• t williams'ın aynı adlı oyunundan, pek bi olayı olmayan richard brooks tarafından hafif de sansürlenerek çekilen nacizane filmde tanrı paul newman ve tanrıça elizabeth taylor yoğun istek üzerine oympos'tan inmiş ve başrolleri paylaşmışlardır. şöyle ki, brick ve maggie evlidirler fakat brick kocalık görevini yerine getirmeyi reddetmektedir. maggie de damdaki kedi gibi kızışmaktadır. brick'in ölmek üzere olan kodaman güneyli çiflik sahibi karikatürü babası big daddy onlar arasındaki sorunları halletmeyi görev edinir. bu esnada çevrede boyunsuz canavarlar, eski pamuk güzeli bir yenge, türk olduğundan şüphelenilen bir büyük anne ve avrupa'dan alınmış kitch sanat eserleriyle dolu bir bodrum vardır.

    elizabeth taylor oyunculuğuyla filmdeki herkesi tokatlamaktadır.
  • filmin en baba repliklerinden bir tanesi big daddy'nin brick'e sporcuları vb. kastederek "iki saatliğine kahraman olmak kolaydır. önemli olan 24 saati bir kahraman olarak geçirebilmektir" demesidir. filmde aralarda çok hoş replikler göze çarpmaktadır. örneğin doktorun, mirası paylaşmaya çalışan gelinin morfin yerine acıyı ortadan kaldıracak bir hap istemesi üzerine "ben de bazı insanları ortadan kaldıracak bir hap isterdim" demesi gibi. ayrıca "gençken parasız olabilir ama yaşlıyken asla" sözü de kulaklara küpe olmalıdır.

    elizabeth taylor'un gençliğinde nasıl bir hatun olduğunu merak edenler mutlaka filmi izlemelidir.
  • bir tennessee williams oyunu. maggie damdaki kedi gibi kizismaktan ziyade, damdaki kedi misali tedirgin ve cani yanan bir kadindir. kocasi brick alkoliktir. olaylar gelisir...
  • elizabeth taylor'ın neden elizabeth taylor olduğunu idrak etmemi sağlayan, paul newman'ın oyunculuk dersi verdiği, birçok diyaloğun insanı düşünmeye sevk ettiği ve 55 yıl önce çekilmiş olmasına rağmen hala evrensel sorular soruyor olması açısından tüm zamanlara hitap eden, yani hiçbir zaman değişmeyen insan ilişkilerini işleyen ve bunu da çok başarılı bir şekilde yapması sebebiyle hiçbir zaman eskimeyecek olan, tennessee williams'ın oyunundan uyarlanan 1958 yapımı richard brooks filmi.

    aileyi, evliliği, çıkar çatışmalarını, arkadaşlığı, yalanı, ikiyüzlülüğü ve hem insana hem de hayata dair daha bir çok temel sorunu kurcalayan şükela bir yapım. klasik olduğu kadar varmış...

    --- spoiler ---

    big daddy'nin ağrıları ayyuka çıktığında, acılarını bir süreliğine dindirmek için morfin almayı reddederek, küçük oğlu brick'e ithafen söyledikleriyle aklıma kazınmıştır:

    it's easin' somewhat now. when you got pain, it's better to judge yourself of a lot of things. i'm not gonna stupify myself with that stuff. i wanna think clear. i want to see everything, and i want to feel everything. then i won't mind goin'. i've got the guts to die. what i want to know, do you have the guts to live?

    --- spoiler ---
  • aslında siyah beyaz cekilmesi planlanan fakat basrollerdeki oyuncuların muhtesem goz renklerinden mahrum kalmamak icin renkli cekilen film.
  • muazzam bir film. üç kez izlediğim ve bir üç kez daha izleyebileceğim bir film. paul newman'ın karizması, etkileyici aurası ve performansı, menekşe gözlü elizabeth taylor'ın çekiciliği ve newman kadar başarılı performansı filmin değerini daha da arttırıyorlar. çoğunlukla tek mekanda geçmesine ve diyaloglar üzerinden ilerlemesine rağmen bir an bile sıkmayan, kendisini sonuna kadar izlettiren bir film. diyaloglar üzerinden ilerleyen bir filmin bu denli etkileyici olması zordur. filmde de sıkça denildiği gibi riyakarlığa, yalanlara ve aç gözlülüğe değinilir. bunlara ek olarak baba-oğul arasındaki çatışmalara, sevgisizliğe, iletişimsizliğe ve paranın alamadığı şeylere de başarıyla değinir yönetmen.

    oyundaki eşcinsellik burada dostluğa evrilmiş. bunun yapılmasının nedeni şüphesiz o dönem yürürlükte olan hays yasalarıdır. eşcinselliğin anlatılmasına müsaade etmeyen yasalardan ötürü yönetmen oyundaki eşcinselliği dostluk olarak değiştirmiş. yani brick'in maggie'ye ilgi göstermemesinin nedeni brick'in başka bir erkeğe ilgi duyması değil, maggie'yi kıskanması, en yakın arkadaşıyla yattığını ve onu öldürdüğünü düşünmesidir.
  • nefrete, sevgiye, hırsa, insan ilişkilerindeki iki yüzlülüğe dair, hayatı anlatan bir film. gerçekten dokunaklı olmuş. oyuncuların performansı, insanı içine çekiveren bir hikaye ile birleşmiş, sanki izlemiyorsunuzda olayları yaşıyorsunuz hissi veriyor. içiniz sıkışıyor, geriliyorsunuz, filmin sonunda derin bir nefes alırken, karakterlerin haleti ruhiyeleri yüzünden damarlarınızdan çekilen kanın tekrar vücudunuza dağılırken verdiği sıcaklığı hissediyorsunuz. içimi titreten bir film oldu.
  • "maggie:i'll win, alright.
    brick: win what? what is the victory of a cat on a hot tin roof?
    maggie: just staying on it, i guess. as long as she can."
    biçiminde kısacık bir diyalog bünyesindeki metaforla kızgın damdaki kediciğin anlam ve önemi izleyenlere aktarılmıştır. elisabeth taylor, bu şekilde derviş mantığı güderek, huysuz paul newman'a katlanır, nihayet kocası yola gelir, herkes mutlu olur.
  • big daddy adının içinde kaç kere anıldığını merak ettiğim film. adamı kendi adından nefret ettirdiler.

    filmin çekildiği neredeyse altmış sene olacak ama insanlardaki paragözlük, hırs, riyakarlık hep aynı. insan var olduğu sürece bu kavramlar da var olacak.

    --- spoiler ---

    film boyunca brick'teki kimseyi sallamaz, bildiğini okur tavırların hastası oldum. başlarda kızdırdı beni aslında, o kadar cilveye naza insan bi karşılık verir, bırak şu şişeyi artık elinden diye saydırdım içimden ama sonra sıra baba oğul sahnesine ve bir nevi eteklerdeki taşların dökülmesine gelince brick'in sert duruşu babayı dize getirdi.

    işkolik babaların aileye sürüyle maddi imkan sağlayınca her ihtiyacı karşıladığını sanması her devrin derdi. hesapta herkes maddi olmayan şeylerin değerini bildiğini söyler ama çok azı bunu davranışlarına yansıtır.

    "you said it yourself, big daddy. mendacity is the system we live in."

    filmin sonunda brick maggie'yi yukarı çağırdığı an mae aşağıda çatlarken benim ekran karşısında içimin yağları eridi. henüz hamile olmayabilirsin maggie hanım. ama bu hiç olmayacağın anlamına gelmez.

    --- spoiler ---
  • elizabeth taylor'ın mimikleri için defalarca izlenebilecek bir kaliteye sahip filmdir.
hesabın var mı? giriş yap