cephe

• "peki bakalım seda sayan cephesinde durumlar nasıl?" gibi cümlelerde rol alarak tüm heybetini yitirmiş bir kelimemiz.
• (bkz: parti cephe)
  (bkz: halk cephesi)
• geçenlerde rastladığım bir metinde orhan veli aktarıyordu sabahattin ali'den: meğer insanın sekiz cephesi varmış da etrafındakiler taş çatlasa üçünü bilirmiş. neden sekiz ve sekiz neleri içeriyor bilmiyorum, detaylandırılmıyordu rastladığım yerde. pekala daha fazla da olabilir. misal ikiyüzlü lafını açıkçası yeterli bulmam pek. binyüzlü olsa daha hakiki olabilir. sekiz de o nedenle çok tatmin etmedi beni; ama sekiz cephenin azami üçünün bilinebilir olması hoşuma gitti, zira tanımak ve tanınmak üzerine yoruyorum niyeyse kafayı nicedir. bu mesai, bir tanınma çığlığı, tanınmama sancısı, yanlış-eksik tanınma azabından kaynaklanıyor gibi değerlendirilebilir tabii kiminin nazarında. eh, sekizgen karakterin bir köşesi bu harçla yoğrulmuştur belki, kimbilir. herkes melami-meşrep olamıyor sonuçta; imanlıyken imansız bilinmeyi, çalışkanken tembelin teki addedilmeyi, zekiyken aptala yatmayı, alim ve arifken cahil ve nadan sanılmayı ruha sindirmek zor bir zanaattir herhalde. hem zaten öyle bir zamanda yaşıyoruz gibi geliyor ki zaman zaman, en çok ses çıkaran, en çok fikir beyan eden bilinirlik denizinde yüzmeye devam edebiliyor, sessizliğe meyledenlerse hiç yaşamamış, bir varlığı dahi yokmuş addediliyorken, bir de sahip olunan müspet karakter özelliklerini, bu fani alemdeki fani insanların kaypak değer yargılarına bel bağlamamak için inadına menfi göstermeye çalışmak için hakiki bir ruh terbiyesi gerekiyor. neyse, mevzu o değildi aslında. insan ve muhtelif cepheleri. ev gibi de düşünülebilir belki. kimi evler var, caddeye bakan salonu geniş ve uzun camlarla bezeli; lakin apartman boşluğuna bakan havasız dar mutfağı, camsız karanlık yatak odası, köhne banyosu, evi dışarıdan gören binlercesinde "vay be, şu manzaralı evde yaşaması nasıl da güzeldir" hülyaları oluştururken, kiralamak için evi gezenleri beş dakikada kaçarcasına uzaklaştırıyordur. insanlar da böyledir demeyeceğim, ama sanki biraz öyledir. çok sayıda kişi tarafından çok iyi, çok zeki, çok samimi bilinen kimilerinin içindeki gerçek kötücüllüğü ve hasedi bazen bir tek siz görürsünüz. hakeza başkalarının asla ve kata değer vermediği, sesini duyurmadığı için kale almadığı, soğuk, samimiyetsiz ve kaba bulduğu birinin aslında nasıl da kafadengi nasıl da harikulade olduğunu içten içe siz bilirsiniz. ya da belki de aslında sekizgenin yanlış köşeleri denk gelmiştir size. bilemedim şimdi ben de.
• binanın her bir yüzüne verilen isim. ön cephe, yan cephe vs. façade.
• sıcaklık ve nem bakımından farklı özelliklere sahip hava kütlelerinin karşılaşma alanısı..
• yine bir takım "cezalandırma" işleri yürütmüş grup. adam poz mu veriyor, dayak mı yemiş, başka bir şey mi; bir garip fotolar silsilesi işte.
• savaşın sürdüğü bölge
• gençlerbirliği’nin “kibar-küfürsüz-entellektüel” kültürlerine ters düşen , ankaragüçlülere özenen ama olamayan ve asla olamayacak olan ergen topluluğu olan taraftar oluşumunun adıdır
• ayrica:
  
  (bkz: cephe olusumu)
  (bkz: cephe olumu)
  (bkz: cephenin egimi)
• (bkz: cephesel enverziyon)
  (bkz: cephesel gecis)
  (bkz: cephesel sis)