• 1* carry trade'in tureng karşılığı "faiz arbitrajı". fakat mot-à-mot çevirisi farklı çıkarılabilir elbette. carry bilindiği üzere taşımak, trade de al-sat şeklinde.

    2* ancak bu carry trade hadisesi piyasada vurkaç olarak, daha efendi bir ifade ile "sıcak para" olarak bilinir. bu olayın altında da finansal akımların dijitalleşmesi yatar. dijitalleşmeyle birlikte doruk noktasına ulaşan sözde küreselleşme, diğer adıyla neoliberalizm, sınır tanımamaya ve vergilendirilmemeye de başlayınca iş küresel vur-kaça dönüşür ve üç-beş tane fon milyarlarca dolar kazanırken, o ülke komple krize girer, vatandaşı fakirlikle, yoksulluk intiharlarıyla boğuşur. örnek: türkiye.

    3* bunu anlamak için de küresel para akımlarına, yani başta dolara bakmak gerekir. doların da bekçisi abd merkez bankası fed olduğu için, onun başındaki hukukçu jerome powell'ın her bir söylediğini piyasa takip eder. fomc* denen komite toplantılarının tutanakları ayrıntılarıyla incelenir. geleceğe yönelik ne adım atılacak ona bakılır, sonrasında da beklentiler şekillenir.

    4* bu kapsamda fed doların faizini 0'a kadar çekti. bütün bunlara fed'in kendi sayfasından bakabilirsiniz. faizin bu kadar düşürülmesi, elbette dolara erişimi arttıracağı için ekonomiyi canlandırması beklenir. buna ilaveten, bir de fed'in özellikle korona sonrasında inanılmaz boyutlarda bastığı paralar var. fed bunları da yayınlıyor, şuradan.

    5* dünyadaki bütün hikaye, bütün finansal piyasalar, borsalar, emlak fiyatları, emtia fiyatları, kredi mekanizmaları, aklınıza "para" ile bağdaştırabileceğiniz her şey, başta yukarıdaki iki hadiseden, yani dolar faizi ile doların miktarı üzerinden şekilleniyor. bu nedenle küresel likidite dedikleri goygoyun başat aktörü amerikan doları oluyor. bunları yöneten kuruluş da fed olduğu için onun açıklamalarına bakılıyor. işin global perspektifi bu. bunları da amerikan sevicisi olduğumdan değil, ikinci dünya savaşı sonrası kurulan küresel müesses nizam* bu şekilde oluşturulduğundan bu şekilde ifade ediyorum. zira ünlü iktisatçı britanyalı keynes, amerikalılara "gelin dünya parası yapalım, adı da bancor olsun" dediyse de, amerikalılar kendi dolarını dünya parası yapma gayretine giriştiler ve başarılı da oldular. bugünkü tüm düzen temelde buna dayanır. carry trade de bunun üzerine gelişir. asya krizi, rusya krizi, petrol krizi, türkiye 90'lardaki krizler, ya da 2018'deki trump tiviti üzerine gelen tl'deki kur şoku; hep temelde doların dünya parası olmasına ya da yapılması çabasına dayanır.

    6* neyse, konuya dönecek olursak; bir de bu fed aksiyonları sebebiyle aşırı bollaşan dolar ile ne yapılacağı sorunsalı var. yani fed bu parayı piyasaya bu kadar sürüyorsa, bu para birilerinin eline geçiyor olacak. işte carry trade vur-kaç'ı da bu noktada devreye giriyor.

    7* şöyle ki, fed'in derdi, basılan bu paraların reel sektörü, yani bireyler ile kurumları desteklemesi hadisesi. ancak bu basılan bu para, bilakis reel sektöre ulaşmıyor ve "nasıl olsa yine bir kriz çıksa fed yine para basar bizi kurtarır" mantığıyla para finansal piyasalarda balonlaşmaya sebebiyet veriyor ve abd borsaları şu kriz döneminde rekor üzerine rekor kırıyor. sebebi budur.

    8* carry trade ise işin daha riskli boyutu. elinde milyarlarca doları olan kuruluşlar/bireyler (bankalar, fonlar, japon ev hanımları vb.) paralarının küçük bir kısmı ile, yüksek faiz olan ülkelere giderek elindeki doları yerel para birimine çevirip, 3-5 ay yerel para birimi faizi yiyip tekrar dolara geçip o ülkeden kaçmaya bakıyorlar. bunu yaparken de "kurun daha fazla yükselmeyeceğini" hesaba katıyorlar ki, arbitrajdan topu filelerle buluşturabilsinler.

    9* işin türkiye boyutu da aynen bu şekilde. peki kasım ayına kadar neden bu carry trader'lar ülkeden çıktı diye sorulacaktır. cevabı basit, damadın ekonomi yönetimine kimse güvenmiyordu; vurkaççılar bile. o ara herkes, "aga sıcak para bile ülkeden çıkıyor" diyordu. borsa istanbul'dan yabancılar devamlı çıkıyordu, yerli yatırımcı girdiği için tarihte ilk kez bu şekilde yükseliş sağlanıyordu. ancak ağbal'ın tcmb başkanı olmasını müteakip, bir güven atmosferi yaratılabildi ve izleyen süreçte yaklaşık 15-18 milyar dolara yakın vurkaççı para türkiye'ye girdi; dolar düştü. bunun elbette sebebi artırılan faizler ve ekonomi literatürüne uygun politikalara dönüş sinyalleriydi.

    10* aslına bakarsanız damat yönetiminde de merkez bankası görüntüde %7-8 faiz veriyor idiyse de; arka planda, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti denilen ortalama faizde zaten %15'ler görülmüştü. bugün de diğer tüm faizler bırakılarak politika faizine dönülse de, temelde tcmb'nin faizi %17 olmasına rağmen ekonomik olarak rahatlamanın tek sebebi merkez bankası ve hazine ve maliye bakanlığı'na getirilen isimler sayesinde oluşturulabilen güven ve itibar oldu. yoksa %2 faiz farkıyla neden dolar 8,57'den 7'leri görebilsindi ki?

    11* peki carry trader'lar neden vurkaççı? çünkü evinde otururken parasını bir tane tuşa basarak türkiye'ye getirebiliyor. hesap edelim. isviçreli bir milyarderin parasının küçük bir bölümü olan 100 milyon doları türkiye'ye getirdiğini düşünelim. milyarder reis, bir süre ağbal'ı izlemiş olsun, sonra güven duygusu onda oluşsun ve kur 8'ken türkiye'ye girsin. 100 milyon dolarını 8'den bozsun ve hesabında 800 milyon tl geçilsin. küresel akımlarla birlikte kurun bugün 7'ye düştüğünü, bu abimizin de kabaca 3 aydır türkiye'de parasını tuttuğunu varsayalım.

    12* 800 milyon tl'lik para, bugün dolar bazında 114 milyon 285 bin dolar. peki dolar faizi kaçtı dünyada? %0-0,25. bu faizsiz hesap. parayı bir de vadeli mevduata koyduğunu hesap edelim.

    800 milyon x 0,17 (tcmb faizi) x 1/4 (yılın 3 ayı) x 0,95 (stopajın düşülmesi) = 32 milyon 300 bin tl de faizden gelmiş. allah bereket versin.

    13* totalde para 832 milyon 300 bin tl olmuş. kuru 7'den alırsanız isviçreli reis parasını 118 milyon 900 bin dolar yapmış. 3 ayda. böyle bir getiri inanılmaz bir şey. ve bu sözde yatırımcılar, yine bir tuşla parasını dolara çevirip, ikinci bir tuşla da bu ülkeden basıp gidebiliyorlar. bu kazanç ne vergilendiriliyor, ne de yurtdışına çıkarken engellenebiliyor.

    14* zaten gülten kazgan hoca da, ki kendisi hocaların hocasıdır; bu sıcak para akımlarına çok karşı. bilakis bunlar ülkeleri krizlerden krizlere sürükleyen akımlardır ifadesini kullanıyor "liberalizmden neoliberalizme" adlı kitabında.

    15* bu kadar gömdük ama bu carry trade ile gelen paralar doğru düzgün kullanılırsa da, o vakit ülke mantıklı işler yapabiliyor. dolar dünya parası olduğu için herkesin bu paraya ihtiyacı var. dolayısıyla ülkeler ekonomik aktivitelerinde bu paraya ihtiyaç duyuyorlar. doları biten ülkeler, hiç değilse faiz yükselterek dolar edinebiliyorlar ancak maliyeti çok yüksek oluyor. fakat hiç değilse bu gelen para, mantıklı yerlere harcanır ve ekonomik olarak yöneticiler işlerini düzgün yapabilirlerse, ya da mahfi eğilmez'in deyimiyle "yapısal reformlar" yapılabilirse, hiç değilse kısa vadede çekilen bu acı, uzun vadede yerini büyümeye, kalkınmaya ve refaha bırakıyor. zaten kasım 2020 itibarıyla ağbal'la birlikte değişen ekonomi politikaları akabinde iktidardaki "reform" söylemi de buradan doğuyor. ancak üç aydır somut bir şey yok. tam tersine, iktidar yeni anayasa söylemi ile, daha da kuvvetli bir türk tipi başkanlık sistemi istiyor.

    16* mevcut ekonomik krizin en temelinde, benim görüşüme göre türk tipi başkanlık sistemi yatıyor. güçlerin ayrıldığı bir dünyada, hele ki joe biden'ın oluşturmakta olduğu yeni neoliberalizm akımında gücün tekelde toplanmasına yer yok. bilakis dağıtılması var. hatta insan hakları var, azınlık hakları, lgbti hakları var. o nedenle de ben, uğur gürses tabiriyle "siyaset normalleşmedikçe" ülkenin ekonomisinin düzeleceğini düşünmüyorum.

    17* mevcut kur düşüşü de bir illüzyon yaratmış olabilir. ancak bu ülke temelde cumhuriyet tarihinin en ağır işsizliğini, refah kaybını, hayat pahalılığını yaşıyor. bu ülkede bugün yoksulluk intiharlarını konuşuyoruz. o nedenle de kurun düşmesi ile oluşturulmaya çalışılan yalancı baharın da bir gün sonu gelecek. mevcut faiz artışı yurtdışına döviz transfer etmekten başka bir amaca yaramayacak. bu da ege cansen yorumudur. sağlam isim veriyorum ki, salladığım anlaşılmasın.

    saygılar,

    *

    (bkz: 5 şubat 2021 dolar kuru/@dragonlady)

    (bkz: ticari gayrimenkul/@dragonlady)

    (bkz: robinhood/@dragonlady)

    (bkz: 29 aralık 2020 volkswagen türkiye'nin feshi/@dragonlady)

    (bkz: yargının siyasallaşması/@dragonlady)
  • düşük faiz oranlarına sahip para biriminden borçlanıp yüksek faiz veren paraya yatırım yaparak aradaki faiz farkı kadar kar amacı güden ticaret stratejisi. uzun vadeli bir yatırım stratejisidir.

    bu aralar yen popüler.

    (bkz: faiz arbitrajı)
  • ülkeleri faiz bataklığına sürükleyen ve merkez bankasının döviz rezervlerini boşaltan işlem.

    yukarıda izah etmişler basit olarak açıklayayım( rakamlara takılmayın );
    ülkeye 100 milyar dolar girer ilk olarak tl'ye çevrilir para, daha sonra vade bitiminde faiz alındıktan sonra tekrardan dolara dönüp 120 milyar dolar( net %20 faiz varsaydım) olarak çıkar ülkeden.
    120 çıktığı için kur bir anda fırlar, kurun fırlamasını fırsat bilen yatırımcı muhtemelen merkez bankası tekrardan faiz arttıracağını bildiği için tekrardan tl'ye çevirir parasını merkez bankası faiz arttırır ve yatırımcı sürekli artan faiziyle yola devam eder. ekonomi resesyona girinceye dek tabi.

    (bkz: arjantin)
    (bkz: türkiye)
    (bkz: gelişmekte olan ülkeler)
  • son 10 yıldır türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülkeye bedavadan büyüme getiren, bu ülkelerin de "çok acayip büyüyoz, müthişiz" diyip böbürlenmesine yol açan işlemdir.

    japon ev kadını düşük faize katlanamadığından parasını türkiye gibi yüksek faizli ülkelere yatırır. ülkeye giren sıcak para düşük faizle ile birlikte kredi genişlemesine neden olur.

    bizim gibi hıyarlarda "ekonomimiz çok iyi" iyi deyip elin parasıyla yaptığı harcamalarla büyür.

    ama "ağustos böceği" hikayesinde olduğu gibi bunun da sonu kötü bitmeye mahkumdur. ve netekim bu masal da böyle bitmiştir:
  • bu yatirim stratejisinde, düşük faiz oranina sahip para biriminden borclanmanin maliyetine tasima maliyeti de ("cost of carry") denir. ornegin japon yeni borclanilip t.c. hukumetinin cikardigi tahvil ve bonolara yatirim yapilirsa, tasima maliyeti japon yeni borclanma faizidir.

    http://www.milliyet.com.tr/…7/03/02/yazar/uras.html
    http://www.economist.com/…tory.cfm?story_id=8742054
  • nedense şu son dalgası vakitsiz açan gül çabuk solar deyişini akla getiriyor
  • son zamanlarda trend olan, doların 4 üstünü görmesini engelleyen yatırım stratejisidir. türkiye için tamamen suni bir büyüme kazandırır. carry trade yatırımcıları olmasa, bugün dolar 4+ idi.

    peki nasıl işliyor?

    eğer bir ülkenin finansal piyasalarında faiz oranları çok yüksekse uluslararası bir takım yatırımcılar bundan nemalanmak isterler.

    - doların dünyada faiz oranı düşük. (%1-2)
    - türk lirasının faiz oranı yüksek. (%14)

    görünen de şu ki, kısa vadede faizin aşırı derecede düşme ihtimali yok. çünkü faiz, merkez bankası tarafından ciddi bi oranda düşürülürse anında dolar fırlayacaktır. merkez bankası da yeterince dolar rezervi olmadığından dolayı buna müdahale edemeyecektir.

    e tabi bunu yatırımcı da çok iyi biliyor. carry trade yatırımcısı ucuz yolla dolar buluyor. daha sonra bu doları türkiye'ye doların en yüksek olduğu dönemde getiriyor. doları satıp türk lirasını alıyorlar. böylece ilk başta doları azaltıcı etki yaratıyorlar.
    sonra ellerindeki türk lirasını faize yatırıyorlar. böylece %14 faiz elde ediliyor. bu anda da carry trade hareketi sürekli devam ettiği için dolar da sürekli düşmeye devam ediyor.

    daha sonra carry trade yatırımcısı, parasını alıp gitmeye karar verdiğinde dolar daha da düşmüş oluyor. (carry trade hareketinin sürekli devam etmesinden dolayı.)

    sonuç olarak yatırımcı, %14 net faiz kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda doları sattığından daha ucuza tekrar alıyor. toplamda belki de %20-25 kâr marjı elde ediyor.

    kısaca carry trade;
    1. doları ucuz yolla bulmak,
    2. faiz oranının yüksek olduğu ülkeye götürmek,
    3. o ülkede o ülkenin parasından faize yatırıp geri dolar alıp dönmeye kalktığında dolar üzerinden ciddi bir faiz kazancı elde etmek.
  • carry trade, genel anlamda iki ülke arasındaki faiz oranı farklarından faydalanarak kazanç elde etmeyi amaçlayan bir yatırım stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

    söz konusu stratejide; fon temin edilen para birimi olarak adlandırılan düşük faiz oranına sahip ülke para biriminden borçlanılarak, hedef para birimi olarak tanımlanan yüksek faiz getirisine sahip para birimine yatırım yapılmaktadır. yatırım süresi sonuna gelindiğinde yatırımcı; faiz getirisi elde ettiği fonları borçlandığı para birimine çevirerek anaparayı ve ödemekle yükümlü olduğu faiz tutarını geri ödemektedir.

    sonuç olarak, döviz kuru oynaklığının düşük olduğu ve işlem maliyetlerinin ihmal edildiği durumda; iki ülke arasındaki faiz oranları farkı ile anaparanın çarpımı kadar getiri elde etmektedir.

    literatürde carry trade kavramıyla ilgili birçok tanım yapılmıştır; hochradl ve wegner, carry trade'i, bir yatırımcının düşük getirili bir para cinsinden borçlanarak elde ettiği sermayeyi yüksek getirili bir para birimi üzerinden uzun vadeli pozisyonda değerlendirdiği ve döviz kurunun faiz farklılıklarından kaynaklanan kazancı dengeleyecek şekilde değişmeyeceğini öngören bir strateji olarak tanımlamaktadır. frankel, daha geniş bir tanımla carry trade'i daha düşük faiz getirili varlıklardan yükselen piyasalardaki borçlanma kağıtları, hisse senetleri, gayrimenkul, emtia gibi varlıklardan herhangi birine geçiş yapmayı içeren yatırım stratejisi olarak tanımlamaktadır.

    carry trade yatırım süreci temel aşamalarıyla şu şekilde özetlenebilir;

    yatırımcı ilk olarak düşük faiz oranlı para birimi üzerinden belirli bir miktar borçlanmaktadır. daha sonra düşük maliyetle elde ettiği bu fonları, işlem maliyetlerinin önemsenmediği varsayımı altında, yüksek faiz getirisi elde edeceği para birimine çevirmektedir.

    yatırımcı hedef para birimi (target currency) cinsinden yatırımını, spot veya vadeli piyasadaki varlıklarda değerlendirerek kazanç elde etmektedir.

    yatırım süresi sonunda faiz getirisi elde ettiği fonları borçlandığı para birimine çevirerek anaparayı ve ödemekle yükümlü olduğu faiz tutarını geri ödemektedir.

    döviz kurlarında yatırım yaptığı para biriminin aleyhinde herhangi bir değişmenin meydana gelmediği durumda yatırımcı, basit faiz üzerinden düşündüğümüzde iki ülke arasındaki faiz oranları farkı ile anaparasının çarpımı kadar getiri elde etmektedir.

    yüksek faiz oranına sahip para biriminin düşük faiz oranlı para birimi karşısında değer kazanması şeklinde oluşacak bir kur hareketliliğinde ise, carry trade yatırımcısı faiz oranı farklılığından elde ettiği getirinin yanısıra döviz kurundaki değişimden de kâr elde edecektir.
  • yılbaşından beri yabancı yatırımcıya bu yolla %22 kazanç sağlamış. şuan carry trade yapmak için en cazip ülke türkiye. kur oynaklığı az, faiz yüksek daha ne yapalım buraya dolar getirmeniz için.
  • carry trade'in türkçesi esasen arakazanç ticareti'dir. ama genel olarak ingilizcesi yer etmiş bizde.

    ara kazanç ticaretinde yatırımcılar daha düşük faizli (maliyetli) para biriminden borçlanarak, aldıkları krediyi daha yüksek faizli (getirili) para birimine yatırım yaparak değerlendirirler. arakazanç ticaretinin net getirisi, kredi riskinin sabit kalacağı varsayımı altında, kur gelişmeleri tarafından belirlenmektedir. (bkz: cds)

    para çok hızlı girer çıkar aslında. son aylarda türk lirası'nda yaşanan değer kazancında carry trade'in etkisi büyüktür. berat bey'in istifası sonrası ekonomide dönüşüm-reform söylemleri de zaten dünyada getiri arayan yatırımcıları memnun etti.

    carry trade işlemi forex(bkz: fx) piyasalarında sıklıkla yapılan bir işlem türüdür. işlem hacmi bu sebeple çok yüksektir. yüksek miktarda para bulunan portföyler ile yapıldığında ciddi kazanç ve kayıplar oluşur. carry trade işlemi yapan bir yatırımcı forex kaldıraçlarını da hesaba katarak işlemler gerçekleştirir.

    carry trade işlemi arbitraj ile benzerlik gösterse de arbitraj ile aynı değildir. arbitaj ülkelerin para birimleri arasında oluşan boşluktan para kazanma işlemidir. carry trade ise faiz oranlarından para kazanma işlemidir. carry trade yöntemi ile borç alınan para başka bir para birimine dönüştürüldükten sonra, elde bulunan para birimi, bono, tahvil veya emtia türünden yatırım alanlarına dönüştürülüp getiri beklenir.

    forex harici basitçe carry trade'de; para önce dolara, ardından da bu ülkelerin para birimlerine çevriliyor. daha sonra da bu ülkelerin yüksek faizli hazine kâğıtlarına yatırılıyor.

    (bkz: tahvil) (bkz: bono) (bkz: dibs)

    farz edin ki bir japon bankasından 1000 yen borç alıp amerikan dolarına çevirdiniz, amerikan hazine bonosuna yatırdınız. amerikan bonosu yüzde 4.5, japon bonosu yüzde 0 faiz ödüyor. kârınız yüzde 4.5'tir. eğer yatırdığınız her birim para için 10 birim borç alabilirseniz kârınız yüzde 45 olacak.

    carry trade yapanlar profesyonellerin korkulu rüyası olarak tanımlayan bankacılara göre bu büyük yatırımcı kitlesi piyasalardaki gelişmeleri etkiliyor. ne zaman alış, ne zaman satış yapacaklarını iyi biliyorlar. büyük bir bölümü en dipten alıp, tepeden satmayı biliyor doğal olarak.

    dikkat edilmesi gereken bir diger unsur döviz kurları arasındaki değer kaybı ve değer artışıdır. yatırımcı geleceği öngörmeden, araştırmadan yatırım yaparsa büyük zararlar ile karlılaşabilir. bizde dolar'ı 8.60'tan alanlar gibi dona kalabilir.
hesabın var mı? giriş yap