• her bulimik anorexia hastası kadar zayıf görünmeyebilir, hatta uzun süre oldukça sağlıklı görünebilir. mutludur, zayıftır. ya yediği halde kilo almadığını söyler ya da yanınızda hiç yemediği için iştahsız olduğuna inandırır sizi.. kilo verme hızıda kontrol dışı görünmez dışarıdan. ama bu hastalığın vücuda etkilerini yok etmez.

    bir bulimik için yapılan ilk tercih az yiyerek doktor kontrolünde zayıflamak değil de, sevdiği şeyleri de yiyerek kendi yöntemleriyle zayıflamaktır. bu tercihin hoşuna giden başka yanlarıda vardır elbet. kendine bir parça zarar veriyor olmaktan, kendi bedenini doğal olanın dışında bu şekilde kontrol edebiliyor olmaktan dehşetli bir haz alır.

    1-kişi gündüzleri sağlıklı ve az kalorili beslenir. salata, kepek ekmek, light yogurt, haşlanmış tavuk ve meyve ile beslenir sadece. akşamları ise bir canavara dönüştürür kendini. sıradan bir akşam yemeği yedikten sonra odasına gider. zulasını açar. birkaç paket çikolata, cips, kurabiye, fıstık ezmesi eşrafından kontrolsüzce, normal bir zamanda asla yiyemeyeceği gibi doldurur midesini. sonra tuvalete koşar. boşaltır.rahatlar.

    2-haftada ortalama 3 akşam kusarak başlanılan yolculuk haftada 7 ye çıkar yakın bir zamanda.
    ancak sosyal hayatın içinde artık gündüz programına sadık kalmakta zorlanan kişi, fırsat buldukça yediği bilimum kalorili her yiyeceğide çıkartma yoluna gider, kaçınılmazdır. vücutta hala bir etki gözlenmemişse 2-3 ay devam ettirir bu yaşam şeklini. bu süre sonunda ortalama haftada 10 a rahatlıkla çıkmış olur.

    3- ancak kilo verme hedefini tutturamadığını, 3-4 kilo verebildiğini farkeden kişi artık sabah akşam kusmaya başlamıştır. insanlardan saklayamadığı bir iştahla her öğünde 3 kişinin yiyebileceği kadar yemek yiyor, yada açlığını doruk noktasına ulaştırmak ve yemek yeme potansiyelini tavan yapmak için sabahtan akşama kadar aç kalarak yaşamaya çalışıyordur. göz altları morarır. ağız kenarları kurur. dudaklarda uçuklar çıkar. boğaz feci şekilde tahriş olur.

    4- durum eziyet halini almaya başlamıştır. kişi oturur düşünür kendini mantığa davet eder. ve şöyle bir yol bulur. sadece 1 ay daha her yediğimi kusacağım. bu artık sadece bir kilo verme sorunu değildir. kişi artık 27-28 kot bedenlerinin içine sığıyor, 36 denilen ince insan kıyafetlerinin içine giriyordur. ama korkar yinede. geride bıraktığı 6-7 aylık süre içerisinde kusmaya o derece alışmıştır ki, kusmadan ne yapacağını şaşırır. tartı aynı göstersede kusmadığı 2-3 gün içerisinde aynada kendini aşırı şişman ve çirkin bir şekilde görür. evet, evet.. bir ay daha kusmalı sonra bırakmalıdır. bu 1 ay ona şiddetli mide yanmaları, baş dönmeleri, asosyal bir hayat ve bağımlılığa terfi etmiş bir alışkanlık olarak geri döner. bundan sonraki aşamanın 2 farklı versiyonu vardır.

    5-a- biraz iradesi kalmışsa geriye, kusmayı haftada 4-5 gibi bir sınırda tutmaya çalışır. yan etkiler barizdir, kendi kendine kimseye fark ettirmeden bir çıkar yol bulması gerekir. ancak kusma dürtüsünü sınırladıkça yemek yiyememeye başlar. ya yiyip kusacak yada yemeyip aç kalacaktır. kişi yemez. kusma sayısı gün geçtikçe azalır.bir gün mutlu mutlu yatağına gider. o gün hiç kusmamıştır. hiç yemek de yememiştir.(bkz: anorexia nervosa)

    5-b- kusmaya artık bir dur diyemediğinin farkına varan kişi, yediği her şeyi kusmak yönünde vücudunun boyunduruğu altına girer. artık her öğünü, her lokmayı kusan vücut hızla kilo vermeye başlar. ama giden yağ değil, kas ve sudur. hormonlar dengesizleşir. sinirler yıpranır. insanlardan nefret etmeye başlanır.

    6- her iki ihtimalde ölümcül sonuçlar doğuracağından ya kendi isteğiyle -ki çoğunlukla öyle olmaz- ya da artık açık bir şekilde korku verici bir kiloya ve ruh haline sahip olduğunu farkeden birilerinin zoruyla bir uzmana gider. burda vurgulanması gereken şey, tedavi sadece bir bedeni onarmaktan ibaret değildir. yoğun bir psikolojik destek gerektiren uzun soluklu bir dönemdir.

    ilerlemiş vakalarda iç organlarda belirgin bir hasar bırakılır. anorexia tamamen zayıflamaya yönelik bir çırpınışken bulimia mutsuzluk-isyan-nefret-tepki ve yalnızlık hislerinin de körükleyebildiği bir kontrol ve mükemmellik saplantısıdır.
  • bu hastalık bilindiği gibi sadece zayıf kalma isteğinden dolayı oluşmaz. bazı bünyeler duygusal olarak artık taşıyamadıkları yükleri kusarak çıkartırlar.
  • size zamanı geri aldığınız, hataları telafi ettiğiniz hissini verendir. midenizi boşalttığınız zaman kontrol tekrar sizdedir.
  • kendi teşhisini koyabilen hastalar kusma isteğinin en çok hangi dönemlerde ortaya çıktığını not etmelidirler.genel öğün düzenini oturtmuş olup sadece pms döneminde ortaya çıkan anormal iştah sebebiyle de böyle bi alışkanlık kazanmış olabilir hasta.başta bir külah dondurma pişmanlık yaratır ve çıkarılır.bu olayın hemen ardından blumik olmaz kişi fakat 'demek ki böyle de bi yol var' mantığı yavaş yavaş girer beyne.bu nedenle kendi başlattığı sorunu hasta ancak ne zaman nasıl başladı sorularını sorarak kendi çözebilir.hangi dönemlerde kusma eyleminden ve düşüncesinden arındığını hangi dönemlerde hastalığın şiddetle geri geldiğini kendisi sorgulamalıdır.çünkü bulimikler zaten kaçış arayan kişilerdir.ya çözüm istemeyecek, ya da çözüme direnecek ve 'işte gene kusuyorum doktor ilaç tedavi hepsi palavra' gibi düşüncelere kapılacaklardır.bu da hastalığın iyice köklenmesine sebep olacaktır.
    kişi hem yemek yemekten zevk aldığına hem de genel açlık hissinin kendisini iyi hissettirdiğine inanıyor olabilir.bu durumda inanılmaz bir ivme kazanmıştır yemek yeme şekli aynı zamanda saatlerce aç tutuyordur kendini.yemek yeme tarzını normal hale getirmek için fazla fakat kalorisiz besinler tüketmeyi deneyebilir.örneğin meyve tüketilir.bu tüketim günden güne kısılarak normal seviyeye çekilebilir.
    blumikler içlerinde bir karadelik varmışçasına herşeyi önce yutmak sonra da içlerinden çıkararak temizlenmek isterler.bu kara delik aslında tamamen zihindedir ve alınan fiziksel zararın on misli psikolojik zarar görmektedir hasta.
    blumia nervosa hastalarının hikayeleri ne kadar benzerse benzesin çözüm her hasta için farklıdır.
    (bkz: tıpta hastalık yoktur hasta vardır)
  • erkek arkadas bulup sevildigine inanmaya baslayan kızların anında sırt cevirdigi duygusal kökenli yeme bozuklugudur.
  • aslında anorexiadan farklı bir rahatsızlık. blumik ler genelde toplumda basaralı kadınlar arasında gorulur. anorexiada oldugu gibi surekli bir diet hali mewcut olsada binge and purge adı werilen yeme duzeni yuzunden anaroksikler gibi bir deri bir kemik seklinde gezmeler. fark edilmeleri ve tedaviye iknaları daha zordur.
    duzenli rejim yapsalarda, bellirli aralıklara cok yogun (10.000kcal uzerinde ) bir menuyu kontrolsuz bir sekilde yerler. yemeye basladıklarında durma yetilerini kaybeder, suursuzca adeta patlayana kadar tuketikden sonra kusma safası gelir. yediklerini sindirmeden cıkarırlarsa kilo almayacaklarını sansalar da yanılırlar. anaroksikler kendileri ile gurur duyarken blumiklerde youn bir utanc, kendine guvensizlik vardır. binge and purge seansları tamamen gizli yapılır.
    dis dokulmeleri (kusmadan dolayı) en belirgin gostergesidir.
  • hayatta aslında kontrol etmek gereken şeyleri kontrol edemeyeceğine kanaat getirip, kendini çaresizleştirip, tüm inisiyatifi elinden bırakıp elde kontrol edilebilecek tek şey gibi görünen bedeni kontrol etmeye çalışmak ile yakından ilgisi vardır.. kişinin yaşadığı ve kötü giden şeylerle ilgili hep bir başkasının suçu payı vardır.. kendisinin de bir şeyler yapabileceğine, gidişatı değiştirebileceğine ya da farklı bir açıdan bakabileceğine inancı kalmamıştır..
  • çiğneyip çiğneyip tükürülen versiyonu mideye indirilip,kusulan versiyonuna oranla daha zararlidir. ileri derecede mide ağrisi,saç dökülmesi ve en önemlisi iç organlarda zayiflamaya neden olur.uzun süreli yapılan rejimlerin sonucunda kişinin elde ettiği başarıyı koruma güdüsüyle ortaya çıkmış ve 1-2 ay süresince uyuşturucuyla oldukça benzeyen bir şekilde kişiyi oldukça mutlu eder. lakin bu eylem bir süre sonra pavlov un kopegi misali şartlanmaya dönüşür bir iki gün bırakır sonra bir şekilde geri dönersiniz.çünkü aklinizda tek bir cevap vardir''yutmadiğim şey kalori olarak vücüduma giremez.'' bu ilke düz mantıktan öteye gidemez zira hayatta kalmak için beyinden bile bağımsız hareket edebilen vücut,bünyeye giren her maddeyi kendisine kurtuluş olarak görmeye başlar.besinlerin kalorisini almazsınız bu yüzden enerjisiz kalırsınız ama yağ ve şeker gibi şişmanlatıcı maddeler vücuda girmiş olur. kilo almamak için yemekten uzak durmanıza rağmen kiloları vücuda resmen buyur etmiş olursunuz.görünüşe etkileri ise göz alti morluklari,sararmiş bir ten gibi insanin kendisine olan güvenini sıfırlayan hususlardır. kurtulmak içinde iyi bir psikiyatrist ve dahiliyeci eşliğinde tedaviye beklemeden başlanmasi gerekir.
  • üzerinden yıllar da geçse, tedavi de olsanız, iyileştim de deseniz her zaman sinsice sizi takip eden hastalık. üç yıldır eskisi gibi kusmasam da son iki senedir laksatiflere bağımlı olarak yaşıyordum , yaklaşık bir aydır laksatif kullanmıyorum, ama yine de zayıflamak icin macunlar içiyorum, kilo takintim var ve bu degismiyor. sorunun aslında kiloda olmadigini, kendimle barisik olmadigimi ve tum suçu kalorilere yüklemenin bir kaçış olduğunu bilmeme ragmen iyilesemiyorum.

    2018'den edit: uzerinden yillar gecip hastaligin semptomlari hafiflese hatta kaybolsa bile hala zayif olmak , kilo vermek hayattaki en buyuk amaclarimdan biri . bir seyi bu kadar cok dusununce de ters tepiyor ve yemege obsesif hale geliyorsunuz. bence buna en guzel cozum hizli tuketim medya ve iceriklerden uzak durmak. ( instagram/ bloggerlar/ magazin gibi)
  • kişiyi, kendisini kaybetmişcesine, kontrolsüzce ve büyük miktarda yemek yeme atağına sokan, nedeninin tam olarak bilinmesede, kültürel etken ve genetik faktörlerin olduğu düşünülen hastalık.

    yeme atağının sonlanması, karın ağrısı ve bulantı noktalarına kadar devam eder. atak sırasında tatlı, yüksek kalorili ve genellikle kek, pasta gibi yumuşak gıdalar yerler.gıdalar; gizli ve hızlı, hatta bazen çiğnenmeden yenir. sonrasında yaptıklarından dolayı suçluluk, depresyon ve kendinden iğrenme duyguları başlar.
hesabın var mı? giriş yap