• evet, her doktor kendini ilaç mümessillerine satmıyor. kimi daha karlı yerlere, medyaya pazarlıyor!
  • cnn turk' te cüneyt özdemir'in "seks kilo verdirir mi" sorusuna "performansa bağlı" diyerek çok doğru bir noktaya parmak basmış olan profesör.
  • az once cnn turkte 70.000 zeytini bir gunde yedigini iddia eden diyetisyen hekim.
    edit: 71 demiş lan cok ozur dilerim ahahaha kavurma yemekten beyin zeytine dönmüş arkadaslar. uyaranlara benden zeytin.
  • sacmaladigina en sonunda karar verdim.
    almanyada grip asisi yapilmiyor dedi. bizzat ben almanyada yasayan biri olarak, burada grip asisinin yapildigini söyleyebilirim. hatta bizim is yerinde grip asisi olmak isteyenler icin özel doktor geldi.
    kendisinin demin anlattigina göre, lisede asi olmaktan kacmis. o zamandan beri asilara karisiyim diyor. bir liseli olarak, hangi mantiga göre sen asilarin kötü oldugunu anladin? ılgi cekmek icin sacma sacma seyler zirvaliyor. tam bir türk kezbani.
    okumak cahilligi aiyor ama kezbanlik baki kaliyor demekki.
  • canan hanım: diyet kitabı deği bu
    cüneyt özdemir: ama kitabın adını "karatay diyeti".
    canan hanım: satsın diye öyle koyduk zaten.

    dobra kadındır. helal olsun sana hocam! beni kazandın. "bizim halk ancak ismine göre kitap alır" demiştir özetle. samimi, dobra, dürüst bir tıp insanıdır.
  • 1. canan karatay, şeker ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye karşılık doğal ve yağ-protein ağırlıklı besinleri tüketmeyi önererek, diğer bazı diyetlerle de uyumlu, nispeten mantıklı argümanlarla meşhur oldu.

    2. kendisi aynı şeyleri tekrarladığı takdirde şöhretini yitireceğini bildiği için, ara ara çıkıp sansasyonel açıklama yapmayı ve bir şeyleri hedef göstermeyi tercih etti. genelde bu açıklamalar bilimsellikten uzak, basına kestirip atma şeklinde verilmiş demeçlerden ibaret. bu demeçler parça parça doğruları da barındırdığı için kendisinin sürekli doğruları söylediği iddia ediliyor.

    3. doğrular tükendikçe demeçler daha da radikalleşti ve hedef göstermeler toplumun bir kısmını ciddi etkileyecek noktalara geldi. şu noktada kendisinin görüşlerinin tamamını savunacak bir tek hekimin bile kalmadığını düşünüyorum.

    4. kendisinin bazı konularda doğruları söylemesi, ağzından çıkan her kelimenin doğru olacağı anlamına gelmiyor. üzerinde yıllarca araştırma yapılmış veya en azından yanlışlanması için ciddi araştırma yapılması gereken konularda bile tek cümlelik yargı belirterek birçok kişinin hayatına etki ediyor.
  • neden üzerinde bu kadar çok tartışıldığını anlamadığım şahıs.

    hele doktor olanlar gelip çemkirmiş ki ağzım açık izlemekteyim.çemkirenlerin hiç biri doktor hanım'ın kitabını okumamıştır. okuyup da çemkirenler varsa okuduğunu anlamamıştır.

    canan karatay kendinizi et yemeye verin, etten başka birşey yemeyin, içiniz dışınız kırmızı et olsun, hergün 3 oğlak yiyin gibi şeyler yazmamıştır kitabında.

    söylediği sadece son birkaç onyıldır besinlerle ilgili kafamızı allak bullak eden tıbbi bilgilere yorum getirmektir.

    haa, bu yorumu da götünden getirmemektedir. kitabındaki her cümle bilimsel makalelerden alıntılanmıştır. hepsinin kaynakçalarını verir. der ki boşu boşuna kalorileri saymayın. kalorinin miktarı değil, niteliği önemlidir.

    bu diyet genellikle akşam yemeklerinde -özellikle balık en az haftada 3 kere- ızgara balık,ızgara tavuk, ızgara et önerir. balık yemenin öneminin altını çizer. yanına zeytinyağlı sebze yemeği önerir. bu beslenme biçimi bir karbonhidrat orucu değildir. sadece karbonhidratı işlem görmüş buğdaydan ve fazla nişasta ihtiva eden besinlerden almamanızı salık verir. sebzeler de bir hayli karbonhidrat içerir, bunlardan alın, bulgurdan alın karbonhidratınızı der.

    zeytinyağı kullanın der,doğal olmak kaydıyla tereyağı kullanın der. ama bunları bardak bardak için, 3 oğlak yiyin, yanına 5 kepçe tereyağı yiyin demez!

    bir de meyveşekeri olan fruktozun çok da masum olmadığından dem vurur. sağlıklı olacağım diye kilo kilo meyve tüketmenin vücuda şeker yüklemekteki rolünden bahseder. eğer istiyorsan günde 1 porsiyon meyveni yiyebilirsin ama abartma der.

    sebzeni bol bol tüket, meyveni abartmadan ye, işlenmiş buğdaydan uzak dur, karbonhidratını doğal besinlerden al, ızgara balığı sofrandan eksik etme, yumurtadan korkma, doğal üretilmiş tereyağından, zeytinyağından kaçınma, sporu bir yaşam biçimi haline getir, her gün en az yarım saat kalbini hızlandıracak bir egzersiz yap diyor bu kadın.

    bu tavsiyelerin altına herhangi bir doktor imza atmıyorsa o diplomayı yırtsın.

    haa ben bunları nereden mi biliyorum? kitabını okudum. aynen bunlar yazıyor. acaba ben yanlış bir kitap mı okudum? yani bu başlıklarda yazılan şeylerle kitabın alakası yok çünkü.
  • bugünkü nytimes'da bir haber yayınlandı: şeker endüstrisi 50 sene evvel büyük bir dolap çevirmiş.

    şeker endüstrisi, harvard üniversitesi'nden üç bilimadamına 1960'lı yıllarda rüşvet vermiş. şeker ve kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi gözardı etmeleri , ve kalp hastalıklarıyla doymuş yağ arasındaki ilişkiyi asıl sorun gibi lanse etmeleri için para karşılığı makaleler yazdırmış. ny times'da ilgili haber

    ilgili makalelerin yıllar içinde akademik çevrelerde şekerden ziyade yağın kalbe zararlı olduğu algısını oluşturmada, araştırmaların eksenini kaydırmada ciddi etkisi olduğu düşünülüyor.

    canan karatay'ın en çok dalga geçilen, caps'lere malzeme edilen argümanı, yağdan ziyade şekerin ne kadar tehlikeli olduğu.

    nytimes makalesi doğru ise, en azından bu konuda bir farkındalık oluşturma gayreti için karatay'a teşekkür etmek gerek.
  • diyor ki; çocukluk hastalıkları neden arttı? neden bu kadar çok hasta çocuk var? ne zamandan beri arttı? şeker yükleme testi yapılmaya başlandığından beri arttı.
    çevresel etkenler, hava kirliliği, hormonlu, gdo'lu gıdalar, kimyasal etmenler, genetik faktörler, yardımla üreme tekniklerinin gelişmesi, yaşatılabilir fetus gebelik haftasının 24. gebelik haftasına kadar inmesi vs bunların hiç etkisi yokmuş gibi... sadece şeker yükleme testi.
    açıkçası özellikle şeker yükleme testi ile konuşmasına hiç denk gelmemiştim. neler söylediğini sonradan okuyabilmiştim. anlattıklarında kayda değer bir şey görmüyorum. daha da ne dinlerim, ne okurum.
  • canan karatay'ın açıklamaları sonrası "şeker yüklemesi" ile ilgili kafasında soru işareti bulunan çok sayıda insan var. özellikle anne adayları endişeli durumda.

    sevgili anne-baba adayları şunu çok iyi bilsin: dünya literatüründe "şeker yüklemesi" (tıbbi adıyla ogtt: oral glukoz tolerans testi) ile ilgili olarak 1 tane bile olumsuz yayın yoktur. diabetle ilgili guideline'larda bu konuda bir tartışma yoktur.
    bendeniz bir süredir diyabet alanında çalışan bir kimse olarak acaba canan karatay bu konudaki fikrini neye dayandırıyor diye merak edip gittim ilgili kitabını aldım. herhangi bir kaynak veya bilimsel bir çalışmaya atıf yok. arzu eden gidip baksın. tamamıyla kendi yorumu ve uydurmasıdır.
    canan hanım az önce dedi ki "ingiltere'de, norveç'te artık şeker yüklemesi yapılmıyor". yani böyle kuyruklu yalana ne denir ki? çok büyük bir ayıp yahu çok büyük yani.
hesabın var mı? giriş yap