orgutlenme rekabetci piyasalarda gecerli olabilir.
    2- ekonomide kamu mudahalelerine buyuk capta karsidirlar.
    3- ulkedeki parasal sistem birincil oneme sahiptir.
  • (bkz: chicago ekolu)
  • reklam tarihinin önemli isimlerinden leo burnett'ın kurucusu olduğu reklamcılık ekolü. leo burnett chicago ekolünü şu şekilde açıklamaktadır:

    “en iyi reklam yazarları bilinen ve inanılabilecek şeyleri yeni bağıntılarla, değişik ve kendine özgü anlatımla ortaya koyan yazarlardır. biz karışık olmaktansa açık ve yalın olmayı tercih ederiz. sanırım chicago reklamcılık okulu’nun da özelliği budur; tabii böyle bir okul varsa, ki ben olduğunu sanıyorum. yağcılık yapacak kadar aşırıya kaçmadan, sıcak ve ılımlı olmayı deneriz... şeffaflık günümüzün yükselen reklamcılık değeri açısından büyük bir önem taşıyor. eğer insanlar farkınıza varmazlarsa, siz hiçbir şeysiniz demektir. fark edilmeniz gerek, ama asıl sanat bunu çığlıklar atmadan ve tuzaklara başvurmadan yapabilmek”

    bu ekolün chicago ekolü olarak anılmasının nedeni burnett'ın o güne değin yaygın olan uygulamanın aksine ajansını new york madison avenue'de değil de chicago'da kurmuş olması ve buradan da tüm abd pazarını sarsacak dev kampanyalar (the marlboro man, tony the tiger vb.) çıkarmış olmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap