cenk durmazel

• yoğun bakımda ne işi olduğunu anlamadığım insan. hemen çıksın rica ederim. hiç sevmediğim şeyler bunlar.
• çok hazırcevaptır kendileri. cenk mi erdem mi programının cezai müeyyide kısmında erdem'i köle olarak kadıkoy meydanında tasmayla gezdirmektedir. ordan duyarlı bi abla atlar
  
  + bu nasıl bişey 21.yüzyılda böyle şey olur mu? ab'ye girecez, kaldı mı kölelik.. bik bik bik...
  - bu elimdeki son köle bunu da satıp girecez işte ab'ye
• az önce twitter'da erdem bey'in tweetini gördüm. "her an cenk'in yanındayım. şuuru açık. uyutularak tedavi ediliyor. yakında daha iyi haberler verebilmek için bekliyor, dua ediyoruz." diyor. bi' 30 saniye falan başa alıp tekrar okudum, espriyi anlamadım sandım.
  
  en iyisi şu adamın sayfasına bakayım dedim, diğer tweeti de gördüm. "uyuyor. sabah daha iyi olacak inşaallah. ben de biraz dinlenip sabah yine yanında olacağım. gelişmeleri sizlere duyuracağım.".
  
  bu iki tweeti retweet eden hesaptan başka kimse ne olduğunu yazmamış. ekşi sözlüğe girip gördüm cenk bey'in kaza geçirdiğini, yoğun bakımda olduğunu. afalladım bir an. hani hiç beklenmedik bir anda bir yakınınıza bir şey olur ya, ilk hissettiğiniz şey üzüntü değil şaşkınlık olur, atamazsınız üzerinizden. onu hissettim/hissediyorum.
  
  son durumu nedir bilmiyorum. iyi olacağına inancım tam. 52 saat radyoda yorulmadan, sıkılmadan muhabbet edebilmiş bir insandan bahsediyoruz.
  
  bilmiyorum sözlük. gerçekten kötü hissediyorum, ne diyeceğimi de bilmiyorum. ben bu adamları farklı seviyorum. üniversite 2 ve 3. sınıflarda en kötü zamanlarımda beni keyiflendirdiler. gerçektan ama. video bittiğinde sıkıntıdan eser kalmıyordu ve mutlu bir şekilde uyuyordum. sayısını bilmediğim kadar sabahladık birlikte. o yüzden farklı bir his bu.
  
  ölmesi gereken bir sürü insan varken -evet hepimizin aklına aynı insanlar geliyor- neden hep zaten çok az sayıda olan iyilerin başına böyle şeyler geliyor demeyeceğim. sadece kafamı yastığa koyup uyuyacağım. sabah da yepyeni bir güne uyanıp cenk bey'in daha iyi olduğu haberini alacağım.
• tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunduğum nefis insan.
  
  bazı varlıklar da buraya türemiş ve gene "annemin mesleği budur" şeklinde entry giriyor.
• bir keresinde "ben ameliyatlarımda eldiven kullanmayı tercih etmiyorum, elimin lezzetinin hastama geçmesini istiyorum" demişliği vardır.
• yarın sabah uyandığında ''bundan sonra astral seyahate çıkarken bedenimi daha emniyetli bir yerde bırakmaya karar verdim'' diyecek ve bizi sevinç gözyaşlarına boğacak güzel adam.
• bagaga afedersin de ananın amı olmuştur diyecektir.
• gerzek ülkemde çoğu gazetenin internet haberlerinde, deliha filminde rol alan oyuncu olarak tanımlanan kişi.. oysa kendisi senelerden beri epilepsi elleriyle fatih terim ingilizcesi.. çabuk uyan..
• bundan öncesinde cenk&erdem ikilisinden erdem'i tutardım. (sanki birini tutmak gerekiyor). sanırım cenk daha yakışıklı olduğu için. cool olmasına, program sırasında erdem kahkhahalar atarken gülmemesine, programın tüm bölümlerinde soru sorulan/röportaj yapılan/uzman rolünde olan kişi olmasına vb.. tilt olurdum. "erdem'in işi daha zor, bi kere o öyle pas vermese cenk nah yapar o esprileri" derdim.
  
  sanırım cenk'i biraz kıskanırdım. zaman geçtikce cenk'in hazırcevaplıgının hakkını vermek zorunda kaldım. hele erdem'in kadınlara bayan deyişi, espriler sırasında hafif de olsa homofobik söylemleri cenk'i daha bi kral yaptı gözümde...
  
  bu kazadan sonra ise cenk'i daha bi sevdiğime iyice emin oldum. erdem kaza geçirse cenk de tek kanatlı bir kuş gibi işlevsiz kalırdı biliyorum ama, cenk'in ölme tehlikesi olunca bildiğin aileden biri gidiyormuş gibi hissettim. çok üzüldüm. umarım cabucak iyileşir.
  
  erdem sevicilikten cenk övücülüğe kayış benim beş vakit namaz kılıcılıktan ateizme dönücülüğümle alakalı mıdır bilmiyorum; ama cenk'in şu fani dünyada mevcırt olması çok önemli ve ehemmidir efendim..
  
  kafa güzelliğinin verdiği disinhibisyonun etkisinde yazılan bu entry, inşallah yarın beni utandırmaz; okuyorsa erdem'i gücendirmez. ayık kafayla içimden geçenleri yazamazdım sanırım.
• bu amına kodumun dünyasında barış manço, kemal sunal, gökhan semiz gibi adamlar çok erken göçerken bazı amına koduklarım kazık çakarken, giderse çok ayıp edecek adam. kimi sevsek şu hayatta gidiyor lan. (bkz: cenk bey napıyorsunuz)