• anneannemle aramdaki en büyük tartışma sebebidir. el emeği göz nuru, bana her lüzumsuz tanenin onlarcasını yapmıştır, çocukken hevesle izlerdim ve fakat ilk gençlik dönemlerinden itibaren engel olmaya çalıştım, durduramadım. bayağı dizsen iki sandık çeyiz yapmıştır herhalde kendisi, hadi ben ve 9 ila 15 yaş arası 3 ufak kız kuzen neyse de erkek kardeşime de çok beğendiklerinden yapmasına ne demeli, çocuk bunu duyunca aldı başını gitti evden. bir şey değil, zorla vermeye kalkıp müstakbel gelinle de papaz olacak... annem ve anneannemin yıllarca büyüyünce kıymetini anlayacağımdan pek emin oldukları bu çeyiz takımını hala işlevsiz ve demode buluyorum tabii ki. öyle tuhaf şeyler var ki içinde üstelik, ince belli bardaklara geçirmek için dantelden kılıf yapmak nasıl bir zevkin ürünüdür, işte o noktada nesil farkıyla mücadelem gerçekten de kopuyor. banyo tüpüne de kılıf yapmıştı dantelden, televizyon üstü danteli vakasını hiç demiyorum, o zaten klasik... bir dantel geçirip alıp başımı gitmek istiyorum ben de, tarz olur. çeyizlik havlu kenarı oyası mesela...

    +anneanne ben kullanmam onları, hiç kızamazsın bana ben sana defalarca dedim emeğine de parana da yazık diye.
    -nasıl kullanmazsın? hadi ordan, şimdi öyle dersin ama büyüyünce de bayıla bayıla kullanırsın*. hepsi marka marka havlular, koca koca dantellerini ellerimle işledim.
    +hah işte ben de onu diyorum, kullanmam ben dantelli filan, yazık ettiniz güzelim havlulara.
    -eş-şek gibi kullanırsın, tüm servetimi yatırdım be sizin çeyizinize!
    +kul-lan-mam!
    -sen ne anlarsın düzenden, sana hiçbir düzen öğretemedim ben zaten! amaaaan, yemediğim yemeğe girsin çaruğum*. hepsini cenazemde dağıtırsınız o zaman.

    canım benim yaaa, hanimiş de benim duygu sömürüsüm... tamam sizin zamanınızda kız anneleri "bu masa örtüsü bitmeden hayatta düğün yapamayız" formunda cümleler kurarmış, öylesi önemliymiş anladık da. izan var, bu devirde başı açık hatun ne yapacak onlarca iğne oyalı yazmayı yahu!

    -e hiç süsten anlamıyorsun sen de kızım, fular yaparsın!

    fiskos masası denilen şeyi icat eden amcamın meşe ellerinden ayrıca öperim, hörmetler amca.

    gözü yaşı hiç dinmez ek: canım anneannem... duyuyorsan eğer, ben, 27 yıllık kızın/torunun/en sevdiğin ukala dümbeleğin tekiyim, bil bunu. senin o güzel ellerinle işlediğin her bir oyaya kurban olayım da keşke ben, şimdi seni nerden bulayım...
  • badilerim yazınmış buraya ben de yaziim. zira zipirinsan ile evleniyorum serisini yazmış olmak bunu gerektirir.

    çeyiz bi kız için çoğönemli bişi arkadaşlar. aslında kız için de değil bi insan için önemli. çünkü hiçbir şeysiz bir ev kurmak sıfırdan çok zor lan. "ya şu da lazım aslında" dediğinde "o benim çeyizimde vardı yeaa, iyi sevindim bi de o masraf çıkmadı" diye böyle sevinebiliyosunuz.

    çeyizi kısımlara ayırıyoruz: birinci kısım tencere tava mutfak eşyası neviiinden şeyler. ikinci kısım ev tekstili, üçüncü kısım ise anne emeği göz nuru kısım danteldi bilmemneydi türünden örgüler.

    çeyizin lazımlı olanları birinci ve ikinci kısımdır arkadaşlar. bunlardan sizin evinize ne lazım, sırayla yazıyorum ki, ilerde zıpır ben evleniyorum, çeyiz lazım, yeni eve çıkıyorum eşya lazım naalmak lazım diye sorarsanız link veririm de boğazımı yormam asdfgfdfsds

    mutfak eşyası ihtiyaç listesi:

    yemek yemek için tabak çanak ihtiyacı:

    1 adet 24 parça günlük yemek takımı
    1 adet 12 kişilik misafirlik yemek takımı
    1 adet 12 kişilik çatal kaşık takımı
    1 adet 24 parça günlük çatal kaşık takımı

    bu saydığım tabak çanak elzem olanlardır. yemek takımının içinde türk kahvesi ve neskafe fincanları genelde oluyor. dolayısıyla fincan ihtiyaçlarınızı da karşılamış oluyorsunuz. isterseniz kahvaltı takımı ayrıca alırsınız. misafir için çay servisi takımı alırsınız falan o artık paranıza, koyacak yerinize ve zevkinize kalmış.

    tencere tava ihtiyacı:

    1 adet çelik tencere seti
    1 adet teflon/seramik tencere seti
    1 adet çaydanlık
    1 adet düdüklü tencere
    3'lü sahan seti
    3'lü tava seti
    sütlük/sosluk (bu olmadan evde yumurta haşlamaya bişey olmuyo. lazım bişi)
    cezve seti
    kek kalıbı/tepsi/borcam

    mutfak ıvır zıvırı:

    kesme tahtası
    bıçak seti
    rende
    havan
    kaseler/salata tabakları
    saklama kapları
    baharatlık
    nihale
    bardak (6lı en az iki takım su bardağı, çay bardağı, meyve suyu/süt bardağı, alkol zevkinize göre rakı, şarap, bira, viski bardakları)
    kepçe/servis seti (spatulasından kevgirine her şey. günlük kullanım için olanı çünkü misafirlik olan zaten çatal bıçak takımının içinden çıkıyor)
    çöp kovası

    küçük ev aletleri:

    blender, mikser, rondo, tost makinesi, kettle. mutfağın durumuna göre mikrodalga yahut midi fırın da alınabilir.

    arkadaşlar bu saydıklarım bir mutfakta ne olmazsa olmaz baz alınarak yazılmıştır. çünkü mutfak alışkanlıkları kişiden kişiye göre değişir ve ihtiyaç duyduğu tencere, tava, kase, tepsi vs sayısı farklıdır. bana mesela kabak soyucu gerekli değil, başkasına yaprak sarma makinesi gerekli değil falan. ıvırı zıvır böyle bir dolu şey lazım.

    ev tekstili:

    bu bölüm bölümdür. gerekli olanları bölümlerine göre yazıcam

    yatak odası tekstili:

    en az iki adet çift kişilik yorgan.
    en az bir adet tek kişilik yorgan
    en az iki adet çift kişilik battaniye
    en az iki adet tek kişilik battaniye
    en az bir adet pike takımı
    en az 4 tane çift kişilik nevresim takımı
    en az iki tane tek kişilik nevresim takımı
    yatak örtüsü
    yatak koruyucu alez
    en az 6 tane yastık.

    yine bu bir evin ihtiyacı olan minimum sayılar verilerek yazılmıştır. haftada bir nevresim değiştirseniz, 4 tane çift kişilik nevresim takımı size yeter. titizlik, yıkama sıklığı, kalabalıklık/yatıya misafir alma sıklığı ile orantılı olarak ihtiyaç sayısı değişir. nevresim takımı ve battaniye ev hediyesi olarak da gelebilen bişi çok fazla almanıza gerek yok o nedenle.

    banyo tekstili:

    en az 4 adet bornoz. (iki size, iki eşinize)
    en az 4 adet banyo havlusu
    en az 4 adet saç havlusu
    en az 8 adet el/yüz havlusu
    en az iki adet klozet takımı
    en az iki adet ayak havlusu/banyo paspası

    arkadaşlar yine bu misafir gelme sıklığı, çamaşır yıkama sıklığı, banyo yapma sıklığı ile orantılı olarak sayıyı kendinize göre ayarlarsınız. ama bi kişiye en az iki bornoz gerek. yani ordan şeettirin hesabınızı. ayrıca yine havlu türünden şeyler ev hediyesi olarak gelebilitesi yüksek şeylerdir.

    hazır banyodan ihtiyaç listesine girmişken diğer lazımlı şeyleri de yazalım:

    banyo seti (diş fırçalık, pamuk kutusu, sıvı sabunluk, sabunluk, çöp kovası, tuvalet fırçası)
    kirli sepeti
    mandal ve ıslak çamaşır sepeti
    deterjan kutusu

    mutfak tekstili:

    mutfak havlusu (en az 8 tane)
    peçete (bu ihtiyacı anne stayla sarı scotch bride peçetelerle yahut microfiber bezlerle giderebiliriz)
    mutfak önlüğü
    fırın eldiveni/tutacak
    masa örtüsü

    salon tekstili:

    masa örtüsü (en az iki adet, biri annemin tabiriyle adamlık)
    misafir peçetesi (en az 8 adet)
    amerikan servis/supla (en az 8 adet)
    koltuk şalı/diz battaniyesi

    bunların dışında, temizlik kovası, vileda, elektrik süpürgesi, ütü, ütü masası, çamaşırlık, askı gibi eve gereken olmazsa olmaz eşyalardır.

    evet çeyiz dediğimiz, bir evi yaşanabilir düzeyde tutan, eşya alırken ıvır zıvır gözüyle bakılan ama yokluğunda zorluk çekilen, aranan, üstelik yüklüce de bir para tutan şeyler bunlardır.

    farkettiyseniz bilmemne su takımı, salon biblosu, örgüsü danteli vs olayına girmedim. çünkü çeyiz dediğimiz olay ev için elzem olan şeylerdir. evin demirbaşı olacak yahut eve göre alınacak şeylere de yer vermedim. çünkü halı, perde vs gibi şeyler evin boyutuna göre değişkenlik gösterir. buzdolabı, bulaşık makinesi falan evin demirbaşıdır. benim gibi eve iki günde halı koltuk yığabilir, ama çöp kovasız, kaşıksız kalabilirsiniz yani.

    evet bugün de bir amme hizmeti verdik çoşükür elhamdülillah. çeyiz düzeceklere allah kolaylık versin diyorum. esen kalın.
  • bir sürü detayı var ama belirleyici kriteri kesinlikle çetik. bir kızın çeyizinin 65 çift çetiği yoksa kadınlar o çeyize çeyiz demez, doğru düzgün bakmaz bile. o bakımdan öyle mikser, su ısıtıcısı, tost makinesi alana kadar 15-20 çift fazladan çetik koymakta fayda var.

    çetik dedim de aklıma geldi, kış gelse de çetik giysek sıcak sıcak (evet kız şeyi biliyorum). çetik önemli aga!
  • ayrıca "cehize bakma" diye de manasız, ultra gereksiz bi aktivite wardır düğünlerden önce; kıt kanaat yada bek zanaat veyahut pek küsürat eşyalar derlenmiş ve fakat toplanmıştır zor zar. "ceyizi bol olan kız iyidir, hastır" beyinlerde, çünkü dışarda gözü olmamış, sürekli kendini bunlara adamıştır, lif örmüş, olası arabasına karpuz şişlemiş, magazin programlarını eşiyle birlikte izlemek istediği televizyonuna örtü elişilemiştir.

    bunnarı bir ewe gider yerleştirirler, sonra haber ederler ahaliye, onlar da gelip bakar "haa iyi olmuş, hoo bu da warmış, hii bunun örneğini versene bana, hıı bize düşmez böylesi" gibi zerzevat tepkiler vererek takılırlar bi müddet.

    mülkiyet ve madliyet iğrençliğinde, namusait gereksiz bir dolu eşyadır ceyiz denilen... aha bu ceyizi bol olan kıs yaramazdır, salamuradır, ne ceyizim olar, ne ceyizden öperim.

    lakin kafamda "ulan ya cehizse bu kelimenin aslı" diye bi rahatsızlıq, platinden...
  • annelerin yıllar boyu el emeği göz nuru diyip de hazırladıkları ve sırf elin adamı ile evlendiğiniz zaman kullanma izni olan eşyalardır. ben anlamam neden çeyizleri kullanmak için evlenmek gerekir? neden bana yapılmış olan bir şeyi kullanabilmek için bir adamın hayatıma girmesini beklemeliyim ki ? bak sevgili annem bu şehirde yanlız yaşıyorum ve eşek misali yıllardır çalışıyorum yaptıklarınıda yaydım eve bir güzel kullanıyorum...
  • kiz cocugunun dogumundan itibaren alinip kenara konan ivir kivirin disinda gelin hanimin meziyetlerini ortaya koyan bir yapisi vardir ceyizin. bir araya getirilmis parcalarin uyumu, secilmis renklerin ahengi, oyalarin, islemelerin, nakislarin, orgulerin, dantellerin vesaire vesairenin inceligi, naifligi isleyenin estetigini, zevkini ve sanirim en onemlisi de sabrini ortaya koyar. yani bence butun o ivir kivirin yapilmasinin sebebi, toplumun bastirmasi ile alakali "aman digerleri yapiyor ben de eksik kalmayayim" ve az biraz ozgurluk kokan "kendi isledigim esyalarla gozum gonlum acilacak evcaazimda" dusuncelerinin yani sira ve daha cok yeteneklerini, sabrini, becerisini, bos olmadigini yani o zamana kadar gunlerini bos gecirmedigini, isbilir ve hatta isin en iyisini yapabilir oldugunu sergilemektir. antremandir bir nevi ceyiz evlilik hayatindan once.

    sira bana gelinceye kadar bu "ceyiz, anlamlari ve altanlamlari" irdelemesine girismemistim ne yalan soyliyeyim. "ceyiz duzuyor musun?" sorusunu bir geyik muhabbeti disinda da duyacagimi anladigim zaman bir dusundum. annemin evlenecegime dair sarsilmaz umuduyla benden gizli gizli olusturdugu bir kac nevresim, bornoz vs. ivir kiviri ve ogrenci ve bekar evlerimden kalan akropal yemek takimi ile karsilasacagi ilk biftek tarafindan boynu bukulecek kasik-bicaklarim disinda hali hazirda kutuphanede yer kalmadigi icin kutulara aktarilmis gerek edebi gerek akademik kitaplarim, mp3 cikaliberi tozlanan kutu kutu cdlerim, yakinda agir bir hesap makinesi olarak kullanilabilecek kivama gelecek bilgisayarim ve en nihayetinde bir eksi-sozluk hesabimdan baska bir seyim yoktu. bi garip oldum.

    dusundukce, ceyizin altanlami uzerine yogunlastikca bu kavramin en azindan benim gibiler icin degistigini, farklilastigini gordum. ilkokuldan egitiminin sonuna kadar envai cesit sinava girerek, butun o hocalarla ve onlarin ustune de is hayatina atilip kadin-erkek ya da ast-ust farketmez insanlarla bogusup calısmaya calisarak ve kendi parasini kazanip kimseye eyvallahi olmadan yasayarak hayatına devam eden her hatun gibi ben de becerimi, zekami ve sabrimi kanitlamis bulunuyorum. benim de ceyizim kitaplarim, cdlerim ve dolgun ozgecmisim iste. begenmeyen beyzadesine almasin efendim...
  • geline ait süslü püslü şeylerdir. bunlar sandığa konur. (sandığın ceviz olanı makbuldür, mümkünse ahşap oymalısı hatta sedef kakmalısı) gelin evden çıkarken kız tarafının genç kızları sandığın üstüne oturur. oğlan tarafı sandığı almadan gelini de alamayacağı için, damadın babası para verir kızlara. kızlar verilen parayı az bulurlarsa sandığın üstünden kalkmazlar. ortamda sandığı kızlarla beraber yüklenip gidecek bi babayiğit çıkmadığı için şimdiye kadar, damat babası biraz daha verir. kızlar ikna olurlarsa sandığın üstünden kalkarlar. paraları kırışırlar. gelin gider.
    parayı alan kızların anaları "boşa harcamayın şu parayı bana verin de size çeyiz alayım, hem yadigar olur derler." oysa kızlar aldıkları bahşişi çatır çatır yemek, iç etmek niyetindedirler. savaşı genelde anneler kazanır. o parayla gene kızlara çeyiz yapılır. sandıklara konur.
    gene başa dönülür.
    bir kısır döngüdür gider.
  • yorelere gore farklılık gosterebılecek hadıse. anneler cocuklugunuzdan evlılık zamanı gelene kadar bısıler yaptırıp atarlar kenara yok havlu susu yok karpuz dilimi sehpa ortusu yatak ortusu gıbılerınden. kımısıde bısı yapar ama eksıktır ya da yapmaz. dedıkodulara manı verılmemek ıcın her ıkı tarafta cok ugras verır dugun zamanı velhasıl. halbukı evlenen gencler artık ceyız mı taktıkları var o annelerın o babaların goz nuru yıllarca guvelerden korudukları canım kumaslar evlenenın evınde ordan oraya bı hurc ıcersınde atılır koselere. ey anne ve babalar sızlere seslenıyorum yapmayın eger bır ceyız mı vermek ıstıyorsunuz ılla acın banka hesabı atın ıcıne hergun bı para bırıksın bırıksın bırıksın... ceyız yerıne cocugunuza o paraları verın ınanın cok daha fazla işe yarar. ceyız gormeyede geldıklerınde tahvıl ve faız makbuzlarını banka hesap cuzdanlarını gosterırsınız o ayrı..
  • "cihaz"dan gelir, teçhiz etmek, donatmak anlamındadır.
  • evlenecek kizin danteli nevresimi boku pusuru
hesabın var mı? giriş yap