• yeni albümünün (...just set me free!!) kapağı baya orijinal olan müzisyen

    http://www.cemkoksal.com/images/setmefree.jpg
    http://www.satriani.com/…xtremist/the_extremist.jpg
  • türkiye'nin büyük bir boşluğunu kapatmak için yola çıkmış ama hak ettiği saygıyı, desteği görememiş iyi gitarist. umarım küsmez...
  • virtuoz olmadigini aciklamasi gereken ki$i. acikcasi 4 sayfa boyunca kayda deger iki tane ele$tiri okudum. "evet cem $u konuda cok ba$arili" diyen pek bir kimse goremedim. cem koksal'in muzigini seviyor olmak, virtuoz oldugu manasina gelmiyor. malmsteen gibi muzik yapmaya cali$an bir cok insandan bir tanesi ve maalesef hareketleri de oturtamadan bu i$e giri$mi$. cem koksal'i sitesinden edindigim 3 adet video ile taniyorum. "sitesine bu videolari koyduguna gore en iyi i$leri bunlardir" mantigini yurutuyorum. birakin virtuoz olmayi malmsteen calmaya cali$an birisinden otesi yok. eger cem koksal virtuoz ise turkiye'deki gitaristlerin %40'i virtuoz. izledigim videolarin bir tanesi canli performans idi ve olmamasi gereken hatalar vardi, bu mu virtuoz? klibindeki parcanin (winding roads sanirim) solosunda bir cumle bile yok. muzik, gam inip cikmak degil ki? cem koksal, daha fazla cali$irsa ancak iyi bir performer olur o kadar. haddini a$an ovguler yerine gercekci yorumlar yapmamiz gerekiyor. demek istedigim $ey "abartmayalim".
    bendlerini, pickini, tu$esini geli$tirdikten sonra (yani her siradan gitaristin yapmasi gerektigi gibi) malmsteen hareketlerini de oturtur ise belki guzel bir isim du$unuruz kendisine.
  • 12 gündür bıkmadan, usanmadan, yorulmadan istanbul - gezi parkı'na destek veren, orada yatıp kalkan, duyarlı müzisyen, gitarist. gayet konforu, maddi durumları iyi olmasına rağmen, diktatörlük yönetimine karşı özgürlüğünü savunan insanların yanında olarak, çevresine müthiş bir örnek oluyor, tebrik ediyorum kendisini buradan. orada kendisine dikkat etmesi dileğiyle.
  • joe lynn turner ile birlikte verecekleri konser için kendisini dinlemeye gelmiş olanlar siyah tişörtleriyle ön sıraya kuruldu ooze venue'de.. sağım siyah solum siyah, arkam önüm her tarafım siyah. ben çiçekli böcekli renkli bişiler giymişim, önlerdeyim. metal işareti yaparak başlarını sallayarak ve kesinlikle gülmeyerek eşlik ediyor rakır arkadaşlar konsere. bense otuz iki dişimle kilitlenmişim "eski rakçılardan kim kaldı" hissiyle baktığım sahnedeki cem köksal'a. dişlerimle, evet! gitar çalarken bu kadar gülen, bu kadar güzel gülen, ya hatta neredeyse sürekli gülen, gülüşüyle ışıldayan bir gitarist daha yoktur. çok iyi gitar çalıyor, efsane güzel çalıyor, ama böyle güzel çalan bulunur da böyle gülerek çalan.. ı-ı, mümkünü yok. hem o mimikler.. yüzüyle gitar çalıyor resmen.
    gülmek iyidir, gülen insanlar iyidir.
    ayrıca, rock gerçekten seksi bir şeydir.
  • rtn 2005 festivalinde telleri koparırken gitarın floyd rose'u da eline almıştır. floyd rose kopan tellerin ucunda sallanırken kendisinin suratında "hay yapacağım işi sikiyim" okudum ben.
  • pena tutuşu bile malmsteen gibi. lakin çok takdir ettim. adam taklit değil, artık kendisi malmsteen olmuş
    (bkz: ben olmuşum malmsteen)
  • butoncu mafyacı yandaşlarının pek bilinçsiz olduğu sıradan türk gitaristi. cem köksal'ın orijinalliğine gönülden inanan ben, kısa bir araştırma yaptım. ve malmsteen'in ne kadar hırsız olduğunu gördüm. bir bakalım:
    ender sanatçı: y.j. cem köksal
    süper albüm: set me free
    özgün partisyon / çalıntı partisyon:
    cem köksal-earthquake part-1: 00:23 - 00:57 / malmsteen-as above so below: 00:32 - 00:50
    hırsız malmsteen!
    halbuki cem köksal bir malmsteen hayranı olarak o'na çok saygı duyuyor. duyuyor ki albümüne bir de malmsteen cover'ı ekler gibi yapmış.
    cem köksal-ruthless > malmsteen-fire and ice
    gelelim mafya arkadaşlara... kim bilir bu kez uzun bir araştırma yapar ve yakında bütün bu bulguları bir web sitesinde yayınlarız? o zaman cem köksal "karbon kağıdı" ile değil "kese kağıdı imajı" ile diğer gitaristlerden ayrılır herhalde. (bkz: #8515771)
  • kendisini malmsteen taklidi diye eleştirdiğimiz yıllardaki sorunlarımız meğer norveç'in hayvanat bahçesindeki fok doğurdu mu tarzındaki lüks gündelik sorunları gibiymiş.

    şimdiki keko rap furyasının içinde değeri daha da anlaşılmış bir müzisyendir.
  • sevgili yurdumun yngwie malmsteen'i.

    cem köksal'ı böyle bir benzetme ile tanımlamak eğer siz malmsteen'i seviyorsanız bir övgüdür. arkasından yazacaklarımı okuduktan sonra benim bakış açımı ve ne niyetle kendisine bu hitabı kullandığımı anlayabilirsiniz. tabii bundan önce malmsteen için ne yazmışım ona buyrun bakın:

    (bkz: #15019120)

    evet, anlaşılacağı üzere malmsteen'i pek sevmediğimden müziğini de dinleme ihtiyacı hissetmemişim. bu benim müzikal tercihimdir. malmsteen iyi bir virtüöz, besteci olabilir. benim müzikal zevkimin bu yönde olmaması onu yermez, beni de göğe çıkarmaz.

    yine cem köksal hakkındaki tamamen şahsıma ait görüşleri aktarmadan önce gitarsitlik üzerine yine kendi şahsıma ait görüşlerimi sunmam gerekir ki cem köksal hakkındaki yorumlarımı iyi anlayabilesiniz.

    farklı türde gitar çalan bir çok gitaristi dinledim. farklı teknikleri gördüm izledim. bir david gilmour, mark knopfler, ritchie blackmore bunun yanında gençlerden de joe bonamassa ve john mayer'in gitaristliğini ve müziğini yngwie malmsteen ve cem köksal'a tercih ederim. hızlı bir soloya duygusuz ya da uzun bir süreye yayılmış bir kaç notadan oluşan bir soloya duygulu diyecek kadar duygularımı tekniğe bağlamadım. müzikte duygu bütünlük ile verilir. bir solo size bir şeyler hissettiriyorsa bunun teknik açıklamasını yapmak o kadar da yerinde bir yaklaşım değildir. virtüözite müzikte önemlidir. daha önce başka bir entry'me konu olan bili bili yapmak kullanımını aslında terminolojide sweep picking olarak geçen tekniğe benim yansıma ile getirdiğim bir yorumdur. bir aşağılama olarak algılanmasını istemem. yine belirli bir parça içinde eğer bana rahatsızlık vermeden dinlettirebiliyorsa kendini ne güzel.
    herhangi bir enstrüman icrasında virtüöz olmak, bunun yanında besteler yapmak saygıya değerdir. bu yüzden paganini'ye olan saygım sonsuzdur mesela.

    gelelim cem köksal'a,

    cem köksal'ın da tarzının yngwie malmsteen tarzına ile benzer olduğunu söylersem yanılmış olur muyum? sanırım olmam. o yüzden kendisine "sevgili yurdumun yngwie malmsteen'i" diye hitap etmem bir eziklik ithamı değildir. aralarındaki müzikal benzerlikten ötürüdür. bunda art niyet aramamak lazım, hatta bildiğim kadarıyla iyi dostturlar. cem köksal'ın maddi varlığı hangi yollardan para kazandığı konusunda yorum yapmak bana düşmez zaten bu konuda bilgim de yok. sadece varlıklı olduğuna dair duyumlarım var, bunlar da duyumdan öteye gitmediği için haddime değil bu konuda yorum yapmak.

    müzikal olarak şimdiye kadar karşıma çıkan 3 albümünü*** sırayla inceleyecek olursam.

    set me free albümünde murat ilkan'ı duymak benim için anlatılamaz bir zevkti. set me free, blood on blood, winding road, life ve just set me free'ye bonus track olarak eklenen kalbim bomboş keyifle dinlediğim parçalardı. özellikle kalbim bomboş gayet başarılı bir ballad. tekrar tekrar dinlemişimdir. bunda cem köksal kadar murat ilkan'ın da payı büyüktür. ayrıca winding road'da yine önceki satırlarda bahsi geçen entry'mde bahsettiğim sweep picking tekniği ile çalınmış beni rahatsız eden bir solo vardır. eğer yıllardır müzik dinlemişsem ve bir solo beni rahatsız etmişse (başka bir yerde başka bir solo gözlerimi yaşartmışken) bunu sorgulayabilirim ve eleştirebilirim sanırım. diğer taraftan aynı teknikle çalınmış ama bana keyif veren bir solo da kalbim bomboş adlı ballad'ın sonunda var.

    siyah beyaz masallar'a (ikinci albüm) gelecek olursak, bu albüm set me free'den sonra oldukça farklı öğeler, düzenlemeler içeren bir albüm ve "evet farklı bir albüm" diyerek, ön yargı ile yaklaşmayarak merakla baştan sonra çok kez dinlemişimdir. ev, dışarıda ve masal ilk dinleyişte etkilendiğim, beğendiğim, hala da dinlediğim parçalardır. masal parçasının solosu çalıyor şu anda, ben bu satırları yazarken. dinlediğimde de ilk yorumum "evet, cem köksal'ın olgunlaşmış soloları" dedim. parça ile bütünlük içinde çalmış solo kısmını da bravo.

    vigilante episode one, son albüme gelince, ilk rock fm'de dinledim. mats leven ile çalıştığını duyunca şaşırdım ve de sevindim. evet cem köksal yaptığı müziğe kaliteli isimler ekleyerek iyi bir iş yapıyor. bu albümü de baştan sonra dinledim. aşkına elveda ve var olmazsan hakkındaki yorumları ilgili başlıklar altında yaptım.

    (bkz: #22965727)
    (bkz: #22973062)

    var olmazsan isimli parçayı ilgili entry'deki picosong bağlantısı aracılığı ile dinleyebilirsiniz. bu parça hakkında ekleyeceğim yorumsa, kesinlikle yapayım da satsın amaçı olmadığıdır. çünkü çıkış parçası zaten don quixote'tur ve gayet iyi bir rock parçasıdır. var olmazsan gibi nakaratından günde elli tane yapılan bir şarkı neden bu albümde yer almış hala merak ediyorum. cem köksal kendi müzikal standartlarının altında bir şarkıya neden albümünde yer vermiştir, makul bir cevabım yok (pazarlama amaçlı mı?).

    kendisini takip etmeye devam edeceğim. objektif, önyargısız olarak dinleyeceğim.
    nokta.
hesabın var mı? giriş yap