• yahudilerin sevmedikleri hatta nefret ettikleri baş melek.

    bu nedenledir ki yahudiler tarafından, yahudilerin büyük kısmını ellerinde tuttukları hollywood yapımlarının büyük kısmında, gabriel isimli melek tanrı'ya ihanet eden ya da hep insan doğasına göre kötü algılanan işler peşinde olan bir varlık gibi gösterilmiştir.
    (bkz: constantine)

    yahudiler'in sevdikleri melek ise hz.mikail'dir.

    hz.cebrail'e karşı yahudilerin duyduğu bu nefretin nedenini ismini anımsayamadığım bir kaynaktan hatırladığım kadarıyla şöyle ifade edebilirim.
    hz.muhammed'e peygamberlik geldiği zaman yahudiler bir arap'a peygamberlik gelmesini kabullenemediler. zira peygamberliğin hz.isa'dan sonra yine israiloğulları'ndan birine gelmesini bekliyorlardı. bunu da hz.cebrail'in gelen vahyi yanlış kişiye iletmesine bağladılar.

    tabii bu olaydan öncesi de vardır. yahudiler, vakti zamanında kudüs'e sahiplerken babil kralı buhtunnasr'm ya da bilinen ismiyle nebukadnezzar'ın kudüs'ü fethinde hz.cebrail'in yardımı olduğuna inanırlar. bu yüzden kendisine düşman oldukları söylenir.

    yahudiler'in hz.mikail'i sevmelerin nedeni rahmet, bolluk ve bereket meleği olmasına inanmalarındandır. hz.cebrail'in ise savaş, kıtlık ve kuraklık getirdiğine inanırlar.
  • michaelda olduğu gibi isminin kökeni babil ve sümer dinsel inanışlarına kadar giden melek. isminin oluşumunda ilk tektanrı olan el in önemi, ibranicede yazıldığı gibi gabri-el şeklinde yazılırsa ortaya çıkacaktır. gabriel isminin oluşumunda etkin olan bir diğer kök, sümer kökenli gbr köküdür ki yönetmek anlamına gelir, ve tanrı elin yönetici sıfatını sergiler ve vurgular. aynı zamanda birçok teolog a göre, gabriel dişi karakteri simgeleyen tek melektir. kuran ın ilk ayetini hz.muhammet e iletmesinin yanı sıra, meryeme de peygamber isa'nın doğacağı müjdesini getirmiştir.*(editing için grimak'a teşekkürler)
  • hira dağındaki mağarada peygamberimiz hz. muhammed (s.a.v) e gözükerek oku diyen ve onun korkudan titremesine neden olan en önemli dört melekten biri.
  • insanlik tarihinin bilinen ilk downloader'ı.
  • cebrâil'in (a.s.) bir ismi de ruh'tur. kadir suresinde, "o gece melekler ve ruh iner" âyetinde ruh ile kastedilenin cebrail olduğu görüşü yaygındır.

    (bkz: kutsal ruh)
    (bkz: ruhu'l-kudüs)
  • son anların meleği. kolluk kuvveti gibi peygamberleri kollar; bir farkla: bizim türk filmlerinin polisi gibi tam olay bitmişken değil de, son anda yetişiverir.

    hz. ibrahim oğlu, hz. ismail'i kurban edecektir. bu amaçla, bıçağı, ismail'in boynuna vurur. bıçak boynu kesmez. hz. ibrahim, bıçağı test için taşa çalar, taş, baştan başa yarılır. hz. ibrahim, bıçağı gene, hz. ismail'in boynuna vurur. ama bıçak gene kesmez. tam bu esnada, cebrail, allah'ın emri ile bir koçla yetişir. neden koç önceden getirilmez? *

    hz. yusuf, kardeşleri tarafından kuyuya atıldığında. hz. yusuf, kuyunun dibi ile tam yeknesak olacakken, cebrail, gene yetişir. yusuf, kuyuya atılmadan önce, cebrail neden gelmez? *

    iki tane de, islam'dan örnek:

    1- hz. muhammed * ve evlatlığı zeyd, taif'e sığınmak için gittiklerinde inanılmaz hakaretler ve işkenceler görmüş. hz. muhammed'e "allah, senden başka adam mı bulamadı?", "sen peygambersen, ben kabe'nin örtüsünü çalarım (alay sancağı çalmak gibi bir şey olmalı)" gibi hakaretler etmişlerdi. neticede, hz. muhammed ve evlatlığı zeyd kendilerini şehrin dışına zor atmışlardı. ve ikisi şehir dışında,soluklanırken, cebrail gelmiş ve "allah'ın selamı var. istersen şu dağı taif'e koyabilirim" demiş. cebrail işin başında, neden gelmedi? *

    2- hz. muhammed, abdullah bin ubey'in cenaze namazını kıldırmak istemiş, ve ömer de "70 defa bunun için bağışlama dilesen de, allah, bunu affetmez; bunun cenaze namazı kılınmaz" demiş, buna rağmen, hz. peygamber, namazı kıldırmak istemiş ve tam ellerini kaldıracakken, cebrail gelip, "onlar için ister bağışlanma dile ister dileme (farketmez.) onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, allah onları asla affetmeyecektir. *" ayetini indirmiş, ve hz. muhammed de, ömer'e dönüp "ey ömer, bilsem ki, 70 kez bu adam için bağışlama dilediğimde allah bunu affedecek; bunu yapardım" demiştir. neden, cebrail, cenaze namazı öncesi gelmedi? *

    ve tabii ki son örnek naim hoca'dan: #8863729.
  • harbiden çok çileli bir melekmiş, ki ömrü yollarda geçmiş. youtube'da, saf müslümanların kafasını karıştırmak için misyoner gominik faşikler tarafından bilerek hazırlandığını düşündüğüm "cebrail'in hızı" başlıklı bir videoda, hakkında şöyle bir bilgi bulunuyor:

    "meleklerin seyahat süresi
    kuran'daki mearic suresi 4. ayeti, tefsircilerin tefsirini yapmayı sevmedikleri bir ayettir.

    . melekler ve ruh (cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir. (mearic suresi/4)

    ...bu kuran ayeti der ki; cebrail'in allah katına çıkıp inmesi, allah katında bir güne denk fakat, dünya zamanı ile 50.000 yıl sürer.

    şimdi hesaplayalım. kuran 610 civarında geldiğine göre, cebrail'in hira mağarasına ulaşabilmesi için allah katından; mö 49.390 yılında yola çıkmış olması gerekiyor. buradan önemli bir sonuç çıkıyor; demek ki; tevrat ve incil'i cebrail getirmiş olamaz, çünkü cebrail'in o sıralar yolda olması gerekiyor. örneğin incil ve kuran arası 600 sene, cebrail incili getirip, geri dönse ve hiç oyalanmadan geri gelse arada minimum 100.000 sene geçmesi gerekir.

    şöyle bir olasılık olabilir mi? cebrail dünya'ya varmış, tevrat'ı, incil'i ve kuran'ı tebliğ ettiği yaklaşık 3.000 sene boyunca dünyada beklemiştir. bu sefer de söyle bir sorun var; beklediğine göre, demek ki diğer kitapların geçersiz olacağı ve yeni kitap gönderileceği önceden biliniyor olmalı.

    diyelim ki cebrail, ayet'i tebliğ etti ve geri dönüşe geçti. allah katına ne zaman varacak? kuran'dan bu yana 1.400 sene geçtiğine göre demek ki 48.600 sene daha yolu var. bizim takvimle 50.600 yılında cebrail allah katına ulaşacak. yani yeni bir ayet için cebrail'in dünyaya geri ulaşması en azından 100.600 senesine denk gelir.

    cebrail, iniyor ve çıkıyorsa, allah belli bir yerde ve yukarılarda olmalı değil mi? o halde süre'yi bildiğimize göre, allah katı ile dünya arasındaki mesafeyi ölçebilmemiz için tek bilmemiz gereken cebrail'in hızıdır. eğer cebrail ışık hızında gidiyorsa, basitçe allah katı'nın bize uzaklığı 50.000 ışık yılı olmalıdır (yaklaşık 475 trilyon km). oysa bu evren için çok küçük bir ölçü, çünkü andromeda bile 4 milyon ışık yılı uzaklıkta. hem bize bu kadar yakın olsa, allah katının evren'in içinde bir yerlerde olması gerekmez mi? o zaman da sorarlar, kardeşim allah yarattığı evren'in içinde nasıl olabilir? allah, yarattığı evrenden küçük müdür? veya yarattığı evren'in içine girmeyi nasıl becermiş diye, evren yokken neredeydi diye?

    peki farzedelim, evrenin dışında bir yerlerde. simdi süreyi bildiğimize göre ve evren'in boyutlarını bildiğimize göre cebrail'in minimum hızını bulabiliriz. evren'in en uzun kesiti 125 milyar ışık yılı. cebrail'in bunu 50.000 senede katedebilmesi için hizi saniyede 76.000.000.000 km olmalıdır. yani ışık hızının tam 253.000 katı bir hızla gitmeli.

    peki, oraya bir gecede gidip dönebilmek için gerekli hız nedir? bu hız cebrail'den 100 milyon kez daha hızlı olmalı. yani ışık hızının 25 trilyon katı bir hız... peygamber'in miraç'a çıkması olayı için böyle bir hız gereklidir. peki, peygamber aynı gece içinde allah katına gidip dönebiliyorsa, cebrail neden 50.000 sene uğraşıyor? cebrail neden bu kadar yavaş?

    şimdi, başka bir sorun var. bizim dinciler der ki; 'evren genişliyor ve bu kuran'da bildirilmiştir'. eğer, evren genişliyorsa; dünya ve allah katı arasındaki mesafenin de genişlemesi gerekmiyor mu? yani allah katı giderek bize uzaklaşıyor olmalı değil mi? galaksiler bilindiği gibi, birbirinden ışık hızına yakın hızlarla uzaklaşıyor. peki bu durumda aradaki mesafe hep arttığından cebrail'in her gidiş gelişinde, sürenin veya hızının, bir tanesinin değişmesi gerekmez mi? kuran evrenselse ve cebrail bu mesafeyi hep 50.000 yılda inip, çıkıyorsa, evren genişledikçe hızını arttırması gerekmez mi? tersine evren büzülmeye başladıkça da 50.000 yılı doldurmak için hızını düşürmeli değil mi?

    buradan bir sonuç daha çıkıyor. cebrail mutlaka ışık hızının üzerinde olmalı. evren, ışık hızına yakın bir hızda genişlediğine göre, cebrail düşük hızlarla giderse, asla gideceği yere ulaşamayacaktır. çünkü o yol aldıkça, varış hedefi çok daha hızlı uzaklaşacaktır.

    bu arada cebrail'in yönünü tayin, varış hedefini bulma, evren'in genişleme hızını bilebilme ve buna göre kendi hızını ayarlama yetenekleri var mıdır? yoksa bu merkezden otomatik mi ayarlanır bunları henüz bilemiyoruz. ve cebrail, 50.000 yıl sonra (ms 50.600) allah katına ulaştığında, allah katında sadece bir gün geçmiş olacak. allah, sabah kalkacak ve bakacak ki cebrail gelmiş. ve belki de şöyle diyecek; 'cebrail, hoş geldin, hadi hem kahvaltı edelim hem biraz laflayalım'. onlar kahvaltı edip laflarken, bu arada dünya'da binlerce sene gececek ve dünyadaki insanlar, yoksulluk, savaşlar, hastalıklar ve adaletsizlikle boğuşurken, neden unutulduklarını düşünüp duracaklar.

    bilmeyecekler ki 'savaşta size melekler yardım etti' (enfal suresi) diyen allah'ın bunu en az 50.000 sene önce planlamış ve melekleri yola çıkarmış olması gerekir.

    kaynak: http://www.youtube.com/watch?v=lbhtfcjosag

    (bkz: cebrail'in 1400 yıllık tatili)
    (bkz: allah'ın iletişim için cebrail'e ihtiyaç duyması)
    (bkz: öyle bir eğlenmek ki cebrail'in müdahale etmesi)

    ek bilgi:

    incil ile ilgili: (bkz: incil/@antimatter), (bkz: incil/@mainframe), (bkz: islam vs yahudilik/@altay)
    evrenin genişlemesi ile alakalı: (bkz: kuran'ın değiştirilmiş olma ihtimalini reddetmek/#16954537)
  • 600 kanadı varmış. günümüz şartlarında 600 beygir gibi bir şey herhalde. bu haliyle 4 adet cessna 172 gücüne eşit.

    ~
    . "necm suresinde geçen, "iki yay kadar, yahud daha yakın oldu"; keza, "onun gördüğünü kalb yalan çıkarmadı", keza, "andolsun ki, o, rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını görmüştür" (necm, 9, 11, 18) ayetlerinde hz. peygamber (sav)'in cibril (a.s.)'i altı yüz kanadıyla gördüğüne işaret bulunduğunu söylemiştir."

    . "...resulullah (sav) cebrail (a.s.)'i altı yüz kanadıyla fıtri suretinde ancak iki defa görmüştür: bir defasında sidretü'l münteha'da, bir defasında da (mekke'nin aşağısında) ciyad denilen yerde, ufku (her cihetiyle semayı) kaplamış vaziyette."

    kütüb-i sitte (necm suresi)
    ~
  • dört büyük melekten telekomünikasyon mühendisi olanı.
  • kitab-ı mübin'de kendisinden 'cibril' diye bahsedilen en büyük melek.
hesabın var mı? giriş yap