• otellerde ve benzeri tesislerde, verilen bir hizmetin benzerini müsterinin dışarıdan getirmesi durumunda, müşteriden istenen para. şöyleki, otelde kalip odanızda çigkofte yaparsaniz, otel sizden bir ogun yemegin bilmem kacta kaci kadar para talep edebilir.
  • tıp literatürlerinde kulak kiriolarak bilinen terim. hakikatte kir olmamakla beraber vücudun dış kulakta enfeksiyonlara karşı oluşturduğu doğal bir salgıdır.
  • tüplü dalış aktivitelerinden sonra başa gelmesi muhtemel bir hastalıktır. doktora gittiğinizde eğer kurumuş olursa önce size gliserin vereceklerdir. 3 gün bunu kullanmanızı isteyeceklerdir sonra da tekrar doktora gitmeniz gerekecektir. malum aspiratör yumuşayan buşonu ancak çekebilir hale gelecektir.
  • otel ve restoranlarda bulunan kazıklama 201 olayı.

    aslen fransızca bouchon'dan dilimize aynen geçen ve tıpa, şişe mantarı anlamına sahip bu kelime ne ironiktir ki aynı zamanda hesap ödeme sırasında göte girecek tıpaların, mantarların habercisidir.

    genelde otel veya restorana dışarıdan getirilen yiyecek ve içecek için sabit veya değişken bir ücret olmakla birlikte lüks olduğunu iddia eden barzo mekanlarında şarap ve şampanya açma parası olarak da alınabilmektedir.

    hadi restorana dışardan içki getirenden ücret alınmasını anlarım ama otele dışarıdan cips, kola falan getirenden adam başı 20'şer lira para alınmasını hangi şark kurnazı icat ettiyse anasının sikilmesinin yasal bir hak olduğunu düşünüyorum.

    (bkz: kuver)
    (bkz: garsoniye)
  • şüphesiz ki "6 tanesi 1 lirradan satılan saatçi tornavidaları" bunun için var.

    şaka lan, sakın denemeyin.
  • kulak kirinin birikerek kulak yolunu tıkamasına bu$on denir..
  • bir hastalık değil kulağın içindeki bildiğiniz kirdir, demişti bir hocamız. doğru olma ihtimali var. evet.
    (bkz: syd tarzı entry girmek)
  • duymayı engelleyecek boyuta ulaştığında rahatlıkla kendimiz tedavi edebildiğimiz hastalıklardandır. eczaneden bir damlalıklı şişe gliserin ve bir adet iğnesi ucuna sonradan takılan cinsten enjektör alıyoruz. gliserini tıkanan kulağımıza 3 gün boyunca sabah akşam birkaç damla döküyoruz. ve enjektörü elimize alıyoruz, iğnesini takmadan suyla dolduruyoruz ve kulağımızın içine sokarak içindeki suyu basınçlı şekilde kulağımıza püskürtüyoruz. birkaç tekrarlamadan sonra başımız dönmeye başlıyor, baş dönmesi geçene kadar bekliyoruz ve tekrarlamaya devam. zaten bir süre sonra bütün kirler akıp gidiyor, rahatlıkla duymaya başlıyoruz.

    muhtemelen doktorlar bu tarif ettiğim işlemin zararlı olduğunu söyleyeceklerdir, aldırmayınız. kendileri kulağınıza sivri uçlu metallar ve aspiratörlerle dalıyorlar, ve özellikle hassas bir insansanız, o aletler kulağınızın içinde bir yere değdiğinde istemsiz sıçrıyorsanız, bilin ki temizlik işlemini kulak doktorlarına yaptırırsanız kulak zarını deldirme riski ile karşı karşıyasınız. hiç kastırmayın, kendiniz temizleyin gitsin.
  • kulağı tıkadığı halde çıkartılana kadar tıkadığı kulağı sağır bırakan salgı.
hesabın var mı? giriş yap