• (huysuz virjin'in pınar eliçe'yi programına takdiminden..)
    - şimdiki konuğum fiziğiyle, müzüğüyle ve büzüğüyle meşhur bir sanatçı, pınar eliçee!
  • got deligi
  • "halk partisi tüzük ister
    demokratlar yüzük ister
    söylenecek söz çok ama
    söylemeye büzük ister.."
    (bkz: aziz nesin)
  • botanik ürünler zirai üretim kurumu' nun kısa yazılışı.
  • hemen her kültürde iğrenç kabul edilen bokun, dışarı çıkmasının önündeki engel olan anüs, türk dilinde büzük diye tabir edilir. kavramın büz(mek) fiilinden türetilmesi, türklerin temizliğe olan bağlılığının bir ifadesi olarak görülebilir. halk irfanı, insanın götünü sürekli büzmesi gerektiği konusundaki toplumsal uzlaşıyı sözcüğe yüklenen gizli mesajda yaşatmaktadır.

    büzük, yunus emre'nin "her kimesne ki sahip çıkar büzüğüne / ol dem mahir olur tüzüğüne" şeklindeki dizelerinde sahip olunması ve korunması gereken bir değer olarak yer almaktadır. kutadgu bilig'de sarayda çalışabilmenin koşulunun büzüğü kamuya açmaktan geçtiği vurgulanırken mevlana celaleddin rumi'nin dizelerinde şems-i tebrizi ile bağlantılı olarak pek çok dizede büzükten bahsedilmektedir. dede korkut'ta bayındır han'ın düzenlediği törenlerin sonunda ozanlar gelip büzüğe dua ederler, yom verirler. yozgatlı hüzni ise "büzüğün kadar varsın bu alemde" ayaklı taşlaması ile kelimeye bambaşka bir anlam yoğunluğu kazandırmıştır. sahih hadislerde de, allah tarafından insana emanet edilen bedene sahip çıkarken büzüğe nasıl davranılması gerektiğinin tarifleri bulunmaktadır.

    halk kültüründe büzük ile ilgili oluşmuş en anlamlı deyim ise "işkilli büzük dingilder" şeklindedir. evrenin merkezine kendini yerleştirip dünyanın yalnızca kendi etrafında döndüğünü düşünen ve osuruktan nem kapan işkilli büzüklere sahip olanlar, odumuzdan ocağımızdan uzak dursun. tanrı onları kargımış biz dahı kargılarız. böyleleri yuvamıza yurdumuza uğramasın hanım hey!
  • manası çok derin, içinden ne çıkacağı belli olmaz..
    (bkz: tenya)
  • "büz"mek eyleminden "-ük" ad yapım ekiyle türetilmiş, büzülmüş durumda olan varlığı ya da "göt" ü karşılayan sözcüktür. halk arasında özgün küfürlerde kullanılır.
  • türk argosu sözlüğüne göre; "cesaret, yürek" .
  • bu kelimeyle ilgili ilginç bir hikaye vardir.

    vakti zamaninda köyün birinde camide abdest alan köylülerin abdest alırken kalçalarını oynattığını farketmiş bir gezgin. işin aslını şuymuş: hoca, artik her nasil oluyorsa, yazili bir tavsiye veya mektup almış saygı duyduğu birinden veya üstünden. mektupta abdest alınırken yüzüklerin oynatılmasının abdest açısından sağlıklı olacağı söyleniyormuş. olay osmanlı zamanında geçtiğinden alfabe de osmanlıca ve bilen bilir, y harfiyle b harfi arasinda sadece bir nokta fark vardir. bu nokta karışınca hoca o kelimeyi büzük olarak algilar ve pek anlamasa da bir bildiği vardır diyerek cemaate abdest alırken büzüklerini oynatmalarını vaaz eder.
hesabın var mı? giriş yap